Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
Translate from Turkish to English

Eve ekmeği ve tereyağını getirir.
Translate from Turkish to English

Mısır ekmeği, muffin pankek ile iyi gider.
Translate from Turkish to English

Ekmeği tereyağıyla yedi.
Translate from Turkish to English

Ekmeği pirinçten daha çok severim.
Translate from Turkish to English

Onun daha az ekmeği var.
Translate from Turkish to English

Tom ekmeği iki parçaya böldü.
Translate from Turkish to English

Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom bütün ekmeği yedi, bu yüzden hiç kalmadı.
Translate from Turkish to English

O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.
Translate from Turkish to English

Onun ekmeği özel bir şekilde yapma tarzı var.
Translate from Turkish to English

En taze ekmeği nereden alabilirsin?
Translate from Turkish to English

Açsan, ekmeği yiyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi.
Translate from Turkish to English

Ekmeği kim yedi?
Translate from Turkish to English

Ekmeği yerine koy.
Translate from Turkish to English

Süt ve ekmeği severim.
Translate from Turkish to English

Hâlâ ekmeği evde mi yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

En düşük fiyatlı ekmeği mi aldık yoksa beraber şoka mı girdik.
Translate from Turkish to English

En düşük fiyatlı ekmeği mi aldık?
Translate from Turkish to English

Bu ekmeği yiyebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Adam ekmeği yedi.
Translate from Turkish to English

Bütün ekmeği yedin mi?
Translate from Turkish to English

Bütün ekmeği mi yedin?
Translate from Turkish to English

Ekmeği kesmek için bana büyük bıçağı ver.
Translate from Turkish to English

Adamın, karısından daha fazla ekmeği var.
Translate from Turkish to English

Lütfen ekmeği maşayla al.
Translate from Turkish to English

Köpek bayat ekmeği yedi ve ölmedi.
Translate from Turkish to English

Kızarmış ekmeği çok severim.
Translate from Turkish to English

Birçok farklı tipte Alman ekmeği vardır.
Translate from Turkish to English

Fransız ekmeği lezzetlidir.
Translate from Turkish to English

Mary ekmeği iki parçaya ayırdı.
Translate from Turkish to English

Tom ekmeği kesiyor.
Translate from Turkish to English

Ayranı duru, ekmeği kuru.
Translate from Turkish to English

Onların ekmeği var.
Translate from Turkish to English

Tom ekmeği yedi.
Translate from Turkish to English

Birkaç sandviç ekmeği alacağım.
Translate from Turkish to English

Sandviç ekmeği getirdin mi?
Translate from Turkish to English

Biz güneş batana kadar, alanı ekmeği umuyoruz.
Translate from Turkish to English

Bir Hamursuz Bayramı geleneğinde, "afikoman" denen yarım matsa ekmeği bir yere saklanır ve onu bulan çocuk pahalı bir hediye isteme hakkı kazanır.
Translate from Turkish to English

Bütün yerlerde ekmeği fırında pişirirler.
Translate from Turkish to English

Bana hangi ekmeği yemek istediğini söyle.
Translate from Turkish to English

Bana bıçağı ver ve ekmeği dilimleyeyim.
Translate from Turkish to English

Ekmeği ikiye böldü.
Translate from Turkish to English

Ekmeği incecik dilimle.
Translate from Turkish to English

Tom dün aldığım bütün ekmeği yedi.
Translate from Turkish to English

İki Fransız Fransızca konuşur ve Fransız ekmeği yer.
Translate from Turkish to English

Ekmeği iki parçaya böldü.
Translate from Turkish to English

Ekmeği iki parçaya böldüler.
Translate from Turkish to English

Ekmeği iki parçaya böldük.
Translate from Turkish to English

Yeniler tandır ekmeği yapmayacak kadar hazırcılar.
Translate from Turkish to English

Kavurga, hedik, çivil marmelatı, tandır ekmeği, firik ve kebap gibi yiyeceklere bayılırım.
Translate from Turkish to English

Ben ekmeği severim.
Translate from Turkish to English

"Öğle yemeğinde ne vardı?" "Çavdar ekmeği üzerine teriyaki soslu biftek ve tavuk."
Translate from Turkish to English

"Öğle yemeğinde ne vardı?" "Çavdar ekmeği üzerine teriyaki sosu ile biftek ve tavuk."
Translate from Turkish to English

En çok ne tür ekmeği seversin?
Translate from Turkish to English

Bir İspanyol ekmeği Meksika ekmeğinden farklıdır.
Translate from Turkish to English

Sen ekmeği iki parçaya böldün, değil mi?
Translate from Turkish to English

O ekmeği yiyecek misin?
Translate from Turkish to English

Neden bu ekmeği ufalıyorsun?
Translate from Turkish to English

Ekmeği iki parçaya böldüm.
Translate from Turkish to English

Onun ekmeği yemesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Fransız ekmeği Brezilya'da çok popülerdir.
Translate from Turkish to English

Ekmeği diyagonal dilimler halinde bir parmak genişliğinde kes.
Translate from Turkish to English

O, ekmeği yedi.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı için çayla tandır ekmeği yedim.
Translate from Turkish to English

Onların hala ekmeği var. Biraz ister misin?
Translate from Turkish to English

Onun biraz ekmeği var.
Translate from Turkish to English

Mary olgunlaşmış muzlarla muz ekmeği yaptı.
Translate from Turkish to English

O biraz çavdar ekmeği satın aldı.
Translate from Turkish to English

Bir kaşık şeker veya küçük bir parça tam buğday ekmeği yerseniz, ekmek daha az zararlı olacaktır.
Translate from Turkish to English

Fransa'da ekmeği masanın üstüne ters çevrilmiş koymamak gerekir.
Translate from Turkish to English

Tom ücretsiz ekmeği yedi ve sonra restoranın dışına yürüdü.
Translate from Turkish to English

Diğer ülkelerin de tuzlu ekmeği olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

O ekmeği çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Xavier pazarda avokado ekmeği satıyor.
Translate from Turkish to English

O ekmeği bana ver.
Translate from Turkish to English

Tom ekmeği evde pişirir.
Translate from Turkish to English

Umarım sandviç ekmeği almışsındır.
Translate from Turkish to English

Kaç tane hamburger ekmeği aldın.
Translate from Turkish to English

Bu ekmeği ne zaman aldın?
Translate from Turkish to English

Kedi ekmeği yiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ekmeği bulamıyor.
Translate from Turkish to English

Genellikle ekmeği nereden satın alırsın?
Translate from Turkish to English

Ekmeği bıçakla kesiyorum.
Translate from Turkish to English

Ali ekmeği öpüp başına koydu.
Translate from Turkish to English

Ali ekmeği yemeğin suyuna bandı.
Translate from Turkish to English

Ali ekmeği yemeğin suyuna batırdı.
Translate from Turkish to English

Ali ekmeği dilimledi.
Translate from Turkish to English

Ali ekmeği eliyle böldü.
Translate from Turkish to English

Ali'nin ekmeği yenir, suyu içilir.
Translate from Turkish to English

Ali kara fırın ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali odun ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali Trabzon ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali Alaşehir ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali köy ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali tava ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali lavaş ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali çavdar ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali mısır ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English

Ali tam buğday ekmeği aldı.
Translate from Turkish to English