Tom Mary'nin onun yardım etmesine bağlıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom geri çekilmeye ve bir süre işleri Mary'nin idare etmesine izin vermeye karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun beni rahatsız etmesine izin vermem.
Translate from 土耳其语 to 中文

Teknik bilgisinin olmayışı terfi etmesine engel oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Başarısızlığı istifa etmesine neden oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Teklifi kabul etmesine şaşırdım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hareket etmesine izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, malı almadan önce satıcının onu test etmesine izin vermediğinde bir şeyin yanlış olduğundan şüphelenmeye başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni rahatsız etmesine izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seni şöyle söylerken duydum: “Beni takip etmesine izin verme.”
Translate from 土耳其语 to 中文

Niçin sadece Tom'un yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun seni rahatsız etmesine izin vermezdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bize yardım etmesine memnun oldum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un oğlunun tek başına seyahat etmesine izin vermeye niyeti yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Maalesef oğlun birçok yasayı ihlal etmesine rağmen hiç ceza almadı, değil mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Zil çalıncaya kadar hiç kimsenin sınıfı terk etmesine izin verilmez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un acele etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini inşa etmesine yardım etmek istedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a Mary'yi hastanede ziyaret etmesine izin verilmediğini söyledim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a hapiste olan babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sizi rahatsız etmesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böyle devam etmesine müsaade edemem.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şirket zarar etmesine rağmen CEO kendi maaşını artırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un ülkeyi terk etmesine izin verilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polis onun oraya park etmesine izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Linda'nın babası, onun flört etmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dan, Linda'nın annesine veda etmesine bile izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O onun çatısını tamir etmesine yardım etmeyi teklif ettiğinde o çok memnun olmuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un istifa etmesine izin verilmemeli.
Translate from 土耳其语 to 中文

Neden onların sana yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok kadın bacaklarını tıraş etmesine rağmen, Mary tıraş etmez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arabasını tamir etmesine kimin yardım edeceğini söyledi mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sana yardım etmesine izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom birinin Mary'ye yardım etmesine izin vermeyecek.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onların sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sana yardım etmesine izin vermelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dan Linda'nın arabasını tamir etmesine yardım etmeyi önerdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin kırık tabloyu tamir etmesine yardım etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bugün bize yardım etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sana yardım etmesine güvenme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bize teşekkür etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bana teşekkür etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un acele etmesine gerek yoktu. Onun bol zamanı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kimsenin kendisine yardım etmesine izin vermezdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un tatilini iptal etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un onunla ilgili beni ikna etmesine gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un tatilini iptal etmesine gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun seni rahatsız etmesine izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun onu kontrol etmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un cezaevindeki babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un o şekilde davranmaya devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun beni takip etmesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz Tom'un yardım etmesine hiç ihtiyaç duymuyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bizden nefret etmesine şaşmamalı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunun devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onların hareket etmesine bak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hareket etmesine bak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fiyatın sizi rahatsız etmesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Neden sana yardım etmesine izin vermiyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onların müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun müdahale etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana yardım etmesine izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sana yardım etmesine izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom istediği kadar zaman harcayabilir. Ona acele etmesine gerek olmadığını söyle.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çamaşır, çamaşır makinesinde eşit olarak dağıtılmamışsa çamaşır makinesinin titremesine sebep olur ya da hareket etmesine bile neden olur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Solucan delikleri uzay gemilerinin galaksi boyunca seyahat etmesine izin verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arzunun aklını kontrol etmesine izin verme!
Translate from 土耳其语 to 中文

Kıskançlığın davranışını kontrol etmesine izin verme!
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsanların isimlerini düzgün telaffuz edemedikleri ülkeleri istila etmesine izin verilmemelidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un beni bunu yapmama ikna etmesine izin verdiğime inanamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben onun beni rahatsız etmesine izin vermedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu, düşmanın fark etmesine yol açan şey.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun gururu böyle hakaretlere tahammül etmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ne yaparsanız yapın, Tom'un size yardım etmesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un hareket etmesine bak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herhangi bir şeyin bana gölge etmesine izin vermeyeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun sana yardım etmesine güvenebilirsin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a beni ona yardım etmeye ikna etmesine izin verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O böbreklerimin iflas etmesine neden oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, karaciğerimin iflas etmesine neden oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom öğretmenini ev ödevini geç teslim etmesine izin vermesi için ikna etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunun devam etmesine izin vermeyeceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un artık bize yardım etmesine izin veremem.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sana kabadayılık etmesine izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu yabancı sözcüklerin dilimizi istila etmesine izin veremeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Senin annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sana böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Size böyle hakaret etmesine izin mi vereceksiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Duygularımızın eylemlerimize müdahale etmesine izin veremeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hareket etmesine ne neden oluyor?
Translate from 土耳其语 to 中文

Artık bu durumun devam etmesine izin veremeyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un onu seninle yapmayı kabul etmesine inanamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sami, Leyla'nın arabasını tamir etmesine yardımcı oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文