Learn how to use dışına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Yurt dışına çıkmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
Translate from Turkish to English
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Translate from Turkish to English
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
Translate from Turkish to English
Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur.
Translate from Turkish to English
O her yıl yurt dışına gider.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.
Translate from Turkish to English
Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.
Translate from Turkish to English
Penisinin başı kemerin dışına taşıyor.
Translate from Turkish to English
O yurt dışına gitmek için hevesli.
Translate from Turkish to English
O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.
Translate from Turkish to English
Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.
Translate from Turkish to English
O, evin dışına giderken görüldü.
Translate from Turkish to English
O ona hâlâ gençken yurt dışına gitmesini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English
Tom bu ayın sonunda kasabanın dışına taşınıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir süre kasabanın dışına çıkmak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
Translate from Turkish to English
O, babasından kısa bir süre sonra yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English
Tom görülmeden yurdun dışına çıkamadı.
Translate from Turkish to English
Tom kedileri evin dışına kovaladı.
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmek için istekli.
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
O, dönmemek üzere, yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
O şehir dışına gitmeden önce onu görmüş olmayı umuyordu.
Translate from Turkish to English
O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.
Translate from Turkish to English
Barmen Tom'u barın dışına attı.
Translate from Turkish to English
Jane yeni kıza hoş görünmek için tarzının dışına çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom fareyi bir parça ekmek ile duvardaki deliğin dışına çıkması için ikna etti.
Translate from Turkish to English
Konunun dışına çıktın.
Translate from Turkish to English
O yurt dışına gitmeyi umuyor.
Translate from Turkish to English
O hiç yurt dışına gitmedi.
Translate from Turkish to English
Her Yaz yurt dışına gideriz.
Translate from Turkish to English
O, asla yurt dışına gitmedi.
Translate from Turkish to English
Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi kapının dışına itti.
Translate from Turkish to English
Bisikleti yolun dışına al.
Translate from Turkish to English
Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?
Translate from Turkish to English
Kediyi evin dışına bıraktım.
Translate from Turkish to English
Tom kendini yatağın dışına sürükledi.
Translate from Turkish to English
Zengin olsam yurt dışına giderim.
Translate from Turkish to English
O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.
Translate from Turkish to English
Babam gelecek hafta yurt dışına gidecek.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmenin birinci ayının içinde o hasta oldu.
Translate from Turkish to English
Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gittim.
Translate from Turkish to English
Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Ben yurt dışına gitmeyi planladım.
Translate from Turkish to English
Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.
Translate from Turkish to English
O tek başına yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
Bu yaz yurt dışına gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben önümüzdeki yıl yurt dışına gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English
O, evin dışına fazla çıkmaz.
Translate from Turkish to English
Zengin olsam yurt dışına giderdim.
Translate from Turkish to English
Bir balık suyun dışına fırladı.
Translate from Turkish to English
İş için sık sık yurt dışına çıkar.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmek için para biriktiriyor.
Translate from Turkish to English
Babam şimdi yurt dışına seyahat ediyor.
Translate from Turkish to English
Annem yurt dışına gitmem için izin verdi.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Babam sık sık iş için yurt dışına gider.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmene itiraz edecektir.
Translate from Turkish to English
Gelecek yıl yurt dışına gitmek için bir planı var.
Translate from Turkish to English
Bir muhabir olarak yurt dışına gönderildi.
Translate from Turkish to English
Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.
Translate from Turkish to English
Nadiren, kırk yılda bir, şehrin dışına çıkar.
Translate from Turkish to English
Bu yaz yurt dışına gitmeyi ummuştuk.
Translate from Turkish to English
Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
Babam yurt dışına gitmemi onaylamadı.
Translate from Turkish to English
Elini pencerenin dışına uzatma.
Translate from Turkish to English
Bu yaz yurt dışına gitmeyi bekleme.
Translate from Turkish to English
Bu yaz yurt dışına seyahat edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Eğitim için yurt dışına gitmeme nedeni odur.
Translate from Turkish to English
Projeye kaynak toplamak için yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
Arkadaşını uğurlamak için yurt dışına gitti.
Translate from Turkish to English
Babam gelecek yıl yurt dışına gidecek.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gidersem, Fransa'ya giderim.
Translate from Turkish to English
Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.
Translate from Turkish to English
Pasaport olmadan yurt dışına seyahat edemezsiniz.
Translate from Turkish to English
Onlar ilk kez yurt dışına bir seyahate gitti.
Translate from Turkish to English
Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gittiğinde çok para harcar.
Translate from Turkish to English
Yurt dışına ilk yolculuğumuzda birlikte gittiğim bir arkadaş cüzdanını çaldırdı. Bunun iyi bir izlenim bıraktığını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Son birkaç yıl içinde, birçok Japon yurt dışına seyahat ederken ya öldü ya da yaralandı.
Translate from Turkish to English
Böyle bir kişi karşı cinsinden biriyle karşılaşmaktan kaçınmak için çoğunlukla yolunun bir blok dışına gider.
Translate from Turkish to English
Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.
Translate from Turkish to English