Turkish example sentences with "babası"

Learn how to use babası in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Marjane Satrapi'nin babası Ebi'dir.
Translate from Turkish to English

Babası geçen sene ölmüş.
Translate from Turkish to English

Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Translate from Turkish to English

Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babası öldükten sonra annesine baktı.
Translate from Turkish to English

Onun babası ölmüş.
Translate from Turkish to English

Babası Amerika Birleşik Devletleri senatörü olarak görev yapmıştı.
Translate from Turkish to English

Babası ile ilk defa karşılaştığım yer Tokyo'dur.
Translate from Turkish to English

O, anne ve babası tarafından iyi yetiştirildi.
Translate from Turkish to English

O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
Translate from Turkish to English

Babası Japondur.
Translate from Turkish to English

O babası kadar ustaca kayak yapabilir.
Translate from Turkish to English

Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
Translate from Turkish to English

Babası bir doktor olan kız odur.
Translate from Turkish to English

Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.
Translate from Turkish to English

Babası öldükten sonra, o tek başına çalışmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Gerçek şu ki onun babası işten dolayı New York'ta yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom gitmek istemiyordu, ama babası onu gönderdi.
Translate from Turkish to English

Mary'nin anne ve babası onun yaz planlarını veto etti.
Translate from Turkish to English

Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.
Translate from Turkish to English

Babası gibi, onun pek çok kitabı var.
Translate from Turkish to English

Tom babası tarafından azarlanılacak.
Translate from Turkish to English

Annesi de babası da ölü.
Translate from Turkish to English

Tom babası kadar uzundur.
Translate from Turkish to English

Onun babası onu Tom olarak çağırır.
Translate from Turkish to English

Tom'un babası hapishanededir.
Translate from Turkish to English

Tom, babası tarafından istismar edildi.
Translate from Turkish to English

Tom'un hatırlayabildiği kadarıyla, anne ve babası kiloluydu.
Translate from Turkish to English

O babası ile çatışma içinde.
Translate from Turkish to English

O üç yaşında iken babası vefat etti.
Translate from Turkish to English

O üç yaşındayken babası öldü
Translate from Turkish to English

Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom babası gibi bir işkolik olmamayı umuyor.
Translate from Turkish to English

O, babası kadar ustaca kayar.
Translate from Turkish to English

O, babası tarafından asla azarlanmadı.
Translate from Turkish to English

Dün gece hastalığından dolayı babası öldü.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.
Translate from Turkish to English

Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.
Translate from Turkish to English

Anne ve babası gezisinin lehinde idi.
Translate from Turkish to English

Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
Translate from Turkish to English

Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.
Translate from Turkish to English

Ken, onun doğum gününde babası için iyi bir şarap aldı.
Translate from Turkish to English

Hanako babası görmek için Hokkaido'dan tüm yolu geldi.
Translate from Turkish to English

Jim'in babası eve her zaman geç gelir.
Translate from Turkish to English

Bob'ın babası bir kızlar okulunda öğretmenlik yapar.
Translate from Turkish to English

Kate'in babası istasyondan eve yürür.
Translate from Turkish to English

Silvia'nın onu övmeyen sert bir babası vardı.
Translate from Turkish to English

Peter babası gibi bir şey değildir.
Translate from Turkish to English

Kumi, babası köpekleri seven kızdır.
Translate from Turkish to English

Tom, annesi yerine babası ile yaşamayı seçti.
Translate from Turkish to English

Onun babası bir doktor mu?
Translate from Turkish to English

Onun babası Japondur.
Translate from Turkish to English

Onun babası bir öğretmen mi?
Translate from Turkish to English

Babası meşhur bir piyanist olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Onun anne ve babası öldü.
Translate from Turkish to English

Onun babası bir polistir.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin babası olmalı.
Translate from Turkish to English

Onun babası bir banka memuru.
Translate from Turkish to English

O babası kadar uzundur.
Translate from Turkish to English

Onun babası golf oynamaz.
Translate from Turkish to English

Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.
Translate from Turkish to English

Onun babası bankada çalışır.
Translate from Turkish to English

Babası onun planını onayladı.
Translate from Turkish to English

O, babası kadar uzun değildir.
Translate from Turkish to English

Onun, onun babası olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Onun, onun babası olduğunu öğrendik.
Translate from Turkish to English

Onun, unun babası olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Babası uzun boyludur.
Translate from Turkish to English

Onun hem annesi hem de babası ölü.
Translate from Turkish to English

Onun babası doktor mu?
Translate from Turkish to English

Onların babası bir taksi şoförüdür.
Translate from Turkish to English

Sadece Jim değil, annesi ve babası da hasta.
Translate from Turkish to English

Babası niçin Japonya'ya gitti?
Translate from Turkish to English

Kate'in babası evin yakındır.
Translate from Turkish to English

Babası geçen hafta öldü.
Translate from Turkish to English

Babası büyük bir geminin kaptanı olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un babası üniversite hocası.
Translate from Turkish to English

Babası her zaman eve geç gelir.
Translate from Turkish to English

John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Anne babası bebeklerine Akira adını verdi.
Translate from Turkish to English

Babası polisti.
Translate from Turkish to English

Babası mükemmel bir piyanist.
Translate from Turkish to English

Babası haftada iki kez orada yer.
Translate from Turkish to English

Babası avukat olan bir kız tanıyorum.
Translate from Turkish to English

Babası öğretmen olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Babası eve dönüşünden sonra öldü.
Translate from Turkish to English

Babası ile kol kola yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin erkek kardeşidir, babası değil.
Translate from Turkish to English

Bill'in babası bir seyyar satıcıydı.
Translate from Turkish to English

Şimdi neredeyse babası kadar uzun.
Translate from Turkish to English

Babası hayatını bilime adadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin babası değildir fakat onun amcası.
Translate from Turkish to English

Dün Ming'in babası tenis oynadı mı?
Translate from Turkish to English

Babası ona ona her şeyi anlattırdı.
Translate from Turkish to English

Babası 10 yıl önce kanserden öldü.
Translate from Turkish to English

Onun babası dün akşam hastanede vefat etti.
Translate from Turkish to English

Mary'nin babası tüm parasını ona bıraktı.
Translate from Turkish to English

Anne babası Almanya'dan geliyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: hamileyim, kulübünün, üyesiyim, Örgütümüze, katkıda, bulunabilirsiniz, 1956'da, Atina'da, doğdu, sıcak.