O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Çocuk köpeği gördüğünde ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

O, ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

O, beni görür görmez ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O beni görür görmez ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başlıyor.
Translate from Turkish to English

Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Tom duygularını kontrol edemedi ve ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom birden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Çocuk ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bebek ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, bütün gece ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Sonunda ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tomoko neredeyse ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bebek bütün gece ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

O çocuk saatlerce ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Bütün gece ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, onu teselli etmeye çalıştı fakat o ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

O, ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Küçük kız ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Ağlamaya başlarsa onu ne yapayım.
Translate from Turkish to English

Jack onu görür görmez ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Odadan çıkar çıkmaz ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Şimdi ağlamaya başlama, Tom.
Translate from Turkish to English

Tom hıçkırarak ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Çocukların ikisi de ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Her iki çocuk da ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Yalnız bırakıldığında bebek ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim gürültü duyduğunda ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Jiro, daha önce birinin önünde hiç ağlamadı, yüksek sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ben de ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom üzüldü ve ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Hala hastayım ve hatta dün başım öyle bir ağrıdı ki ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Haberi duyduktan hemen sonra ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Küçük kız kardeşim ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom da ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom aniden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Aniden Tom ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başladığında ben de ağladım.
Translate from Turkish to English

Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Lucy eve gitmek için ağlamaya başladığında, ancak varmıştık.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse ağlamaya hazır gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Neredeyse ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi neyin ağlamaya başlattığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Hemen ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başlayabilir gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, haberi duyar duymaz ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, odaya girer girmez ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ben oğlumu görür görmez ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Bu ikinci şokta ben ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başladığında, ben de ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başladığında, ben de ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Arkasını döndü ve ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom yine ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başlıyor.
Translate from Turkish to English

Bütün çocuklar ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya hazır gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bir bebek gibi ağlamaya gerek yok.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi sakinleştirmeye çalıştı ama o ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Tom kapıdan çıkar çıkmaz, Mary ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Mary ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom sadece ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bugün ağlamaya niyetim yoktu ama ağladım.
Translate from Turkish to English

Ne olduğunu duyduğumda ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Tom kendini banyoya kilitledi ve ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Çocuklar ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ağlama. Ben de ağlamaya başlayacağım.
Translate from Turkish to English

Tekrar ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Soğanları doğrarken ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar ağlamaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Mary aniden kontrolsüzce ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Döndü ve ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Herkes yeniden ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başlamak üzere gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Onların her ikisi de ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Sen ağlamaya başladın.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başladı ve ben de ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başladı ve ben de ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

Ben sadece ağlamaya başladım.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başladı ve ben de ağladım.
Translate from Turkish to English

Bebek yalnız bırakıldığı için ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Yalnız bırakıldığı için bebek ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O ağlamaya başladı ve ben de.
Translate from Turkish to English

Daha önce hiç kimsenin önünde ağlamamış olan Jiro ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Kız hıçkırarak ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English