Turkish example sentences with "etmesine"

Learn how to use etmesine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tom Mary'nin onun yardım etmesine bağlıydı.
Translate from Turkish to English

Tom geri çekilmeye ve bir süre işleri Mary'nin idare etmesine izin vermeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.
Translate from Turkish to English

Onun beni rahatsız etmesine izin vermem.
Translate from Turkish to English

Teknik bilgisinin olmayışı terfi etmesine engel oldu.
Translate from Turkish to English

Başarısızlığı istifa etmesine neden oldu.
Translate from Turkish to English

Teklifi kabul etmesine şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Onun hareket etmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

O, malı almadan önce satıcının onu test etmesine izin vermediğinde bir şeyin yanlış olduğundan şüphelenmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Seni rahatsız etmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Seni şöyle söylerken duydum: “Beni takip etmesine izin verme.”
Translate from Turkish to English

Niçin sadece Tom'un yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from Turkish to English

Onun seni rahatsız etmesine izin vermezdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un bize yardım etmesine memnun oldum.
Translate from Turkish to English

Tom'un oğlunun tek başına seyahat etmesine izin vermeye niyeti yok.
Translate from Turkish to English

Maalesef oğlun birçok yasayı ihlal etmesine rağmen hiç ceza almadı, değil mi?
Translate from Turkish to English

Zil çalıncaya kadar hiç kimsenin sınıfı terk etmesine izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Tom'un acele etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un evini inşa etmesine yardım etmek istedim.
Translate from Turkish to English

Tom'a Mary'yi hastanede ziyaret etmesine izin verilmediğini söyledim.
Translate from Turkish to English

Tom'a hapiste olan babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Sizi rahatsız etmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Böyle devam etmesine müsaade edemem.
Translate from Turkish to English

Şirket zarar etmesine rağmen CEO kendi maaşını artırdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un ülkeyi terk etmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Polis onun oraya park etmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Linda'nın babası, onun flört etmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from Turkish to English

Dan, Linda'nın annesine veda etmesine bile izin vermedi.
Translate from Turkish to English

O onun çatısını tamir etmesine yardım etmeyi teklif ettiğinde o çok memnun olmuştu.
Translate from Turkish to English

Tom'un istifa etmesine izin verilmemeli.
Translate from Turkish to English

Neden onların sana yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from Turkish to English

Birçok kadın bacaklarını tıraş etmesine rağmen, Mary tıraş etmez.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını tamir etmesine kimin yardım edeceğini söyledi mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un sana yardım etmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom birinin Mary'ye yardım etmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onların sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from Turkish to English

Onun sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from Turkish to English

Dan Linda'nın arabasını tamir etmesine yardım etmeyi önerdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kırık tabloyu tamir etmesine yardım etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un bugün bize yardım etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un sana yardım etmesine güvenme.
Translate from Turkish to English

Tom'un bize teşekkür etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un bana teşekkür etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un acele etmesine gerek yoktu. Onun bol zamanı vardı.
Translate from Turkish to English

Tom kimsenin kendisine yardım etmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un tatilini iptal etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un onunla ilgili beni ikna etmesine gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un tatilini iptal etmesine gerek yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun seni rahatsız etmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım.
Translate from Turkish to English

Onun onu kontrol etmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un cezaevindeki babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un o şekilde davranmaya devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Onun beni takip etmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Biz Tom'un yardım etmesine hiç ihtiyaç duymuyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'un bizden nefret etmesine şaşmamalı.
Translate from Turkish to English

Bunun devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Onların hareket etmesine bak.
Translate from Turkish to English

Onun hareket etmesine bak.
Translate from Turkish to English

Fiyatın sizi rahatsız etmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Neden sana yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from Turkish to English

Onların müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Onun müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Sana yardım etmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Onun sana yardım etmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom istediği kadar zaman harcayabilir. Ona acele etmesine gerek olmadığını söyle.
Translate from Turkish to English

Çamaşır, çamaşır makinesinde eşit olarak dağıtılmamışsa çamaşır makinesinin titremesine sebep olur ya da hareket etmesine bile neden olur.
Translate from Turkish to English

Solucan delikleri uzay gemilerinin galaksi boyunca seyahat etmesine izin verir.
Translate from Turkish to English

Arzunun aklını kontrol etmesine izin verme!
Translate from Turkish to English

Kıskançlığın davranışını kontrol etmesine izin verme!
Translate from Turkish to English

İnsanların isimlerini düzgün telaffuz edemedikleri ülkeleri istila etmesine izin verilmemelidir.
Translate from Turkish to English

Tom'un beni bunu yapmama ikna etmesine izin verdiğime inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Ben onun beni rahatsız etmesine izin vermedim.
Translate from Turkish to English

Bu, düşmanın fark etmesine yol açan şey.
Translate from Turkish to English

Onun gururu böyle hakaretlere tahammül etmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Ne yaparsanız yapın, Tom'un size yardım etmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Tom'un hareket etmesine bak.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir şeyin bana gölge etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Onun sana yardım etmesine güvenebilirsin.
Translate from Turkish to English

Tom'a beni ona yardım etmeye ikna etmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verildi.
Translate from Turkish to English

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.
Translate from Turkish to English

O böbreklerimin iflas etmesine neden oldu.
Translate from Turkish to English

O, karaciğerimin iflas etmesine neden oldu.
Translate from Turkish to English

Tom öğretmenini ev ödevini geç teslim etmesine izin vermesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English

Bunun devam etmesine izin vermeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Tom'un artık bize yardım etmesine izin veremem.
Translate from Turkish to English

Tom'un sana kabadayılık etmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Bu yabancı sözcüklerin dilimizi istila etmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from Turkish to English

Senin annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from Turkish to English

Sana böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from Turkish to English

Size böyle hakaret etmesine izin mi vereceksiniz?
Translate from Turkish to English

Duygularımızın eylemlerimize müdahale etmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Onun hareket etmesine ne neden oluyor?
Translate from Turkish to English

Artık bu durumun devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu seninle yapmayı kabul etmesine inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın arabasını tamir etmesine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Mohan, top, oynamaya, gidiyorum, Everest, Dağı, dünyanın, yüksek, zirvesidir, oturmak.