Turkish example sentences with "alacağını"

Learn how to use alacağını in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Televizyonun, kitapların yerini alacağını sanmıyorum.

Tom ipucunu nasıl alacağını bilmiyor.

Tom 2.30'da Mary'yi alacağını söylüyor.

Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu.

Tom garajı boyamayı bitirmenin onun bir gününü alacağını düşündü.

Tom onun otobüs durağına kadar koşmasının kaç dakika alacağını merak etti.

Tom işi bitirmenin Mary'nin ne kadar zamanını alacağını merak etti.

Tom Mary'nin muhtemelen işi alacağını düşündü.

Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.

Tom kesinlikle hisse senedini nasıl alacağını biliyor.

Tom kesinlikle amcasından evi miras alacağını ummuyordu.

Tom kaç tane kurşun kalem alacağını belirtmedi.

Tom Mary'ye doğum günü için ne alacağını bilmiyor.

Tom Mary'nin işi alacağını umuyor.

Onun desteğini alacağını umuyorum.

Artık sorunun ne olduğunu bildiğine göre onu düzeltmenin ne kadar zaman alacağını düşünüyorsun?

Artık sorunun ne olduğunu bildiğinize göre onu düzeltmenin ne kadar zaman alacağını düşünüyorsunuz?

İşi alacağını biliyorum.

Bunun daha ne kadar zaman alacağını düşünüyorsun?

Tom ne alacağını bilmiyordu.

Tom'a onun ne kadar zaman alacağını düşündüğünü sordum.

Yağmur yağmaya başlayıncaya kadar ne kadar zaman alacağını düşünüyorsun?

İş bitinceye kadar ne kadar zaman alacağını düşünüyorsun?

Boston'a gitmemin ne kadar alacağını düşünüyorsun?

Tom'un işi alacağını düşünüyor musun?

Tom'a ne satın alacağını söyledin mi?

Tom'un hangisini alacağını düşünüyorsun?

İşi alacağını hissediyorum.

İkinci el arabaları nasıl alacağını biliyor.

Senden nasıl haber alacağını bilemedi.

Tom eski bisikletini birinin satın alacağını umuyordu.

Onu alacağını biliyordum.

O filmden zevk alacağını biliyorum.

Tom'un bu filmden zevk alacağını düşünmüyorum.

Tom'un bankaya gideceğini ve biraz para alacağını düşündüm.

Bunu ne kadar zaman alacağını fark etmedim.

Tom bana bunun sadece üç saat alacağını söyledi.

Buradan Boston'a gitmenin ne kadar zaman alacağını bilmiyorum.

Ondan zevk alacağını söylemedim.

O, dudaklarının nasıl tat alacağını merak ediyordu.

O, onun dudaklarının nasıl tad alacağını merak ediyordu?

Onlara ne alacağını söyledin mi?

Ona ne alacağını söyledin mi?

Tom, 2.30'da bizi alacağını söyledi.

Tom sadece bir dakika alacağını söylüyor.

O arabayı satın alacağını düşündüm.

Bunun ne kadar süre alacağını bilmiyorum.

Bunun daha ne kadar zaman alacağını bilmiyorum.

Daha ne kadar zaman alacağını bilmiyorum.

Onu nereden alacağını bileceğini biliyordum.

Tom'un şimdiye kadar bir ehliyet alacağını düşünüyor musun?

Tom Mary'ye John'un nefesinde alkol kokusu alacağını söyledi.

Beni işe alacağını söylemiştin.

Mary nasıl dinleneceğini ve hayattan nasıl zevk alacağını bilmiyor.

Bu, alacağını düşündüğümden daha uzun zaman alıyor.

O alacağını düşündüğümden daha uzun zaman aldı.

Yeterli uyku alamadığın zaman nasıl alacağını biliyorsun.

Bunun ne kadar zaman alacağını bilmenin yolu yok.

Tom'un gelip beni havaalanından alacağını umuyorum.

Yiyecek bir şey alacağını söyledin.

Tom'u bulmamızın ne kadar zaman alacağını tahmin etmek mümkün değil.

Tom bana onun yaklaşık üç saat alacağını söyledi.

Onu havaalanında kimin alacağını Tom'a söylemeyi unuttum.

Tom bizi ne zaman alacağını söyledi mi?

Bunu alacağını sanmıyorum.

Tom'un partiden zevk alacağını sandım.

Tom gerekli olanı alacağını söyledi.

Tom Mary için bir şey alacağını söyledi.

Tom Mary'nin yemesi için bir şey alacağını söyledi.

Tom'un o arabayı alacağını düşündüm.

Tom'un bunu alacağını düşünüyor musun?

Tom'un yeni bir araba alacağını düşündüm.

Tom partiden zevk alacağını düşündü.

Tom daha yüksek maaş alacağını düşünüyordu.

Tom bunu alacağını söyledi.

Hastalık izni alacağını düşündüm.

Tom yarın seni uygulamadan alacağını söyledi.

Bunun aylar alacağını düşündüm.

Bunun ne kadar süreni alacağını merak ettim.

Biz bunun bu kadar zaman alacağını beklemiyorduk.

Tom fiyatı otuz dolar düşürürsem onu alacağını söyledi.

Senin kalışından zevk alacağını umuyorum.

Bundan zevk alacağını sanmıyorum.

Günü Tom'la harcamaktan zevk alacağını biliyorum.

Televizyonun kitapların yerini alacağını sanmıyorum.

Mary çiçekleri kendisinin alacağını söyledi.

Tom kaç tane elma alacağını Mary'ye söyledi mi?

Yakında bir tane alacağını umuyorum.

Tom Mary'ye yaklaşık 2.30'da onu alacağını söyledi.

Tom'un ihtiyacı olan bütün yardımı alacağını umalım.

Biraz zaman alacağını biliyorum.

Bu kitabı okumaktan gerçekten zevk alacağını düşünüyorum.

Gününün geri kalanından zevk alacağını umuyorum.

Tom senin ifadeni alacağını söylüyor.

E-kitapların, kağıt kitapların yerini alacağını düşünüyor musunuz?

Yiyecek alacağını düşündüm.

Tom takımlardan birinin onu alacağını umuyordu.

Tom beni saat 6.00'da alacağını söyledi.

Ona hangisini alacağını söyle.

Ne alacağını düşünüyorsun?

Tom'a hangisini alacağını söyle.

Also check out the following words: Bileti, unutma, Sizi, görmekten, memnunum, şeyi, değiştirmeyecek, Tanrıya, şükür, Günaydın.