Turkish example sentences with "bağırdı"

Learn how to use bağırdı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

" Dikey kayalıklardan uzak durun!" o bağırdı.
Translate from Turkish to English

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
Translate from Turkish to English

Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı
Translate from Turkish to English

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye korkak diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Acıdan bağırdı.
Translate from Turkish to English

Ken yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece boyunca bağırdı.
Translate from Turkish to English

O ona bağırdı.
Translate from Turkish to English

Çocuk yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Yaralı adam yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Öfkeli bir kalabalık ona bağırdı.
Translate from Turkish to English

Dikkatli olması için ona bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, bağırdı.
Translate from Turkish to English

O sevinçten bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, acıyla bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, acı içinde bağırdı.
Translate from Turkish to English

Anne bağırdı.
Translate from Turkish to English

Gelmemiz için bize bağırdı.
Translate from Turkish to English

Herkes sevinçle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Kalabalık tekrar için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Boğulan adam yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
Translate from Turkish to English

Sinirlendi ve bana bağırdı.
Translate from Turkish to English

Yardım için yüksek sesle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
Translate from Turkish to English

Sessiz olmaları için çocuklara bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom sinirlendi ve Mary'ye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Yardım için bağırdı fakat kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English

Ona bağırdı fakat o duymadı.
Translate from Turkish to English

Annesini gördüğü an bağırdı.
Translate from Turkish to English

O sevinçle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Onun arkasından geldiğinde, "Beni korkutma" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Dehşet içinde bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bağırdı.
Translate from Turkish to English

Kim bağırdı?
Translate from Turkish to English

Tom acı içinde bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca bir şeyler bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca bir şey bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom "Yangın var!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.
Translate from Turkish to English

"Ne çirkin bir yüzün var!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Onlar yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

O "İmdat!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

"Geri dön!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, ona bağırdı.
Translate from Turkish to English

Aniden, Tom acı içinde bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bu yüzden bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bağırdı ama kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English

Tom kendisi kısık sesle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Annem öfkelendi ve bana bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom yardım için bağırdı, ama kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English

"Bana bak" diye bağırdı Echo, "Bana bak Anne, uçuyorum!"
Translate from Turkish to English

"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!
Translate from Turkish to English

Onu omuzlarından tutarak, onu salladı ve bağırdı, "Kendine hakim ol!"
Translate from Turkish to English

O bağırdı ama kimse onu duymadı.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle bağırdı: "İmdat!"
Translate from Turkish to English

"Yangın" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Onlar bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.
Translate from Turkish to English

Polis: "Ellerini havaya kaldır!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom acı içinde inledi ve yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Seyirci en az bir tam dakika boyunca "Bravo!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Biri yardım için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom "Yangın" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom sebepsiz yere bağırdı bana.
Translate from Turkish to English

Tom mikrofonu kaptı ve bağırdı "toplantı salonu yanıyor!"
Translate from Turkish to English

Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle Mary'nin adını bağırdı ama o onu duymadı.
Translate from Turkish to English

Çocuğa bağırdı: "Sessiz ol!".
Translate from Turkish to English

Polis memuru Tom'a durması için bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bağırdı mı?
Translate from Turkish to English

Kız hepimizin paylaştığı korkuyla bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, küvetten çıktı ve "Eureka!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom "hayıır!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

"Kralın kızını kazanmalıyım!" diye bağırdı ikisi de.
Translate from Turkish to English

Babam "saatim çalındı." diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

O, askerlere bir emir bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Fransızca bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom herkesin duyması için yeterince yüksek sesle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom tam suya dalmadan önce Fransızca bir şey bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom herkese bağırdı.
Translate from Turkish to English

"Küçük Timothy, "Yaşasın! Biz bir maceraya gidiyoruz!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Küçük kız “Kay, ne yapıyorsun?” diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

O yardım için bağırdı ama hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

O panikteydi ve anlaşılamayan bir şey bağırdı.
Translate from Turkish to English

Nöbetçi "ayağa kalk" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Sanatçı bağırdı.
Translate from Turkish to English

"Hangi cehennemdeydin?" diye bağırdı Tom'un annesi.
Translate from Turkish to English

Küçük kız avazı çıktığı kadar bağırdı.
Translate from Turkish to English

Pierrette "İmdat, imdat!" diye bağırdı "Ben katlediliyorum!"
Translate from Turkish to English

Tom aniden "Eureka!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Çocuk "Dikkat et, bir yılan!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

O sinirlendi ve bana bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi "defalarca müziği kıs!" diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: anlattı, dağa, tırmanmamın, düşünüyor, serveti, şöhretine, rağmen, mutsuz, yapacağımı, Betty.