Turkish example sentences with "gel"

Learn how to use gel in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Lütfen gel.

Onun dediğini görmezden gel. O sadece şaka yapıyor.

Gel!

Gel gelebilirsen.

Emilia, buraya gel! Baban seni bekliyor!

Eğer uygunsa lütfen bu gece buraya gel.

Lütfen benimle konuşmaya gel.

İstersen bizimle gel.

Gel ve saat on birde beni gör.

Buraya gel!

Mümkünse, salı günü gel.

Lütfen ne zaman istersen gel.

Daha yakına gel ve bu resme bir göz at.

Altıdan önce eve gel.

Gel, mutfaktaki meyveleri ye.

Mümkün olduğunca kısa sürede gel.

Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.

Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.

Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.

Yeterlilik Belgeni aldıktan sonra, lütfen Londra'daki Japon Büyükelçiliği'ne gel.

Ya içeri gel ya da dışarı git.

Derhal gel.

Uçuşundan en az bir saat önce kontuara gel, lütfen.

Lütfen beni istasyonda karşılamaya gel.

Eve gel.

Beni ziyarete gel.

Gel benimle yüz!

Yakın bir zamanda Paris'te bizi ziyaret etmeye gel.

Her zaman söz verilen zamanda gel.

Lütfen bugünden itibaren iki hafta içerisinde tekrar gel.

Lütfen arabayla beni almaya gel.

Bizimle birlikte gel.

Bizimle gel.

Kendine gel.

Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.

Lütfen buraya gel.

Bay Watson, buraya gel, seni görmek istiyorum.

Zamanın olursa beni görmeye gel.

Derhal odaya gel.

Derhal gel ve beni gör.

Derhal eve gel.

Hemen buraya gel.

Eve erken gel, Bill.

Yakında buraya gel.

Eve erken gel.

Yarın sabah mutlaka ofise gel.

Yarın sabah gel.

Yarın akşam benim konserime gel.

Yarın tekrar gel.

Yarın beni tekrar görmeye gel.

Beni görmeye gel.

Senin için uygun olduğunda gel ve beni gör.

Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.

Buraya gel, John.

Lütfen içeri gel.

Gel ve beni gör.

Evime gel.

Bana yakın gel.

Lütfen yine gel.

6:30'a kadar eve gel.

Odama gel.

Gel benimle şarkı söyle.

Gel benimle yüz.

Benimle birlikte gel.

Odaya gel.

Lütfen susuz gel.

Her zaman tekrar gel.

Kesinlikle gel.

Gel ve bizi ziyaret et.

Karanlık olmadan eve gel.

Buraya gel ve bana yardım et.

Lütfen aşağıya gel.

Benimle gel, olur mu?

Bu gece beni görmeye gel.

Lütfen evime gel.

Lütfen önümüzdeki Cuma gel.

Hey! Burada Uygurca konuşan bir Amerikalı var. Bilgisayarını araştırmak için çabuk buraya gel.

İstediğin herhangi bir günde gel.

Bir ara bizi görmeye gel.

Gel ve benimle birlikte çay iç.

İstediğin zaman gel.

Saat sekizde evime gel.

Saat tam onda gel.

Buraya gel ve bize katıl.

Partiye gel, lütfen?

Yarından sonraki gün gel.

Lütfen gel ve beni tekrar gör.

Buraya gel, ve sana göstereceğim.

Benimle birlikte gel bari.

Yediden önce buraya gel.

En geç ona kadar buraya gel.

Lütfen kesinlikle zamanında gel.

Mümkün olduğu kadar kısa sürede gel.

Ara sıra beni görmek için gel.

Buraya gel ve ona bir göz at.

Bu öğleden sonra benim evime gel.

Giyin ve aşağıya gel.

Gel benimle birlikte karın tadını çıkar.

İstediğin zaman beni görmeye gel.

Lütfen zaman zaman beni görmeye gel.

Also check out the following words: lezzetli, kıyafetim, demode, Sonsuza, dek, burada, kalamam, Hoş, geldin, Sevebilirim.