Turkish example sentences with "boyu"

Learn how to use boyu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bu bir ömür boyu şanstır.
Translate from Turkish to English

Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur.
Translate from Turkish to English

O gün boyu huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English

O gün boyu kocasına hizmet etti.
Translate from Turkish to English

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English

Tom Yaz boyu Boston'da kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
Translate from Turkish to English

En küçük erkek kardeşinin boyu ne kadar?
Translate from Turkish to English

Yargıç onun ömür boyu hapsedileceğini söylediğinde adam sinir krizine girdi.
Translate from Turkish to English

O ömür boyu hapis yattı.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşinin boyu ne kadar?
Translate from Turkish to English

O diz boyu karın içindeydi.
Translate from Turkish to English

Tom, ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English

O, gün boyu sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English

O, ortalama boyu olan bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Gün boyu onu bekledim.
Translate from Turkish to English

Onun boyu benden biraz daha uzun denebilir gibi geliyor.
Translate from Turkish to English

Arabası diz boyu kara gömüldü.
Translate from Turkish to English

Orada hava bütün yıl boyu sıcak.
Translate from Turkish to English

Eteklerimi diz boyu giymeyi severim.
Translate from Turkish to English

Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English

Katilin suçu kanıtlandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English

Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
Translate from Turkish to English

Öğrenmek ömür boyu sürer değil mi?
Translate from Turkish to English

Koşarken pantolonun boyu önemli mi?
Translate from Turkish to English

Erkeklerin boyu her zaman kızlardan uzun olmuyor, demek ki böyle bir kural yok.
Translate from Turkish to English

Ömür boyu sevdiğim, aşık olduğum tek bir kadın var.
Translate from Turkish to English

O kadın beni ömür boyu ben olduğum için sevecekse ben onunla evlenirim.
Translate from Turkish to English

Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
Translate from Turkish to English

Ya benim evimi yıkıp ömür boyu mutsuzluğumu sağlayacaksınız ya da bana destek olup her problemi aşacağız.
Translate from Turkish to English

Tom şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Ömür boyu risk almamışsın yetmiş yaşında risk alsan ne olur almasan ne olur?
Translate from Turkish to English

Birçok çocuk bu bombalarla yaşam boyu sakat olmuştur.
Translate from Turkish to English

O benden iki yaş büyük ama boyu benden kısa.
Translate from Turkish to English

Sana ömür boyu mutluluk diliyorum.
Translate from Turkish to English

İkinize de ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Translate from Turkish to English

Ömür boyu mutluluk istiyorsan başka birine yardım et.
Translate from Turkish to English

Hakim ömür boyu hapishaneye gitmek zorunda olacağını söylediğinde adam kendinden geçti.
Translate from Turkish to English

Mary diz boyu bir mavi elbise giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Yaşam boyu öğrenmenin gerekli olduğuna inanıyorum.
Translate from Turkish to English

On yedi yaşında bir oğlanın boyu genellikle babası kadardır.
Translate from Turkish to English

Birçok ülkede en yüksek ceza ömür boyu hapistir.
Translate from Turkish to English

Bu çiftlik nesiller boyu ailemize aitti.
Translate from Turkish to English

Sınıftaki kızların ortalama boyu 155 santimetreden fazladır.
Translate from Turkish to English

Güvercinler ömür boyu aynı eşle kalırlar.
Translate from Turkish to English

Polis kıyı boyu devriyesini artırdı.
Translate from Turkish to English

Onun ömür boyu hapis cezası var.
Translate from Turkish to English

Caroline Herschel 96. doğum gününde, yaşam boyu başarıları nedeniyle Prusya Kralı'nın Bilim Altın Madalyasıyla ödüllendirildi
Translate from Turkish to English

Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
Translate from Turkish to English

Boston'a gitmek Tom'un hayat boyu rüyasıydı.
Translate from Turkish to English

Bazı şirketler işçilerine yaşam boyu bir iş garanti ediyor.
Translate from Turkish to English

Üçü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un boyu ona oyunda kararlı bir avantaj verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un boyu bosu yerinde olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom ölümden kurtuldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English

Evlilik ömür boyu sadakattir.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapis ile tehdit edildi.
Translate from Turkish to English

Tom bir dizi cinayetten dolayı iki ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un boyu babasını geçmiş.
Translate from Turkish to English

Karınızın boyu ne kadar?
Translate from Turkish to English

O, karısının cinayeti için ömür boyu hapis yatıyor.
Translate from Turkish to English

Boston'da diz boyu kar birikti.
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapse gidiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ömür boyu arkadaş oldu.
Translate from Turkish to English

O kızın boyu ne kadar?
Translate from Turkish to English

Tom üç ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English

Bu gümüş set nesiller boyu benim ailemde.
Translate from Turkish to English

Herkes gün boyu uçuştan sonra biraz yorgundu.
Translate from Turkish to English

Işığın dalga boyu nedir?
Translate from Turkish to English

Mary bazen saatler boyu öylece oturup denize bakar.
Translate from Turkish to English

Tom bana bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
Translate from Turkish to English

Tom cezai ehliyeti olmayanlar için olan bir hapishanede ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
Translate from Turkish to English

Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English

Dan üç kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English

Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
Translate from Turkish to English

Küçük erkek kardeşinin boyu ne kadar?
Translate from Turkish to English

Kremlin'de çalışmak benim ömür boyu süren düşüm olmuştur.
Translate from Turkish to English

Bu ağacın boyu ne kadardır!
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapis ile karşı karşıya.
Translate from Turkish to English

Gün boyu tırnaklarını kemiriyor.
Translate from Turkish to English

Tiyatro gün boyu açık kalırdı.
Translate from Turkish to English

Tom şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English

Bazı ülkelerde vatan hainliği için ceza ömür boyu hapis olabilir.
Translate from Turkish to English

Bir kitap yazmak benim ömür boyu hayalim.
Translate from Turkish to English

Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.
Translate from Turkish to English

Ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış biri için hapishane hücresinden daha acı bir şey olabilir mi?
Translate from Turkish to English

Tom bir sigara içmeden günler boyu gidecek.
Translate from Turkish to English

Bir müşteriye iyi muamele ederseniz, ömür boyu bir müşteri olacaktır.
Translate from Turkish to English

O gün boyu dışarıdadır.
Translate from Turkish to English

Bu, bir ömür boyu süren fırsattır.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapis cezasını sevgi cümleleri yazarak geçirmeyi istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English

Hava hafta boyu bulutlu oldu.
Translate from Turkish to English

Fadıl iki defa ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: bıraktım, Babana, dileklerimle, Tek, başıma, yürüdüm, Kapıyı, kapatın, Erken, Ortaçağ.