Learn how to use ayak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Senin planına ayak uyduramam.
Translate from Turkish to English
Herkes ayak diredi.
Translate from Turkish to English
Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum.
Translate from Turkish to English
Zamana ayak uydurmak için kitaplar ve dergiler okurum.
Translate from Turkish to English
Zamana ayak uydurmak için gazeteler okurum.
Translate from Turkish to English
Sana ayak uyduramıyorum.
Translate from Turkish to English
Bir taşa takıldım, ayak bileğimi incittim.
Translate from Turkish to English
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
Translate from Turkish to English
Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.
Translate from Turkish to English
Bu dergi benim dünyaya ayak uydurmama yardımcı oluyor.
Translate from Turkish to English
Tom sessizce elbiselerini giydi ve ayak uçlarına basarak odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Eğer zihninizi ayağınıza koyarsanız, o, ayak olur.
Translate from Turkish to English
Tom ayak bileği burktu.
Translate from Turkish to English
Tom Joneses'lara ayak uydurmaktan bıktığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, babasının ayak izlerini takip etti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye ayak uydurmaya çabalamaktan vazgeçmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
Translate from Turkish to English
Maaşın enflasyona ayak uyduruyor mu?
Translate from Turkish to English
Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
Translate from Turkish to English
Ayak parmaklarımda hiç his yok.
Translate from Turkish to English
Küçük ayak parmağımda ağrı var.
Translate from Turkish to English
Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.
Translate from Turkish to English
Yerde ayak izleri bırakılmıştı.
Translate from Turkish to English
Ayak izleri nehre kadar devam ediyordu.
Translate from Turkish to English
Ben sana ayak uyduramam.
Translate from Turkish to English
Greg'in babasının ayak izlerini takip edeceğinden eminim.
Translate from Turkish to English
Mike, sınıfına ayak uyduramadı.
Translate from Turkish to English
Harry sınıfa ayak uyduramadı.
Translate from Turkish to English
Beverly Hills gibi zengin kasabada Joneses ailesine ayak uydurmak zordur.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye ayak uyduramıyor.
Translate from Turkish to English
Tom modaya ayak uydurmaya bile çalışmaz.
Translate from Turkish to English
O ayak altındadır.
Translate from Turkish to English
Onlar ayak altındalar.
Translate from Turkish to English
O, ayak bileğini burktu.
Translate from Turkish to English
Ona ayak uydurmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
Translate from Turkish to English
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Translate from Turkish to English
Amcam doksana ayak bastı
Translate from Turkish to English
Ben kaydım ve ayak bileğimi burktum.
Translate from Turkish to English
Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
Translate from Turkish to English
O, ayak sesleri duydu.
Translate from Turkish to English
Ayak bileğimi burktum.
Translate from Turkish to English
Zamana ayak uydur.
Translate from Turkish to English
Tom ayak parmağını çarptı.
Translate from Turkish to English
Suçlu ayak izleri bıraktı.
Translate from Turkish to English
Bana ayak uydurmanı istiyorum.
Translate from Turkish to English
Zamana ayak uydurmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom sık sık Mary'nin ayak işlerini yapar.
Translate from Turkish to English
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
Translate from Turkish to English
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
Translate from Turkish to English
Bebek dört ayak üstünde emekliyordu.
Translate from Turkish to English
O mahalleye ayak basmayın.
Translate from Turkish to English
Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
Translate from Turkish to English
Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.
Translate from Turkish to English
Bu eve tekrar asla ayak basmayacağım.
Translate from Turkish to English
Aya ayak basan ilk insandı.
Translate from Turkish to English
Onun aylığı enflasyona ayak uyduramıyor.
Translate from Turkish to English
Oğlumuz sınıfa ayak uyduramıyordu.
Translate from Turkish to English
Narita'ya ayak basmadan, hava kararacak.
Translate from Turkish to English
Bana ayak uydurdu.
Translate from Turkish to English
Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Translate from Turkish to English
O ona ayak uydurdu.
Translate from Turkish to English
Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ayak parmağım kanamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Hatta yabancı topraklara asla ayak basmadı.
Translate from Turkish to English
Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.
Translate from Turkish to English
Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.
Translate from Turkish to English
Tom'un sınıfın geri kalanına ayak uydurmada sorunu var.
Translate from Turkish to English
Tom'a ayak uyduramadım.
Translate from Turkish to English
Ayak bileğimi incittim.
Translate from Turkish to English
Ayak parmaklarını oynatma.
Translate from Turkish to English
Ona ayak uydururum.
Translate from Turkish to English
Ayak sesleri duydum.
Translate from Turkish to English
Yalın ayak okula giden çocukları anlarım.
Translate from Turkish to English
Elbiseleri modaya ayak uyduramıyor.
Translate from Turkish to English
Tom ayak uydurdu.
Translate from Turkish to English
Lütfen çok hızlı yürüme. Sana ayak uyduramıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom sana ayak uyduramayacak.
Translate from Turkish to English
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
Translate from Turkish to English
Ayak uydurmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Askerler Yunanistan'a ayak bastı.
Translate from Turkish to English
Tom'un sınıfının geri kalan kısmına ayak uydurma sorunu vardı.
Translate from Turkish to English
İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalaya dağlarında bulunduğunu duydum.
Translate from Turkish to English
İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalayalarda keşfedildiğini duydum.
Translate from Turkish to English
İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.
Translate from Turkish to English
İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalaya dağlarında keşfettiklerini duydum.
Translate from Turkish to English
Tom'un ayağı takıldı ve ayak bileği burkuldu.
Translate from Turkish to English
Tom yerde çamurlu ayak izleri gördü.
Translate from Turkish to English
Tom motosikletini ayak marşıyla çalıştırdı.
Translate from Turkish to English
Ayak bileğine ne oldu?
Translate from Turkish to English
Kumda ayak izleri bulduk.
Translate from Turkish to English
O ona ayak bileğini gösterdi.
Translate from Turkish to English
Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Translate from Turkish to English
O, tüm ayak işlerini yaptı.
Translate from Turkish to English
El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.
Translate from Turkish to English
Tom ayak ile bacak arasındaki farkı bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Hiçbir ayak izi gördünüz mü?
Translate from Turkish to English
İnsan yeni şartlara ayak uydurmalıdır.
Translate from Turkish to English
Baş nereye giderse, ayak oraya gider.
Translate from Turkish to English
Işıyan tavana az az yerleşir gölge, el çapraz, ayak çapraz, çapraz kader de.
Translate from Turkish to English
Az önce ayak parmağımı çarptım.
Translate from Turkish to English