Turkish example sentences with "gıda"

Learn how to use gıda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Diyetisyenler gıda konusunda uzmandır.

Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.

Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.

Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.

İnsan gıda olmadan 40 gün kadar yaşayabilir fakat susuz en fazla 7.

Biz gıda olmadan yaşayamayız.

Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.

Gıda fiyatları yakında düşecek, değil mi?

Gıda malzememiz tükendi.

Genetiği değiştirilmiş gıda yemenin tehlikeli olduğunu düşünüyor musunuz?

Gıda sevkiyatı bloke edildi.

Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.

Ciddi gıda ve yakıt sıkıntısı vardı.

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

Bu fotoğraf küçük bir gıda mağazası sahibi olan bir adamı gösteriyor.

İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.

Tom gıda alışverişine gitti.

Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.

Bu gıda çürük kokuyor.

Taze gıda harika.

Tom sadece organik gıda yer.

Gıda vücudumuz için yakıttır.

Gıda yaşam için elzemdir.

Neden gıda ürünleri satın almıyor?

Gıda burada çok iyi değil.

Hiç gıda zehirlenmesi geçirdiniz mi?

Büyüyen bir çocuk daha fazla gıda gerektirir.

O bir gıda şirketinde bir iş buldu.

Doğal gıda sana iyi gelecektir.

Büyük miktarda gıda ithalatı yaparız.

Organik gıda yemek paraya değer mi?

Organik gıda genellikle daha pahalıdır.

Gıda ve giysiler yaşamın gerekleridir.

Organik gıda yemek maliyetine değer mi?

Patates cipsinde çok gıda yok.

Vücut için gıda neyse; zihin için de kitap odur.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir.

Tom sadece organik gıda yediğini söylüyor.

Tom diyor ki sadece organik gıda yiyormuş.

Onlar gıda bankasına güvenirler.

Gıda maddelerini buzdolabında saklıyoruz.

Bu gıda gluten içermez.

Bilim adamları dünyanın gıda teminini arttırmak için yeni yöntemler bulacaklar.

Gereğinden fazla gıda vardı.

Tom bir gıda bankası için çalışıyor.

Hiç gıda zehirlenmesi oldun mu?

Sanıyorum Japonya'da gıda pahalıdır.

Susuzlara su, açlara gıda sağla.

Demokrasi gıda ve çimento gibi ihraç edilebilir değildir.

Gıda, taze ve sağlıklıdır.

Hiç gıda zehirlenmesi yaşadın mı?

Hiç gıda zehirlenmesi geçirdin mi?

Gıda malzemelerimiz nisana kadar devam edecek.

Tom, kazasından beri katı gıda yiyemiyor.

Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.

Evimin yürüme mesafesinde üç sağlık gıda mağazası var.

Kirlenmiş gıda yediğine dair bir ihtimal var mı?

Gıda fiyatı arttı.

Bol gıda malzemeleri var.

Sıcak hava devam edecek, bu nedenle gıda zehirlenmesine karşı dikkatli olun.

Hindistan'da şimdi gıda sıkıntısı var.

Dükkân; tereyağı, peynir ve şeker gibi gıda malzemeleri satıyor.

Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.

Herhangi bir gıda alerjin var mı?

Aktivist gruplar çevre ve gıda güvenliği için ürünün güvenliğini sorguluyor.

Bu muhtemelen sadece gıda zehirlenmesi.

Tom aylardır klavyesini temizlememişti, ve o tozla, gıda parçalarıyla ve Allah bilir başka neyle dolmuştu.

Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.

Genetiği değiştirilmiş gıda yemekten kaçınmak neredeyse imkansız.

Bu gıda maddelerini eksi on derecede saklamak daha iyi olur.

Gıda fiyatları yükselişte.

Bol yağda kızartılmış gıda lezzetlidir.

Ambarda çok gıda var.

Tom bazı gıda alerjileri var, bu nedenle o ne yediği konusunda dikkatli olmak zorunda.

Sodyum benzoat çok yaygın bir gıda koruyucusudur.

Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.

Biz, yoksullar için gıda ve giysi sağlamalıyız.

Ben yol kenarı boyunca gıda için dilenen çocuklar gördüm.

Gıda, sevgi değildir.

Nerede bir otantik gıda restoranı bulabilirim?

Bir gıda dergisi için çalışmadığınız sürece insanlar yemeniz ve içmeniz için ödeme yapmaz.

Gıda ve mutfak eşyaları mutfak dolaplarında saklanır.

Biz gıda fiyatları hakkında konuştuk.

Gıda ve tencere seti mutfak dolaplarında saklanır.

Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.

Pişirilmiş gıda üreticileri tüketiciye yemeği kendileri hazırlıyor izlenimini vermektedir.

Kızıl Haç afet bölgelerine sürekli olarak gıda sağlar.

Benzoik asit, gıda koruyucusu olarak güvenli midir?

Gıda renklerini severim!

Organik gıda daha sağlıklıdır.

Gıda temel bir gerekliliktir.

Askerler mültecilere gıda dağıtıyorlar.

Gıda yakında hazır olacak.

Gıda fiyatı yukarı gitti.

Tom bir haftadır katı gıda yiyemedi.

Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.

İnsanlar günümüzde daha bilinçliler ve sağlıklı gıda seçiyorlar.

Bu bir gıda israfı.

Also check out the following words: burayı, imzalayın, Zamanda, geçmişe, seyahat, etmenin, imkansız, olduğu, düşünülüyor, otobüs.