Turkish example sentences with "gıda"

Learn how to use gıda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Diyetisyenler gıda konusunda uzmandır.
Translate from Turkish to English

Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
Translate from Turkish to English

Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
Translate from Turkish to English

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
Translate from Turkish to English

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

İnsan gıda olmadan 40 gün kadar yaşayabilir fakat susuz en fazla 7.
Translate from Turkish to English

Biz gıda olmadan yaşayamayız.
Translate from Turkish to English

Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.
Translate from Turkish to English

Gıda fiyatları yakında düşecek, değil mi?
Translate from Turkish to English

Gıda malzememiz tükendi.
Translate from Turkish to English

Genetiği değiştirilmiş gıda yemenin tehlikeli olduğunu düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Gıda sevkiyatı bloke edildi.
Translate from Turkish to English

Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Ciddi gıda ve yakıt sıkıntısı vardı.
Translate from Turkish to English

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bu fotoğraf küçük bir gıda mağazası sahibi olan bir adamı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
Translate from Turkish to English

Tom gıda alışverişine gitti.
Translate from Turkish to English

Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from Turkish to English

Bu gıda çürük kokuyor.
Translate from Turkish to English

Taze gıda harika.
Translate from Turkish to English

Tom sadece organik gıda yer.
Translate from Turkish to English

Gıda vücudumuz için yakıttır.
Translate from Turkish to English

Gıda yaşam için elzemdir.
Translate from Turkish to English

Neden gıda ürünleri satın almıyor?
Translate from Turkish to English

Gıda burada çok iyi değil.
Translate from Turkish to English

Hiç gıda zehirlenmesi geçirdiniz mi?
Translate from Turkish to English

Büyüyen bir çocuk daha fazla gıda gerektirir.
Translate from Turkish to English

O bir gıda şirketinde bir iş buldu.
Translate from Turkish to English

Doğal gıda sana iyi gelecektir.
Translate from Turkish to English

Büyük miktarda gıda ithalatı yaparız.
Translate from Turkish to English

Organik gıda yemek paraya değer mi?
Translate from Turkish to English

Organik gıda genellikle daha pahalıdır.
Translate from Turkish to English

Gıda ve giysiler yaşamın gerekleridir.
Translate from Turkish to English

Organik gıda yemek maliyetine değer mi?
Translate from Turkish to English

Patates cipsinde çok gıda yok.
Translate from Turkish to English

Vücut için gıda neyse; zihin için de kitap odur.
Translate from Turkish to English

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir.
Translate from Turkish to English

Tom sadece organik gıda yediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom diyor ki sadece organik gıda yiyormuş.
Translate from Turkish to English

Onlar gıda bankasına güvenirler.
Translate from Turkish to English

Gıda maddelerini buzdolabında saklıyoruz.
Translate from Turkish to English

Bu gıda gluten içermez.
Translate from Turkish to English

Bilim adamları dünyanın gıda teminini arttırmak için yeni yöntemler bulacaklar.
Translate from Turkish to English

Gereğinden fazla gıda vardı.
Translate from Turkish to English

Tom bir gıda bankası için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Hiç gıda zehirlenmesi oldun mu?
Translate from Turkish to English

Sanıyorum Japonya'da gıda pahalıdır.
Translate from Turkish to English

Susuzlara su, açlara gıda sağla.
Translate from Turkish to English

Demokrasi gıda ve çimento gibi ihraç edilebilir değildir.
Translate from Turkish to English

Gıda, taze ve sağlıklıdır.
Translate from Turkish to English

Hiç gıda zehirlenmesi yaşadın mı?
Translate from Turkish to English

Hiç gıda zehirlenmesi geçirdin mi?
Translate from Turkish to English

Gıda malzemelerimiz nisana kadar devam edecek.
Translate from Turkish to English

Tom, kazasından beri katı gıda yiyemiyor.
Translate from Turkish to English

Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
Translate from Turkish to English

Evimin yürüme mesafesinde üç sağlık gıda mağazası var.
Translate from Turkish to English

Kirlenmiş gıda yediğine dair bir ihtimal var mı?
Translate from Turkish to English

Gıda fiyatı arttı.
Translate from Turkish to English

Bol gıda malzemeleri var.
Translate from Turkish to English

Sıcak hava devam edecek, bu nedenle gıda zehirlenmesine karşı dikkatli olun.
Translate from Turkish to English

Hindistan'da şimdi gıda sıkıntısı var.
Translate from Turkish to English

Dükkân; tereyağı, peynir ve şeker gibi gıda malzemeleri satıyor.
Translate from Turkish to English

Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir gıda alerjin var mı?
Translate from Turkish to English

Aktivist gruplar çevre ve gıda güvenliği için ürünün güvenliğini sorguluyor.
Translate from Turkish to English

Bu muhtemelen sadece gıda zehirlenmesi.
Translate from Turkish to English

Tom aylardır klavyesini temizlememişti, ve o tozla, gıda parçalarıyla ve Allah bilir başka neyle dolmuştu.
Translate from Turkish to English

Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.
Translate from Turkish to English

Genetiği değiştirilmiş gıda yemekten kaçınmak neredeyse imkansız.
Translate from Turkish to English

Bu gıda maddelerini eksi on derecede saklamak daha iyi olur.
Translate from Turkish to English

Gıda fiyatları yükselişte.
Translate from Turkish to English

Bol yağda kızartılmış gıda lezzetlidir.
Translate from Turkish to English

Ambarda çok gıda var.
Translate from Turkish to English

Tom bazı gıda alerjileri var, bu nedenle o ne yediği konusunda dikkatli olmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Sodyum benzoat çok yaygın bir gıda koruyucusudur.
Translate from Turkish to English

Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
Translate from Turkish to English

Biz, yoksullar için gıda ve giysi sağlamalıyız.
Translate from Turkish to English

Ben yol kenarı boyunca gıda için dilenen çocuklar gördüm.
Translate from Turkish to English

Gıda, sevgi değildir.
Translate from Turkish to English

Nerede bir otantik gıda restoranı bulabilirim?
Translate from Turkish to English

Bir gıda dergisi için çalışmadığınız sürece insanlar yemeniz ve içmeniz için ödeme yapmaz.
Translate from Turkish to English

Gıda ve mutfak eşyaları mutfak dolaplarında saklanır.
Translate from Turkish to English

Biz gıda fiyatları hakkında konuştuk.
Translate from Turkish to English

Gıda ve tencere seti mutfak dolaplarında saklanır.
Translate from Turkish to English

Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
Translate from Turkish to English

Pişirilmiş gıda üreticileri tüketiciye yemeği kendileri hazırlıyor izlenimini vermektedir.
Translate from Turkish to English

Kızıl Haç afet bölgelerine sürekli olarak gıda sağlar.
Translate from Turkish to English

Benzoik asit, gıda koruyucusu olarak güvenli midir?
Translate from Turkish to English

Gıda renklerini severim!
Translate from Turkish to English

Organik gıda daha sağlıklıdır.
Translate from Turkish to English

Gıda temel bir gerekliliktir.
Translate from Turkish to English

Askerler mültecilere gıda dağıtıyorlar.
Translate from Turkish to English

Gıda yakında hazır olacak.
Translate from Turkish to English

Gıda fiyatı yukarı gitti.
Translate from Turkish to English

Tom bir haftadır katı gıda yiyemedi.
Translate from Turkish to English

Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.
Translate from Turkish to English

İnsanlar günümüzde daha bilinçliler ve sağlıklı gıda seçiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu bir gıda israfı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: etmenin, imkansız, olduğu, düşünülüyor, otobüs, elli, kişilik, John, cebinden, anahtar.