Turkish example sentences with "açık"

Learn how to use açık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tatoeba açık kaynaklıdır.
Translate from Turkish to English

Twitter, açık kaynağı sever.
Translate from Turkish to English

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English

Gözlerini açık tut.
Translate from Turkish to English

Pencereler açık uyuma.
Translate from Turkish to English

Bay Kaifu halka açık konuşmalar yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Işıklar açık değil.
Translate from Turkish to English

Bana pencereyi açık bırakmamı söyledi.
Translate from Turkish to English

Açık farkla sınıfın en akıllı öğrencisidir.
Translate from Turkish to English

Şu çocuk, ağzı açık olarak, bana baktı.
Translate from Turkish to English

Açık kaynak; teknolojik yeniliği sağlayan motordur.
Translate from Turkish to English

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
Translate from Turkish to English

Pencereyi açık bırakma.
Translate from Turkish to English

Kapıyı açık bıraktık.
Translate from Turkish to English

Kapı açık. Gideceğim ve onu kapatacağım.
Translate from Turkish to English

Biri kapıyı açık bırakmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Biri suyu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biri suyu açık bırakmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom'un açık artırmada ortaya çıkacağından hiç şüphem yok.
Translate from Turkish to English

Tom açık kapıyı itti.
Translate from Turkish to English

Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.
Translate from Turkish to English

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
Translate from Turkish to English

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.
Translate from Turkish to English

O, açık ara farkla en iyi öğrencidir.
Translate from Turkish to English

O, açık ara farkla takımda en iyi oyuncudur.
Translate from Turkish to English

Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Masa çekmecesi açık.
Translate from Turkish to English

Elinden geldiğince açık konuşsan iyi olur.
Translate from Turkish to English

Tatoeba açık kaynak yazılımdır.
Translate from Turkish to English

Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.
Translate from Turkish to English

Bizim açık havada bir partimiz vardı.
Translate from Turkish to English

Klimayı açık bırakma.
Translate from Turkish to English

Üniversite kütüphanesi şimdi açık mı?
Translate from Turkish to English

TV açık.
Translate from Turkish to English

Kapıyı açtığında TV dan başka açık bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.
Translate from Turkish to English

İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.
Translate from Turkish to English

Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak.
Translate from Turkish to English

"Olduğun yerde yağmur yağıyor mu? " " Hava açık. "
Translate from Turkish to English

TV'yi açık bırakma.
Translate from Turkish to English

TV açık bırakıp yatmaya gitmesi onun dikkatsizliği.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, uluslararası klas bir insan olmaya çabalamak yerine açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Daha açık bir renk tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
Translate from Turkish to English

Hepimizin içinde, Tom açık ara farkla en iyi yüzücüydü.
Translate from Turkish to English

O, kapının niçin açık olduğunu açıklıyor.
Translate from Turkish to English

Banka sekizden ikiye kadar açık kalır.
Translate from Turkish to English

Çiti Tom'a açık yeşile boyattık.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi açık açık yalan söylemekle suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi açık açık yalan söylemekle suçladı.
Translate from Turkish to English

Hava güzel olduğu zaman, Tom her zaman pencerelerini açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çok açık sözlüdür.
Translate from Turkish to English

Onun tablolarından biri, açık artırmada bir milyon dolardan daha fazla getirdi.
Translate from Turkish to English

Tom bazen ağzı açık çiğner.
Translate from Turkish to English

Tom penceresi açık uyur.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece suyu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece televizyonu açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, bütün gece ışıkları açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom çok uykulu ve neredeyse gözlerini açık tutamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom tuvalet kapağını açık bıraktığında Mary bundan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Mary diş macununun kapağını açık bıraktığında, bu Tom'u kızdırıyor.
Translate from Turkish to English

Tom tuvaletin kapağını açık bıraktığında bu Mary'yi kızdırıyor.
Translate from Turkish to English

Pencerenin açık bırakılmasından kim sorumlu?
Translate from Turkish to English

Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.
Translate from Turkish to English

O, açık görüş içinde.
Translate from Turkish to English

Dikkat etmediğin oldukça açık.
Translate from Turkish to English

Bunu daha önce yaptığın açık.
Translate from Turkish to English

Banka, Pazar günleri açık değil.
Translate from Turkish to English

Suçunu çok açık bir şekilde itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Onun niçin sinirlendiği gayet açık.
Translate from Turkish to English

Bu, açık ara farkla onun romanlarının en ilgincidir.
Translate from Turkish to English

Bu, açık ara farkla onun bütün romanlarının en ilgincidir.
Translate from Turkish to English

Ben açık açık konuşurum.
Translate from Turkish to English

Ben açık açık konuşurum.
Translate from Turkish to English

Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
Translate from Turkish to English

Halka açık yerleri temiz tutalım.
Translate from Turkish to English

Lütfen açık ve doğru bir şekilde posta adresi yazın.
Translate from Turkish to English

Dün gece kapıyı açık bırakan sen miydin?
Translate from Turkish to English

Kale restore edildi ve halka açık.
Translate from Turkish to English

Brian kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

John kapıyı açık bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kate, gözleri açık yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, açık hava sporlarına büyük ilgi duymuyor.
Translate from Turkish to English

Onu açık çekin.
Translate from Turkish to English

Işık açık.
Translate from Turkish to English

Banka açık mı?
Translate from Turkish to English

Gökyüzü açık.
Translate from Turkish to English

Bu açık bir gün.
Translate from Turkish to English

Hava açık olmayacak.
Translate from Turkish to English

Kapıyı açık tutun.
Translate from Turkish to English

Ben açık renkleri severim.
Translate from Turkish to English

Bir yeşil ışık açık.
Translate from Turkish to English

Kapı şimdi açık.
Translate from Turkish to English

Ben kapıyı açık tuttum.
Translate from Turkish to English

Pazar günü açık mı?
Translate from Turkish to English

Ben kapıyı açık bıraktım.
Translate from Turkish to English

Yakında hava açık olacak.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gömlek, giyerim, YouTube, sitesi, Radyoaktivite, kimyasal, terimdir, profesörüm, Sekize, çeyrek.