Turkish example sentences with "annesi"

Learn how to use annesi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bu çocuğun annesi bir sunucu.
Translate from Turkish to English

Onun annesi bir Kennedy idi.
Translate from Turkish to English

Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Turkish to English

Marjane Satrapi'nin annesi Tadji'dir.
Translate from Turkish to English

O, annesi gibi güzel.
Translate from Turkish to English

Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
Translate from Turkish to English

Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
Translate from Turkish to English

Felicja'nın annesi Bogdana'dır.
Translate from Turkish to English

O, konser için annesi tarafından yapılan mavi bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English

Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

O çocuğun annesi bir spiker.
Translate from Turkish to English

Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Bu kızın bir annesi yok.
Translate from Turkish to English

Annesi onun hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

O annesi kadar iyi bir piyanistti.
Translate from Turkish to English

O, annesi tarafından azarlandı.
Translate from Turkish to English

O, annesi ile şehir turu yaptı.
Translate from Turkish to English

O, on bir yaşında iken annesi öldü.
Translate from Turkish to English

O, onun annesi değil kız kardeşidir.
Translate from Turkish to English

Onu annesi tarafından azarlandığını gördüm.
Translate from Turkish to English

Annesi oğlu hakkında ne yapacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi Tom üniversiteden mezun olmadan tam bir hafta önce öldü.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi Tom'u holde çıplak gezdiği için kovaladı.
Translate from Turkish to English

Annesi de babası da ölü.
Translate from Turkish to English

Annesi Tom'un öksürüğü hakkında endişe ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi gribe yakalandı.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi çok iyi bir aşçıdır.
Translate from Turkish to English

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
Translate from Turkish to English

Tom, annesi için alışveriş sepetini itti.
Translate from Turkish to English

Onun annesi ona yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi onun mezuniyet resmini şömine rafında muhafaza etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.
Translate from Turkish to English

Tom'un büyükbüyükannesinin annesi İskoçya'da yaşamış.
Translate from Turkish to English

Annesi ona izin verseydi, Tom bir boksör olmak isterdi.
Translate from Turkish to English

Tom annesi için supermarkete gitmeye isteksiz görünüyor.
Translate from Turkish to English

Annesi eve gelmeden önce Tom bütün ev ödevini yaptırdı.
Translate from Turkish to English

Tony ve annesi çiftliğe geldiler ve çiftlik avlusunda yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı.
Translate from Turkish to English

Dan genellikle annesi tarafından azarlanır.
Translate from Turkish to English

Jane'in annesi Japonya'da olsaydı, ben onu Bez Bebek Şenliğine davet edebilirdim.
Translate from Turkish to English

Hem Ken'in annesi hem de arkadaşı, yakında havaalanına varacaktır.
Translate from Turkish to English

Mike'ın annesi evlenmeden önce büyük bir şehirde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin annesi olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom, annesi yerine babası ile yaşamayı seçti.
Translate from Turkish to English

Annesi haklıydı.
Translate from Turkish to English

Kızın annesi yok.
Translate from Turkish to English

Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.
Translate from Turkish to English

Onun annesi alışverişe gitti.
Translate from Turkish to English

Onun annesi iyi bir piyanisttir.
Translate from Turkish to English

Cookie'nin annesi kanserden öldü.
Translate from Turkish to English

Onun annesi bir şarkıcıydı.
Translate from Turkish to English

Annesi onu almak için geldi.
Translate from Turkish to English

Onun annesi bir mektup yazıyor.
Translate from Turkish to English

Annesi kapıyı çaldı.
Translate from Turkish to English

Annesi gözlerini ayırdı.
Translate from Turkish to English

Annesi ona yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English

Onun annesi bir okul öğretmeniydi.
Translate from Turkish to English

Onun annesi ve kız kardeşi hastaydı.
Translate from Turkish to English

Annesi onun beş haftadır yatakta hasta olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

O, hasta annesi için endişe ediyor.
Translate from Turkish to English

O, annesi kadar iyi bir aşçıdır.
Translate from Turkish to English

Onun annesi ülkede tek başına yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Kız annesi ile alışverişe gitmek için ısrar etti.
Translate from Turkish to English

O, annesi ile birlikte alışverişe gitmeye niyetlendi fakat annesi meşguldü.
Translate from Turkish to English

O, annesi ile birlikte alışverişe gitmeye niyetlendi fakat annesi meşguldü.
Translate from Turkish to English

Onun hem annesi hem de babası ölü.
Translate from Turkish to English

Annesi bize deli oldu.
Translate from Turkish to English

Annesi rahat bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English

Annesi geldiğinde ders çalışıyormuş gibi davrandı.
Translate from Turkish to English

O, onun ablası gibi görünse de, aslında annesi.
Translate from Turkish to English

Sadece Jim değil, annesi ve babası da hasta.
Translate from Turkish to English

Annesi geçen yıl öldü.
Translate from Turkish to English

Annesi çalışmaya devam edecek.
Translate from Turkish to English

Annesi dört yıl sonra öldü.
Translate from Turkish to English

Annesi bir İngilizce öğretmenidir.
Translate from Turkish to English

Annesi onunla ilgileniyor.
Translate from Turkish to English

Annesi kadar güzeldir.
Translate from Turkish to English

Annesi tarafından eşlik edildi.
Translate from Turkish to English

Annesi ile alışverişe gitti.
Translate from Turkish to English

Annesi akşam yemeği pişirmekle meşguldü.
Translate from Turkish to English

Annesi yaşına göre genç görünüyor.
Translate from Turkish to English

Çocuk annesi için ağlıyordu.
Translate from Turkish to English

Annesi haftada bir aerobik yapar.
Translate from Turkish to English

Annesi en güzel bir kadındır.
Translate from Turkish to English

Annesi sayesinde ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Annesi göründüğü kadar yaşlı değil.
Translate from Turkish to English

Onun annesi tarafından azarlandığını gördüm.
Translate from Turkish to English

Çocuk annesi ile kalmayı seçti.
Translate from Turkish to English

Annesi yemek pişirmekle meşguldü.
Translate from Turkish to English

Annesi ona banyoyu temizletti.
Translate from Turkish to English

Annesi sürekli bundan şikayet eder.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi onun öksürüğünden endişeli.
Translate from Turkish to English

Susie'nin annesi çok güzel bir kadın.
Translate from Turkish to English

Annesi geçen perşembeden beri hasta.
Translate from Turkish to English

Benden, annesi eve dönene kadar kalmamı istedi.
Translate from Turkish to English

Annesi bir bit yeniği sezmiş olmalı.
Translate from Turkish to English

Annesi onu affetsin diye dua etti.
Translate from Turkish to English

Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
Translate from Turkish to English

Annesi kızına onu kendinin yapmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yalnızca, zaman, geçsin, okurlar, Koyu, kahverengi, saçları, vardı, Bu, gemi.