Turkish example sentences with "gösteriyor"

Learn how to use gösteriyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Gök gürültüsü bir fırtınanın yakın olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler.
Translate from Turkish to English

Tom o kadar zeki ki sınıfta kendini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu fotoğraf küçük bir gıda mağazası sahibi olan bir adamı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Haritadaki kırmızı çizgiler demir yollarını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle on ikiden daha büyük gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Senin fikrin onunkinden nasıl farklılık gösteriyor?
Translate from Turkish to English

Portre, güzel bir kadın profilini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

John benden nefret ediyor ve o gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Son bir araştırma, sigara içenlerin sayısının azaldığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Kol saatin zamanı doğru gösteriyor mu?
Translate from Turkish to English

Saatin kaçı gösteriyor?
Translate from Turkish to English

Saatiniz kaçı gösteriyor?
Translate from Turkish to English

Tüm kanıtlar onun suçlu olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Babam 48 yaşında ama yaşına göre genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Onun gri saçı onun görünüşünü daha büyük gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O, yaşını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tutumu kibar olmadığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bence aşırı tepki gösteriyor olabilirsin.
Translate from Turkish to English

Tom görüşüne saygı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Yeni saç stilin seni daha yaşlı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu seni daha genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu seni daha yaşlı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom yarı yaşında gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Anne, o saç sitili seni yaşlı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Onun soruları, konuyu çok iyi anladığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Sana kızgın olduğumu bilmen sendeki gelişmeyi gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Yaşam bir pusula ve ibresiyse hep ölümü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Benim bulgularım durumun böyle olmadığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu rapor tüm gerçekleri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom bize kenti gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Hızölçer şu anda saatte 100 mili gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu sadece senin bir robot olmadığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu resim eskiden ne kadar aptalca göründüğümü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Benzin göstergesi boşu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O sana saygı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Saatini düzeltmelisin. O, saati geç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Termometre 10 C'yi gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Sakinleştirici etkisini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Benim çizdiğim resim dalgalı dudakları olan bir yüzü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Mary şiddetli depresyon belirtileri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tatoeba'yı arkadaşlarına gösteriyor musun?
Translate from Turkish to English

O, çocukları için sıcak duygusal yakınlık gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye evinin bazı resimlerini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Fotoğraf bir grup kongre katılımcılarını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un bütün yüzü ne düşündüğünü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Nara annesine saygı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Çinli otomotiv ithalat pazarı hafif büyüme sinyalleri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bana sana karşı olan sevgimin ne kadar derin olduğunu mu soruyorsun? Ay benim kalbimi gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Her şey onun masum olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Haritadaki mavi çizgiler nehirleri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Termometre 10 dereceyi gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom yarasını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O ilerleme gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Hesaplamalarımız roketin rotasından saptığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu gerçek onun dürüst olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Almanlar, Avrupa Birliği ve onun kurumlarına büyük bir bağlılık gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Sanırım herkes aşırı tepki gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Makyajından dolayı genç gösteriyor ama kırk yaşını geçeli çok oluyor.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü açıkça minnettarlık gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tüm bunlar bize mayolu kızlar olduğunu gösteriyor!
Translate from Turkish to English

Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Geçen gün bir saat aldım. O, zamanı doğru gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Yazar, karakterlerinin yaratılmasında büyük bir yetenek gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Onlar bugün iyi bir film gösteriyor olacaklar.
Translate from Turkish to English

Bu, onun, arkadaşlarına olan bağlılığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Benim veri yazma yazılımım bir hata mesajı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bina yaşlanma belirtileri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Firmamızın kayıtları yıl için büyük bir kar gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu onların müşterilerinin ihtiyaçlarını dinlediğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu konu Twitter'da eğilim gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Pil gösterge ışığı pilin şarj edilmediğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Deneyim, paranın mutluluk getirmediğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom bana karşı sabır gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Başkan zihinsel hastalık belirtileri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O her iki ayda bir ailesine yazmaya özen gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Ev bakımsızlık belirtileri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tony performans gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araştırma, bugüne kadar bildiğimizi düşündüğümüz her şeyin yanlış olduğunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Verilerimiz aksini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Araştırmamız, bu politikalar devam ederse yoksulluk oranlarının önümüzdeki otuz yılda iki katına çıkacağını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Önyargılarınız gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Diğer araştırmalar da benzer sonuçları gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Onun sorunun çok olumlu olduğunu itiraf ettiği gerçeğini düşünüyor ve onun derinleştiğini gösteriyor, o sizin için değiştirmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Onların yaptığı araştırmalar, Amerikalıların Japonya ile ilgilenmediğini gösteriyor.
Translate from Turkish to English

İstatistikler bunu gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bu beni şişman gösteriyor mu?
Translate from Turkish to English

Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom okulda oldukça iyi bir performans gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom kamerasını erkek kardeşine gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Fransa'nın, Britney, Spears, Android, robot, türüdür, Madonna, şarkı, söyleyebilir, hakkında.