Turkish example sentences with "görev"

Learn how to use görev in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yeni bir görev arıyor.

Babası Amerika Birleşik Devletleri senatörü olarak görev yapmıştı.

Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.

Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.

Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.

Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.

O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.

Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.

Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.

Tom'a onun tarafından önemli bir görev verildi.

Bay Tom Jones bu yeni iş için proje lideri olarak görev yapmayı kabul etti.

Tom'a önemli bir görev verildi.

Ben bir görev için yurt dışındaydım.

Ben bir görev için kasaba dışındaydım.

Görev için kalifiye olması onun en az iki yılını alacak.

Tom'un güçlü bir görev duygusu var.

Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır.

O bir rehber olarak görev yapmıştır.

Onun görev duygusu yok.

Görev beni aşar.

Ben bunu yapmayı bir görev olarak hissettim.

O, görev için yeterli değildir.

Tom görev için giyinmek zorundadır.

Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.

O, belediye başkanı olarak görev yaptı.

O, başkan olarak görev yaptı.

Ona bir görev verildi.

O, görev için uygundur.

Bu görev benim için çok fazla.

O, Ohio valisi olarak görev yaptı.

Görev için uygun adamdır.

Ona önemli bir görev verildi.

Yaklaşık yılda bir kez bir jüride görev yaparım.

Savaş sırasında, orduda görev yaptı.

Amcam bana çevirmen olarak görev yaptırdı.

Görev başında sigara içmesen iyi olur.

Özel bir görev için Avrupa'ya gönderildi.

Polislerin görev başında içmelerine izin verilmez.

Görev için en güçlü adaydı.

Görev sürem var.

Aşk ve sevgi görev bağlamında bir iş olarak görülüyorsa olmasın daha iyi.

Görev tamamen ızdıraptı.

Bu görev maharet gerektirir.

Tom görev için uygun değil.

Bu projenin zor bir görev olduğu doğru,fakat Mr Hara bunun üstesinde gelebilecektir

Herkes toplumdaki görev ve sorumluluklarını özveriyle yerine getirmeli.

Bu çok tehlikeli bir görev olacak.

Bu tehlikeli bir görev.

Büyük olasılıkla, devlet başkanı bir dönem daha görev yapacak.

Evlilik bir görev değildir.

Rektörlük makamı, öyle dışarıdan görüldüğü gibi çok da cazip bir görev değil.

Bu önemli bir görev.

Görev uzun zamandır biliniyor.

Şimdi görev başında olmam gerekiyor.

Görev başka her şeyden önce gelmeli.

O yaşlı olduğu için bu görev onun için zor olmalı.

Tom Körfez Savaşı'nda görev aldı.

Özel kuvvetlerde görev yapmak heyecan vericiydi.

Seninle görev dağılımını tartışmam lazım.

Donanmada görev yaptı.

Shepard Dünya Savaşı sırasında bir destroyerde görev yaptı.

Tom Jackson bu sabah görev için rapor yazmadı.

Böyle görev yapamayız.

Tom görev başında.

Sana görev verebilir miyim?

O, kolay bir görev olmayacak.

Hastalığın hızlıca yayılmasını önlemek kolay bir görev değildi.

Görev tehlikeye dönüştü.

Görev başarısızdı.

Görev başarılıydı.

Görev iptal edildi.

Görev basitti.

Görev başarıyla tamamlandı.

Görev göz korkutucuydu.

Görev kusursuz olarak gitti.

Bu görev zordur.

Başkanın görev süresi dört yıldır.

Görev benim için çok fazlaydı.

Dan o hapishanede otuz beş yıl görev yaptı.

Bialik 1924 ve 1934 yılları arasında İbrani Dili Komitesi'nin başkanı olarak görev yaptı.

Tom görev için gönüllü oldu.

Görev listesi nerede?

O bize protesto ettiğimiz böyle uzun bir görev verdi.

Bu büyük bir görev.

Eğer hiç kaynağın yoksa kaynakların tahsisi zor bir görev olabilir.

Kolay bır görev değil.

Bu kolay bir görev değil.

Görev beni çağırıyor.

İngilizce öğrenmek basit bir görev değildir.

O bunu görev anlayışı dışında yaptı.

Ne sıkıcı bir görev!

Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.

Bu görev üç saat sürdü.

Cumhurbaşkanının görev süresi dört yıl sürer.

Tom bir jüride hiç görev yapmadı.

Bu görev inanılmaz bir biçimde sıkıcıydı.

Tom hapiste 30 gün görev yaptı.

Bu görev zahmetsizce tamamlanabilir.

Senin görevin kolay bir görev olmayacak.

Bu görev bütün diğerlerinin üzerinde bir önceliğe sahiptir.

Also check out the following words: mektup, Tom, görüşürüz, yazılmış, anlamadığınız, şeyiniz, varsa, yapabileceksiniz, ya, beklenmedik.