Turkish example sentences with "hoşlanıyorum"

Learn how to use hoşlanıyorum in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ondan çok hoşlanıyorum.

Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.

Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.

Tom'un bestelediği müzik türünden hoşlanıyorum.

Ondan gerçekten hoşlanıyorum!

Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum.

Onu ne kadar çok dinlersem, ondan o kadar daha az hoşlanıyorum.

Senden hoşlanıyorum.

Pop müzikten hoşlanıyorum.

Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.

Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.

Doğal olmaktan hoşlanıyorum.

Bundan hoşlanıyorum. Onu alacağım.

Ben senden hoşlanıyorum.

O dürüst olduğu için ondan hoşlanıyorum.

Şaraptan hoşlanmazdım fakat şimdi çok hoşlanıyorum.

Hayır, fakat beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanıyorum.

Onu ne kadar çok düşünürsem, o kadar az hoşlanıyorum.

Saçından hoşlanıyorum.

Sanırım senden hoşlanıyorum.

Tom'un arkadaşlığından hoşlanıyorum.

Ben bir hiç olmaktan hoşlanıyorum.

Gerçekten Tom'dan hoşlanıyorum.

Alex Marcelo'dan hoşlanıyorum.

Arkadaşlarımla vakit geçirmekten hoşlanıyorum.

Gerçekten gözlerinden hoşlanıyorum.

Hala Esperanto dilinde yazmaktan hoşlanıyorum.

İki kızdan hoşlanıyorum.

Seninle yemek yemekten hoşlanıyorum.

Meydan okumaktan hoşlanıyorum.

Yalnız olmaktan gerçekten hoşlanıyorum.

İki adamdan hoşlanıyorum.

" Sana söyledim, ben yalnız olmaktan hoşlanıyorum." "Ben de öyle! Hadi onu birlikte yapalım!"

Senden hoşlanıyorum, ancak sen beni beğendiğinden dolayı değil.

Ben de senden hoşlanıyorum.

Tom'la birlikte olmaktan hoşlanıyorum.

Laternanın ses çıkarma biçiminden çok hoşlanıyorum.

Ondan biraz hoşlanıyorum.

Senden az çok hoşlanıyorum.

Ben öğretmen olmaktan hoşlanıyorum.

Ben Japon pirinç yastıklarından hoşlanıyorum; onlar boynum için yararlı.

Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.

Senin gülme tarzından hoşlanıyorum.

Buradaki dostça atmosferden hoşlanıyorum.

Sanırım ondan hoşlanıyorum.

Tek başıma yürümekten hoşlanıyorum.

Seninle olmaktan hoşlanıyorum.

Boston'a sık sık gitmem ama her gidişimde ondan çok hoşlanıyorum.

Şarkı söylemekten hoşlanıyorum ama dans etmeyi sevmiyorum.

Senden hoşlanıyorum!

Ben "La Ondo de Esperanto" dergisini okumaktan hoşlanıyorum.

Hokey izlemekten hoşlanıyorum.

Ben aslında modern sanattan hoşlanıyorum.

Gelinciklerden hoşlanıyorum.

Suluboya ile resim yapmaktan hoşlanıyorum.

Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.

Ben o şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.

Ben ondan hoşlanıyorum, ama o benden hoşlanmıyor.

O uyurken onu izlemekten hoşlanıyorum.

Eski dilleri öğrenmekten hoşlanıyorum.

Ve ben sevmekten hoşlanıyorum.

Her ülkeden arkadaş sahibi olmaktan hoşlanıyorum.

Sen garipsin - Senden hoşlanıyorum.

Ben Maria'dan hoşlanıyorum ama o çok saf.

Dün öğleden sonra tanıştığım kızdan çok hoşlanıyorum.

Gerçekten bundan hoşlanıyorum.

Ben aslında gerçekten bundan hoşlanıyorum.

Ben hâlâ gerçekten ondan hoşlanıyorum.

Ben ondan hoşlanmıyorum ama ben ondan hoşlanıyorum.

Tom'la çalgı çalmaktan hoşlanıyorum.

Ben gerçekten bundan hoşlanıyorum.

Ben gerçekten ondan hoşlanıyorum.

Bundan her seferinde daha çok hoşlanıyorum.

İşleri erken yaptırmaktan hoşlanıyorum.

Kar yağarken bundan hoşlanıyorum.

Ben gerçekten Power Rangers izlemekten hoşlanıyorum!

Ondan bu yüzden hoşlanıyorum.

Ben Çince ve Japoncadan hoşlanıyorum.

Ondan hoşlanıyorum. O hoş bir adam.

Ben onu dinlemekten hoşlanıyorum.

Güneşten hoşlanıyorum.

Tom, ben gerçekten arkadaş olarak senden hoşlanıyorum.

Alaska'nın aşırı soğuğundan hoşlanıyorum.

Ben ondan çok hoşlanıyorum.

Ondan hoşlanıyorum ama onunla konuşamayacak kadar utangacım.

Başlangıçta ben ondan hoşlanmadım ama şimdi hoşlanıyorum.

Tom'u huzursuz etmekten hoşlanıyorum.

Ben gerçekten bu şeyden hoşlanıyorum.

Ondan hoşlanıyorum ama onu sevmiyorum.

Sanırım ben sadece insanları mutlu etmekten hoşlanıyorum.

Tuhaf birisin ama senden hoşlanıyorum.

Bekar olmaktan hoşlanıyorum.

Cümlelerinizi tercüme etmekten hoşlanıyorum.

Gerçekten minyatür golf oynamaktan hoşlanıyorum.

Gerçekten putt-putt golf oynamaktan hoşlanıyorum.

Tom'dan oldukça hoşlanıyorum.

Bu sezondan hoşlanıyorum.

Vergi ödemekten hoşlanıyorum.

Fiziksel kitaplar okurum, çünkü onların hissetme tarzından hoşlanıyorum.

Ben senin karınım ve seni memnun etmek için güzel görünmekten hoşlanıyorum.

Eğlenmekten hoşlanıyorum.

Also check out the following words: okumamamı, söyledi, On, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.