Learn how to use girmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
Translate from Turkish to English
Hırsız arabaya zorla girmek için bir tornavida kullandı.
Translate from Turkish to English
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
Translate from Turkish to English
Hırsız arabaya girmek için bir tornavida kullandı.
Translate from Turkish to English
Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Tom siyasete girmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom herhangi bir riske girmek istemiyor.
Translate from Turkish to English
Tom riske girmek istemedi.
Translate from Turkish to English
O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
Translate from Turkish to English
Kedi yavrusu içeri girmek istedi.
Translate from Turkish to English
Kulübe girmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.
Translate from Turkish to English
Böyle bir riske girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Laboratuvara girmek, acil durum butonuna basın.
Translate from Turkish to English
Başkası için riske girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Okula girmek için sıkı çalıştım.
Translate from Turkish to English
Tam odaya girmek üzereydik.
Translate from Turkish to English
Sınava girmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Gelecekte gazetecilik işine girmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Norikura'da kaplıcaya girmek harikadır.
Translate from Turkish to English
Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Ne Türkçe ne de matematik testine girmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek istemez misin?
Translate from Turkish to English
İçeri girmek istemez misiniz?
Translate from Turkish to English
Telefon çaldığında eve girmek üzereydim.
Translate from Turkish to English
Girmek yasaktır.
Translate from Turkish to English
Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zor sınavlara girmeleri gerektiği tüm dünyada bilinmektedir.
Translate from Turkish to English
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim.
Translate from Turkish to English
O riske girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Tom eve girmek için Mary'nin verdiği anahtarı kullandı.
Translate from Turkish to English
Üzgünüm ama girmek için izniniz yok.
Translate from Turkish to English
Muhasebecime göre borsaya girmek için iyi bir zaman değil .
Translate from Turkish to English
Ziyaretçiler müzeye girmek için uzun bir kuyrukta beklediler.
Translate from Turkish to English
Siyasete girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir riske girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Hırsızlar daireye girmek için kilidi zorladılar.
Translate from Turkish to English
Üniversiteye girmek için çok çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Riske girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Üniversiteye girmek ve mezun olmak için verilen onca mücadelenin ödülü, maalesef işsizlik!
Translate from Turkish to English
Bir içki için girmek ister miydiniz?
Translate from Turkish to English
Sence bu mağaraya girmek güvenli mi?
Translate from Turkish to English
Takıma girmek için yeterince iyi bir beyzbol oyuncusu olduğumu hiç düşünmedim.
Translate from Turkish to English
İstemiyorsan içeri girmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Onlardan ikisi dövüşürken her zaman araya girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Üniversiteye girmek için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
O riske girmek istediğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Her zaman gösteri işine girmek istedim.
Translate from Turkish to English
Onu uyarmak için girmek zorundayız.
Translate from Turkish to English
Tom dün bir sınava girmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom ofise gitmeden önce küçük bir atış talimine girmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.
Translate from Turkish to English
Hapisten daha yeni çıktın, geri girmek mi istiyorsun?
Translate from Turkish to English
İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?
Translate from Turkish to English
Senin kalbine girmek için anahtarı nerede bulabilirim?
Translate from Turkish to English
Dan'ın avukatı Dan'ın sorgulandığı odaya girmek için izin verilmesini talep etti.
Translate from Turkish to English
İçeriye girmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Girmek için şifreye ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
O riske girmek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
İçeriye girmek için başka bir yol bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Oraya girmek zorundayız.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek mi istedin?
Translate from Turkish to English
İçeri girmek istedin mi?
Translate from Turkish to English
Şimdi girmek güvenli mi?
Translate from Turkish to English
Tom Harvard'a girmek için yeterince zeki olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek için başka yol yok.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek istemediğinden emin misin?
Translate from Turkish to English
Ben izinsiz girmek istemedim.
Translate from Turkish to English
Davetsiz girmek istemem.
Translate from Turkish to English
Araştırmacılar evrenin farklı bir bölümüne girmek için kapı kullanırlar.
Translate from Turkish to English
Pazar günü bir sınava girmek zorunda olduğuma inanamıyorum!
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki hafta tekrar İngilizce sınavına girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Yüksek yerden suya atlarken dik girmek gerek. Yoksa öldürür.
Translate from Turkish to English
İçeri girmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Üniversiteye girmek için diplomasında tahrifat yapan Oslo'lu bir öğrenci hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Diyete girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Hapse mi girmek istiyorsun?
Translate from Turkish to English
İzinsiz girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Biz riske girmek istemiyoruz.
Translate from Turkish to English
Yarın tarih dersinde sınava girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Polis daireye pencereden zorla girmek için zorlandı.
Translate from Turkish to English
Tom cankurtaran göreve başlayıncaya kadar suya girmek istemiyor.
Translate from Turkish to English
Onlar üniversiteye girmek için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English
Beni ne için arıyorsun? Yarışmaya girmek üzereyim.
Translate from Turkish to English
Beni ne için arıyorsun? Ben maça girmek üzereyim.
Translate from Turkish to English
Orada girmek için yetkili değilsiniz.
Translate from Turkish to English
Kendimi evimin dışında kilitledim, bu yüzden içeri girmek için pencereyi kıracağım.
Translate from Turkish to English
Dan, yalan makinesi testine girmek istedi.
Translate from Turkish to English
Riske girmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Kediyi duyabiliyor musun? O içeri girmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Ben sadece bir deliğe sürünerek girmek ve ölmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben sadece bir deliğe sürünerek girmek ve saklanmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece bir deliğe girmek ve asla çıkmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
At römork içine girmek istemedi.
Translate from Turkish to English