Turkish example sentences with "dışına"

Learn how to use dışına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yurt dışına çıkmak istiyorum.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.

Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır

Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.

Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur.

O her yıl yurt dışına gider.

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.

Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.

Penisinin başı kemerin dışına taşıyor.

O yurt dışına gitmek için hevesli.

O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.

Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.

O, evin dışına giderken görüldü.

O ona hâlâ gençken yurt dışına gitmesini tavsiye etti.

Tom bu ayın sonunda kasabanın dışına taşınıyor.

Tom bir süre kasabanın dışına çıkmak istediğini söyledi.

Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.

O, babasından kısa bir süre sonra yurt dışına gitti.

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.

Tom görülmeden yurdun dışına çıkamadı.

Tom kedileri evin dışına kovaladı.

O, yurt dışına gitmek için istekli.

O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.

O, yurt dışına gitmeye karar verdi.

O, dönmemek üzere, yurt dışına gitti.

O şehir dışına gitmeden önce onu görmüş olmayı umuyordu.

O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.

Barmen Tom'u barın dışına attı.

Jane yeni kıza hoş görünmek için tarzının dışına çıktı.

Tom fareyi bir parça ekmek ile duvardaki deliğin dışına çıkması için ikna etti.

Konunun dışına çıktın.

O yurt dışına gitmeyi umuyor.

O hiç yurt dışına gitmedi.

Her Yaz yurt dışına gideriz.

O, asla yurt dışına gitmedi.

Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

Yurt dışına gitmek ister misin?

O, yurt dışına gitmek istiyor.

Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

Tom Mary'yi kapının dışına itti.

Bisikleti yolun dışına al.

Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?

Kediyi evin dışına bıraktım.

Tom kendini yatağın dışına sürükledi.

Zengin olsam yurt dışına giderim.

O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.

Babam gelecek hafta yurt dışına gidecek.

Yurt dışına gitmenin birinci ayının içinde o hasta oldu.

Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.

O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.

Yurt dışına gittim.

Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.

Ben yurt dışına gitmeyi planladım.

Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.

O tek başına yurt dışına gitti.

Bu yaz yurt dışına gidiyorum.

Ben önümüzdeki yıl yurt dışına gitmek istiyorum.

Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

O, evin dışına fazla çıkmaz.

Zengin olsam yurt dışına giderdim.

Bir balık suyun dışına fırladı.

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

Yurt dışına gitmek için para biriktiriyor.

Babam şimdi yurt dışına seyahat ediyor.

Annem yurt dışına gitmem için izin verdi.

Yurt dışına gitmeye karar verdi.

Babam sık sık iş için yurt dışına gider.

Yurt dışına gitmene itiraz edecektir.

Gelecek yıl yurt dışına gitmek için bir planı var.

Bir muhabir olarak yurt dışına gönderildi.

Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.

Nadiren, kırk yılda bir, şehrin dışına çıkar.

Bu yaz yurt dışına gitmeyi ummuştuk.

Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.

Babam yurt dışına gitmemi onaylamadı.

Elini pencerenin dışına uzatma.

Bu yaz yurt dışına gitmeyi bekleme.

Bu yaz yurt dışına seyahat edeceğiz.

Eğitim için yurt dışına gitmeme nedeni odur.

Projeye kaynak toplamak için yurt dışına gitti.

Arkadaşını uğurlamak için yurt dışına gitti.

Babam gelecek yıl yurt dışına gidecek.

Yurt dışına gidersem, Fransa'ya giderim.

Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.

Pasaport olmadan yurt dışına seyahat edemezsiniz.

Onlar ilk kez yurt dışına bir seyahate gitti.

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

Yurt dışına gittiğinde çok para harcar.

Yurt dışına ilk yolculuğumuzda birlikte gittiğim bir arkadaş cüzdanını çaldırdı. Bunun iyi bir izlenim bıraktığını sanmıyorum.

Son birkaç yıl içinde, birçok Japon yurt dışına seyahat ederken ya öldü ya da yaralandı.

Böyle bir kişi karşı cinsinden biriyle karşılaşmaktan kaçınmak için çoğunlukla yolunun bir blok dışına gider.

Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.

Also check out the following words: Tüm, yılları, kaybettin, affet, Kusura, bakmayın, kayboldum, Kayıp, sorum, deneyeceğim.