Learn how to use gücü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Ona gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
Translate from Turkish to English
Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
Translate from Turkish to English
O her gün, dışarıda yemek yerdi, ancak şimdi buna gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Onun evlenmeye gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
Translate from Turkish to English
Tom bir soprano saksafon almak istedi fakat bir tane almaya gücü yetmedi.
Translate from Turkish to English
Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Tom bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un etkili bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom'un böylesine pahalı bir gerdanlığı almaya asla gücü yetmedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un eskisi gibi gücü yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir yat almaya gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Tom'un o tür bir bilgisayara gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Tom'un, Mary'nin ondan satın almasını istediği her şeyi maaşıyla almaya gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Hayal gücü, tüm uygarlığın köküdür.
Translate from Turkish to English
Tom'un Japonya'yı ziyaret etmeye paraca gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Onun mutlak gücü var.
Translate from Turkish to English
İnsan gücü, hiç sorun değildi.
Translate from Turkish to English
Onun çok canlı bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Tom'un çok fazla irade gücü vardır.
Translate from Turkish to English
Kralın gücü elinden alındı.
Translate from Turkish to English
Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
Translate from Turkish to English
Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?
Translate from Turkish to English
Evi şöyle dursun, onun araba almaya bile gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
ABD bir dünya gücü olmuştur.
Translate from Turkish to English
Gerçeklik yeterince hayal gücü ile yenilebilir.
Translate from Turkish to English
Gücü olan istediğini alır.
Translate from Turkish to English
Tom'un ona gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
Translate from Turkish to English
Sen hayal gücü kıt birisin.
Translate from Turkish to English
Millet beraber gelişmeli ve alım gücü bireyler arasında daha adil dağıtılmalı.
Translate from Turkish to English
Tom'un gücü yoktu.
Translate from Turkish to English
Düşünce gücü önemlidir.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'ye hoş bir şey almaya gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Bir ülkenin ekonomik gücü sadece üretme kabiliyetinde değil aynı zamanda tüketme yeteneğinde de bulunur.
Translate from Turkish to English
Tom hâlâ buna gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
Translate from Turkish to English
Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
Translate from Turkish to English
Tom'un yeni bir araba satın almaya gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Tom'un çekmeceyi açmak için yeterli gücü yoktu.
Translate from Turkish to English
Çarkı su gücü çeviriyor.
Translate from Turkish to English
Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
Translate from Turkish to English
Eğitilmiş insan gücü, dünyanın en önemli sermayesidir.
Translate from Turkish to English
Dördüncü kuvvet olarak medyanın gücü bir kez daha ispatlandı.
Translate from Turkish to English
Beynin öğrenme gücü sınırsızdır.
Translate from Turkish to English
Kuşların keskin bir görme gücü vardır.
Translate from Turkish to English
Tom hayal gücü çok kuvvetli değil, değil mi?
Translate from Turkish to English
Tom üniversiteye gitmek istiyor ama maddi gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un üst vücut gücü yok.
Translate from Turkish to English
Bu sadece onun hayal gücü.
Translate from Turkish to English
Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.
Translate from Turkish to English
Çekim gücü mukavemeti mesafe ile hızlı bir şekilde azalır.
Translate from Turkish to English
Tom'un gücü dönüyor.
Translate from Turkish to English
Başkanın adamları ipten alacak gücü vardı, bir kalem oynatmaya bakardı iş.
Translate from Turkish to English
Kurumsallaşmış ırkçılık polis gücü içinde önemli bir sorun.
Translate from Turkish to English
Onun herhangi bir şey söyleyecek gücü yok.
Translate from Turkish to English
Sizin pilin gücü düşük.
Translate from Turkish to English
Mary'nin irade gücü yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un sigarayı bırakmak için irade gücü yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un irade gücü yok.
Translate from Turkish to English
Hayal gücü çok güçlü bir araçtır.
Translate from Turkish to English
Onun daha fazla gücü yok.
Translate from Turkish to English
Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.
Translate from Turkish to English
Adalet mülkün değil, gücü yetenin temeli.
Translate from Turkish to English
Bu dünyada gücü yeten haklıdır ne yazık ki.
Translate from Turkish to English
Onun gücü, sıradan bir insanınkinden çok daha büyüktür.
Translate from Turkish to English
Birçok evsiz insanın sağlıklı yiyecek almaya gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un sadece şu anda bir ev almaya gücü yetemiyor.
Translate from Turkish to English
Ben istediğim bir şeye gücü yetecek kadar yeterince zenginim.
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar gücü yetmediği için doktora gitmez.
Translate from Turkish to English
İlerleme güzel bir kelimedir. Ama onun itici gücü değişikliktir ve değişikliğin kendi düşmanları vardır.
Translate from Turkish to English
Sincap adamın süper gücü bir sincaba dönüşebilmesidir.
Translate from Turkish to English
Onun zengin bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Onun geniş bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Onun büyük bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Herkesin bir araba almaya gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır.
Translate from Turkish to English
Onun yaratıcı bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Gücü açacağım.
Translate from Turkish to English
Tom'un evlenecek maddi gücü yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir araba alacak maddi gücü yok.
Translate from Turkish to English
O kadar lükse Tom'un gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Tom biraz yemek yedikten sonra, onun gücü döndü.
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde olan bir tanrının var olduğuna inanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Arabamın yeterli beygir gücü yok.
Translate from Turkish to English
ABD'nin ekonomik gücü eskisi gibi değil.
Translate from Turkish to English
Tanrı bize sevme gücü verdi.
Translate from Turkish to English
Tom gücü başka her şeyden daha fazla sever.
Translate from Turkish to English
Tom her gün dışarıda yemek yerdi, ama şimdi maddi gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Mantık seni A'dan B'ye götürecektir. Hayal gücü seni her yere götürecektir.
Translate from Turkish to English
Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.
Translate from Turkish to English
Tom her ne kadar Boston'u ziyaret etmek istiyorsa da onun buna gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Yoksun olduğun şey dayanma gücü.
Translate from Turkish to English
Tom'un kefalete gücü yetmez.
Translate from Turkish to English
Kefalete gücü yetmediği için Tom hapishanede mahsur kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bereketli bir hayal gücü var.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: çağırırlar, Bence, yarın, yağmur, yağmayacak, köfte, istiyorum, kötü, birisi, ondan.