Turkish example sentences with "ediyordu"

Learn how to use ediyordu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kocasından nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Polis, arabaları tek-tek kontrol ediyordu.
Translate from Turkish to English

Her üçü de birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O, oğlunu görmek için acele ediyordu.
Translate from Turkish to English

O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
Translate from Turkish to English

Tom sırt ağrısından şikâyet ediyordu.
Translate from Turkish to English

Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri savaşın dışında kalmayı umut ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yasayla kaç kez başının belaya girdiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kaç kez tutuklandığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi rahatsız ediyordu.
Translate from Turkish to English

Senin teşvik sözlerinin benim için çok şey ifade ediyordu.
Translate from Turkish to English

Ayak izleri nehre kadar devam ediyordu.
Translate from Turkish to English

Mary, onun ilkokul günlerinde, bir öğretmen olmayı hayal ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin fikrini neyin değiştirebileceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin söylediğinin doğru olup olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onun için yaptığı akşam yemeğini beğenmiş gibi yapması gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Ondan nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'den nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O ondan çok fazla nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

James Madison fikirden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Bir grup delikanlı kavga ediyordu.
Translate from Turkish to English

Ev o kadar eskiydi ki, içinde hâlâ 1956 yılının takvimini muhafaza ediyordu.
Translate from Turkish to English

O, her zaman bana telefon ediyordu.
Translate from Turkish to English

O sadece bir gerçeği ifade ediyordu.
Translate from Turkish to English

Eve gitmek için acele ediyordu.
Translate from Turkish to English

Bilet kontrol ediyordu.
Translate from Turkish to English

Sokakta iki adam kavga ediyordu.
Translate from Turkish to English

Babasını görmek için acele ediyordu.
Translate from Turkish to English

Yeni bebeği görmek için acele ediyordu.
Translate from Turkish to English

O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi tekrar görüp görmeyeceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Başkan o ay Fransa'yı ziyaret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Adam keskin bir sesle bir şeyi şikâyet ediyordu.
Translate from Turkish to English

Aristo Makedon monarşisine dalkavukluk ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom şikâyet ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom gevezelik ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece Mary ile flört ediyordu.
Translate from Turkish to English

Bay ve Bayan Kent geçen yaz dağlara gitmeyi tercih ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kim olduğunu bilmediğini iddia ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisinin onu sevdiği kadar çok onu sevip sevmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom niçin herkesin ona baktığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin eskisi kadar sinirli olup olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin Fransızcayı nasıl bu kadar iyi öğrendiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onun aldığı hediyeden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Adam çalıntı bir pasaportla seyahat ediyordu.
Translate from Turkish to English

Kristof Kolomb bir kaşif değildi çünkü denizi seviyordu. O bir kaşifti çünkü İspanyol hapishanelerinden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O, Tom'la evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'la evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile evlenseydi hayatının nasıl olacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Bilgi değiş tokuş ediyordu.
Translate from Turkish to English

Sözümü kesmeye devam ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom o fotoğraftan nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

O bir prenses olmayı hayal ediyordu.
Translate from Turkish to English

Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, bir yarış arabası pilotu olmayı hayal ediyordu.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandır evini ihmal ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bunu neden yaptığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom neden Mary'nin orada olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne yapacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sarhoş olup olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden çok morali bozuk göründüğünü merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom arka verandada tek başına dans ediyordu.
Translate from Turkish to English

Fakat bilhassa onun adının ne olduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne düşündüğünü merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne hakkında bu kadar üzgün olduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bütün öğleden sonra oyunlar oynayıp oynamadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Mary, onun geçen haftayı Alice ile Boston'da geçirdiğini bilseydi Tom Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden bu kadar kızgın olduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'un tutuklandığını bilip bilmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom neye ateş ediyordu?
Translate from Turkish to English

Tom daha önce Mary'yi neden burada hiç görmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi daha önce nerede gördüğünü merak ediyordu?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden Boston'da kaldığını merak ediyordu?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin Boston'da ne yaptığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da yaşamak için bir yer bulup bulamayacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden Boston'a gitmek istemediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kutuda ne bulacağını merak ediyordu?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden çok meşgul olduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onun bastonunu nereye koyduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çocukluğunu nerede geçirdiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin üniversite için nereye gitmeyi planladığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi neyin ağlamaya başlattığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden ağladığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom onun yaptığını Mary'ye neyin yaptırdığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John ve Alice'in boşanmayı planladıklarını bilip bilmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom John'un ne yaptığını Mary'nin bilip bilmediğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yaptığından pişman olup olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom nereye oturması gerektiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ne yapması gerektiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom arabasız nasıl gezmesi gerektiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bulduğu cüzdanla ne yapacağını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin Fransızcayı nerede öğrendiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretmek için ikna edilip edilemeyeceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin nereye gidebileceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom onların nereye gittiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin neden çok mutlu göründüğünü merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onun şapkasını nereye koyduğunu merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: taktığı, papağanın, önünde, yuvarlak, tepsi, tutuyor, doğmuş, olmayı, tercih, ederdim.