Turkish example sentences with "hırsız"

Learn how to use hırsız in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
Translate from Turkish to English

Hırsız arabaya zorla girmek için bir tornavida kullandı.
Translate from Turkish to English

Hırsız suçüstü yakalandı.
Translate from Turkish to English

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
Translate from Turkish to English

Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
Translate from Turkish to English

Hırsız gözlerini o eve dikti.
Translate from Turkish to English

Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.
Translate from Turkish to English

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
Translate from Turkish to English

Hırsız arabaya girmek için bir tornavida kullandı.
Translate from Turkish to English

Tom'un dışında herkes Mary'yi bir hırsız olmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi hırsız olmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar.
Translate from Turkish to English

Tom bir hırsız çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.
Translate from Turkish to English

Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Tom bir hırsız.
Translate from Turkish to English

Hırsız kaçtı.
Translate from Turkish to English

Hırsız hızlı koştu.
Translate from Turkish to English

Hırsız, suçunu itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Eve bir hırsız girdi.
Translate from Turkish to English

O, hırsız olduğunu inkar etti.
Translate from Turkish to English

Hırsız para ile uzaklaştı.
Translate from Turkish to English

Evine bir hırsız girdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız eve daldı.
Translate from Turkish to English

Sanık hırsız şimdi mahkeme huzurunda.
Translate from Turkish to English

Polisi görünce hırsız kaçtı.
Translate from Turkish to English

Biz yokken eve hırsız girmiş.
Translate from Turkish to English

Dün, eve bir hırsız girdi.
Translate from Turkish to English

O uyurken içeri bir hırsız girdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız fark edilmeden içeri girdi.
Translate from Turkish to English

Dün dükkâna bir hırsız girdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız polise teslim edildi.
Translate from Turkish to English

Hırsız pencereyi kırdı.
Translate from Turkish to English

Dün gece bir hırsız dükkâna zorla girdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız istemeyerek suçunu itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Hırsız hiçbir iz bırakmadan kaçtı.
Translate from Turkish to English

Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
Translate from Turkish to English

Hırsız parayı vermesi için onu zorladı.
Translate from Turkish to English

Hırsız, kadının çantasını çaldı.
Translate from Turkish to English

Hırsız yakalanmaktan nasıl kaçınabildi?
Translate from Turkish to English

Dur! Hırsız!
Translate from Turkish to English

Ben bir hırsız değilim.
Translate from Turkish to English

Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Hırsız hızla koştu.
Translate from Turkish to English

Hırsız pencereden girdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir hırsız olabilir.
Translate from Turkish to English

Ben hırsız mıyım?
Translate from Turkish to English

Sence ben hırsız mıyım?
Translate from Turkish to English

Hırsız, kırık bir pencereden girdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir hırsız değil.
Translate from Turkish to English

Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
Translate from Turkish to English

Bill bir hırsız tarafından öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Tom hırsız olduğunu inkar etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un hırsız olmadığını nasıl bildin?
Translate from Turkish to English

Hırsız kayıplara karıştı.
Translate from Turkish to English

Uyandığımda odamda bir hırsız vardı.
Translate from Turkish to English

Hırsız dediğini hatırlıyor musun?
Translate from Turkish to English

Hırsız, polis arabasını görür görmez kaçtı.
Translate from Turkish to English

Uyandığımda odamda bir hırsız gördüm.
Translate from Turkish to English

Hırsız suçunu itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Hırsız eve bu kapıdan girdi.
Translate from Turkish to English

Yavuz hırsız, ev sahibini bastırırmış.
Translate from Turkish to English

Benim bir hırsız olduğumu mu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Hırsız kimdi?
Translate from Turkish to English

Bu, hırsız alarmı mı?
Translate from Turkish to English

Hırsız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkın.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi hırsız.
Translate from Turkish to English

Bir hırsız olduğumu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Bugün yalancı, yarın hırsız.
Translate from Turkish to English

Namlı kadın hırsız hiç yakalanmadı.
Translate from Turkish to English

Hırsız ortaya çıkacak.
Translate from Turkish to English

Hırsız, dürüst insanlara inanmaz.
Translate from Turkish to English

Bir hırsız herkesin çaldığına inanır.
Translate from Turkish to English

Hırsız camı kırdı.
Translate from Turkish to English

Komşunun evine hırsız girdiğini duydun mu?
Translate from Turkish to English

Hırsız başka ne aldı?
Translate from Turkish to English

Tom'u bir hırsız olmakla mı suçluyorsun?
Translate from Turkish to English

Hırsız karanlık antrede saklandı.
Translate from Turkish to English

Biz piknik için dışarıda iken, bizim evin kilidi bir hırsız tarafından açıldı.
Translate from Turkish to English

Hırsız, polisi gördüğünde, cüzdanı bıraktı ve kaçtı.
Translate from Turkish to English

Alarm çaldığında hırsız kaçtı.
Translate from Turkish to English

O dışarıdayken hırsız onun mücevherleriyle kaçtı.
Translate from Turkish to English

Çok düşündükten sonra, hırsız itiraf etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Hırsız arabamı çaldı.
Translate from Turkish to English

Arabam bir hırsız tarafından çalındı.
Translate from Turkish to English

Ben bir gezi için uzaktayken bir hırsız evime girdi.
Translate from Turkish to English

Odamda bir hırsız bulmak için uyandım.
Translate from Turkish to English

Hırsız pencereden eve erişim sağladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir hırsız olduğunu mu söylüyorsun?
Translate from Turkish to English

Bir hırsız zorla içeri girdi ve bütün takılarımla kaçtı.
Translate from Turkish to English

"Bana bir hırsız mı diyorsun?" "Evet kesinlikle."
Translate from Turkish to English

Hırsız kaçtı ve polis peşinden koştu.
Translate from Turkish to English

Param bir hırsız tarafından çalındı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.
Translate from Turkish to English

Ben hırsız değilim, sen tanıksın!
Translate from Turkish to English

Hırsız, suçunu kabul etti.
Translate from Turkish to English

Hırsız dün gece mücevherleri çaldı.
Translate from Turkish to English

Dur hırsız!
Translate from Turkish to English

Hırsız, silahını polise doğrulttu.
Translate from Turkish to English

Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: hevesli, Biraz, sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı, gülümsedi, Türkiye'den.