Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.

Onun test sürüşünü geçmesi herkesi şaşırttı.

Onun sözleri beni şaşırttı.

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı.

Onun sessizliği beni şaşırttı.

Haber onu çok şaşırttı.

Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.

Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

Tom'un cevabı beni şaşırttı.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

Amerikalılar, Almanları şaşırttı.

Tom'un yardım etmek için isteksizliği Mary'yi şaşırttı.

Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.

İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.

Söylediği şey beni şaşırttı.

Söylediğin şey beni şaşırttı.

Bu birçok kişiyi şaşırttı.

Onun ölümü hepimizi şaşırttı.

O, bir öpücükle onu şaşırttı.

O, küçük bir hediye ile onu şaşırttı.

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.

O erken vardığında onu şaşırttı.

Rakibini şaşırttı.

Sessizliği beni şaşırttı.

Büyücünün hileleri bizi şaşırttı.

Onun ani ziyareti beni şaşırttı.

Onun azmi beni şaşırttı.

Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.

Onun ani istifası beni şaşırttı.

Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.

Bu beni şaşırttı.

Kedi beni şaşırttı!

O beni şaşırttı.

Beni şaşırttı.

Onun ölümü beni şaşırttı.

Tom'un cevabı Mary'yi şaşırttı.

Seni kim şaşırttı?

Tom beni şaşırttı.

Tom, Mary'yi şaşırttı.

Keşif beni şaşırttı.

Bu gelişmenin olması öngörülemezdi. Hepimizi oldukça şaşırttı.

Kocasını şaşırttı.

Tom sürücü sınavını geçtiğinde herkesi şaşırttı.

Tom yanağından bir öpücükle Mary'yi şaşırttı.

Okuldan sonra öğrencileri sınıfı temizlerken görmek beni çok şaşırttı.

Sonuç beni şaşırttı.

Seni tekrar görmek beni şaşırttı.

Garajın penceresinden baktım, gördüğüm beni şaşırttı.

Haber beni şaşırttı.

Oğlum söylenilmeden odasını toplayarak beni şaşırttı.

Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.

Bu haber beni çok şaşırttı.

Tom'un gördüğü şey onu şaşırttı.

Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.

Mary beni şaşırttı.

Bu onları şaşırttı.

Bu onu şaşırttı.

Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.

Soru Tom'u çok şaşırttı.

Onu şaşırttı.

Fransız'ın bu kadar kaba, inatçı ve kibirli olması beni şaşırttı.

O, Tom'u şaşırttı.

Onun kararı herkesi şaşırttı.

Tom'un cevabı herkesi şaşırttı.

Tom'un kararı herkesi şaşırttı.

Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.

Onlar beni şaşırttı.

O haber bizi şaşırttı.

Norveç beni şaşırttı.

O aslında beni şaşırttı.

Bu gerçekten beni şaşırttı.

Brezilya'ya tek başına gitmesi bizi şaşırttı.

Onun davranışı bizi şaşırttı.

Tom'u bunu yaparken görmek bizi çok şaşırttı.

Vahiy herkesi çok şaşırttı.

Bunu öğrenmek beni şaşırttı.

Ah, bu beni şaşırttı! Böyle yüksek sesler yapmamaya çalış.

Ah, bu beni şaşırttı! Bu kadar gürültü yapmamaya çalış.

Elleriyle yaptığı garip becerileri beni şaşırttı.

Genç piyanist halkı şaşırttı.

Bir şey seni şaşırttı mı?

Onun emekli olma kararı hepimizi şaşırttı.

Polisin çabuk gelişi bizi şaşırttı.

Bu beni biraz şaşırttı.

Seni en çok ne şaşırttı?

Şaşırttı beni.

Garsonun dürüstlüğü dedektifi şaşırttı.

Tom bizi şaşırttı.

Tom'a ne dinlediğini sordum ve o, klasik müzik dinlediğini söyleyerek beni şaşırttı.

Tom beni biraz şaşırttı.

Tom'un liberal olduğunu öğrenmek beni şaşırttı.

Tom'un dün gelmemesi beni şaşırttı.

Onun ani ayrılışı hepimizi şaşırttı.

Haber bizi çok şaşırttı.

Kentin hızlı büyümesi bizi şaşırttı.

Senin aniden ortaya çıkışın beni şaşırttı.

Tom'un çok erken gelmesi beni şaşırttı.

Onu görmek onu şaşırttı.

Onun davranışı beni şaşırttı.

O, halkı şaşırttı.

Partinin müsrifliği herkesi şaşırttı.