Turkish example sentences with "bıraktı"

Learn how to use bıraktı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bill sigarayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babam bana büyük bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi ve bütün servetini köpeği Pookie'ye bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
Translate from Turkish to English

Vitrine bakmayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.
Translate from Turkish to English

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

Birisi masanın üstünde yanan bir sigara bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biri suyu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biri şapkasını bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kaza onu kocasından yoksun bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
Translate from Turkish to English

O iki saat boyunca beni orada ayakta bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, geçen ay işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye biraz para bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, annesini ve kız arkadaşını Fransa'da bıraktı.
Translate from Turkish to English

O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, oğluna bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Oğluna hatırı sayılır bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Oğluna büyük bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Fred eşine büyük bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi John'un evinin önünde bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içmeyi bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom köprünün ortasına yakın üç patlayıcı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Hava güzel olduğu zaman, Tom her zaman pencerelerini açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

O gün bende derin bir etki bıraktı.
Translate from Turkish to English

Söylediğin bende derin bir izlenim bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary için bir mesaj bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom masaya büyük bir bahşiş bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bugünün Pekin'i bende çok derin bir etki bıraktı ve merakımı uyandırdı.
Translate from Turkish to English

Tom işini niçin bıraktı?
Translate from Turkish to English

Tom'un acelesi vardı bu yüzden ikinci fincan kahvesini içmeden bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un acelesi vardı bu yüzden kahvaltısını sadece yarısı yenmiş olarak bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un acelesi vardı bu yüzden yatağını yapılmamış olarak bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece suyu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece televizyonu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, bütün gece ışıkları açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom otelde çantamı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom evde cüzdanını bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom trende şemsiyesini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, anahtarlarını masanın üzerine bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom çantasını metroda bıraktı.
Translate from Turkish to English

Avcı uçağı bombalarını bıraktı.
Translate from Turkish to English

Savaş onları mutluluktan yoksun bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi işe arabayla bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom turnuvayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom okulu bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi okulda bıraktı.
Translate from Turkish to English

O niçin sigara içmeyi bıraktı?
Translate from Turkish to English

O niçin işini bıraktı?
Translate from Turkish to English

Yangın bizi varlığımızdan yoksun bıraktı.
Translate from Turkish to English

Büyükannem bize büyük bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

Taro'nun acelesi vardı ve cüzdanını geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

Mike içmeyi bıraktı mı?
Translate from Turkish to English

Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?
Translate from Turkish to English

O, kitap okumayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, kitaplarını evin her yerine bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, kitabı bir kenara bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, kitabı masaya bıraktı.
Translate from Turkish to English

Hastalık Mike'ı yürüyemez durumda bıraktı.
Translate from Turkish to English

On üçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.
Translate from Turkish to English

Brian kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

John kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Brian eşyalarını geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Translate from Turkish to English

Sigarayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bana bir not bıraktı.
Translate from Turkish to English

O sigarayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

O silahı yere bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir not bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, ipi bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kapıyı kim açık bıraktı?
Translate from Turkish to English

O, raketini yere bıraktı.
Translate from Turkish to English

O kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir mesaj bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, pencereyi açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom pencereyi açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary için bir not bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babam sigara içmeyi bıraktı.
Translate from Turkish to English

O motoru çalışırken bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Translate from Turkish to English

O suyu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Projeyi mali nedenlerle bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babam içmeyi bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom oğluna bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, son sayfayı boş bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, biletini evde bıraktı.
Translate from Turkish to English

Annem bana bir mesaj bıraktı.
Translate from Turkish to English

O kutuyu korumasız bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary için biraz yiyecek bıraktı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Okyanusu, Amerika'yı, Avrupa'dan, ayırır, Sıkıldım, Evliyim, çocuğum, Haberler, üzdü, içmiyorum.