Learn how to use zengin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Zengin olursam, onu satın alacağım.
Translate from Turkish to English
Zengin olmasına rağmen mutlu değil.
Translate from Turkish to English
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Zengin doğasında oynamamalısın.
Translate from Turkish to English
O, zengin ama kabadır.
Translate from Turkish to English
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
Translate from Turkish to English
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
Translate from Turkish to English
O hem yakışıklı hem de çok zengin.
Translate from Turkish to English
Keşke zengin olsaydım.
Translate from Turkish to English
Burada insanlar zengin.
Translate from Turkish to English
Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğu söyleniyor.
Translate from Turkish to English
Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
Translate from Turkish to English
İnsanlar ne kadar zengin olurlarsa olsunlar, her zaman daha fazlasını isterler.
Translate from Turkish to English
İnsanlar kadar zengin olurlarsa olsunlar, boşta olmamalılar.
Translate from Turkish to English
Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.
Translate from Turkish to English
Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor.
Translate from Turkish to English
Çok zengin olmanın hayalini kurardım.
Translate from Turkish to English
Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz.
Translate from Turkish to English
Kimse içeceklerden tasarruf ederek zengin olmadı.
Translate from Turkish to English
Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
Translate from Turkish to English
Altın bir yatakta yatan zengin bir adam var.
Translate from Turkish to English
Zengin adam bir Millet satın aldı.
Translate from Turkish to English
Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.
Translate from Turkish to English
Zengin olsam, ben güzel bir ev satın alırım.
Translate from Turkish to English
Zengin olsaydım, ben sana biraz para verirdim.
Translate from Turkish to English
O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
Translate from Turkish to English
O, dünyadaki en zengin adam.
Translate from Turkish to English
O, bu şehirdeki herhangi başka birinden daha zengin.
Translate from Turkish to English
İnsanlar onun bu şehirde en zengin adam olduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English
Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı.
Translate from Turkish to English
Onun romanının başarısı onu zengin yaptı.
Translate from Turkish to English
Zengin olsam bile para vermem ona.
Translate from Turkish to English
Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un zengin bir kadınla evliliğini duydum.
Translate from Turkish to English
Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un zengin olma arzusu var.
Translate from Turkish to English
Çok zengin olduğunu duyuyorum.
Translate from Turkish to English
Bay Johnson, zengin bir adam.
Translate from Turkish to English
Tom, hızlı zengin olmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom zengin olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom onun zengin olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Franklin Roosevelt, zengin ve önemli bir New York ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom'un zengin bir adam olduğu belliydi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin nasıl o kadar zengin olduğunu bilmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom ne kadar zengin olursa olsun herkese yalan söylemeye devam ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom insanların düşündüğü kadar zengin değildir.
Translate from Turkish to English
Tom tanıdığım en zengin kişidir.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin onun zengin olduğunu bilmesini istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin çok zengin olduğunu fark etmedi.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle zengin bir aileden geliyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle zengin gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Onun hayattaki tek amacı zengin olmaktı.
Translate from Turkish to English
Ben zengin bir adamdım.
Translate from Turkish to English
Zengin olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English
O yabancı bir araba almak için yeterince zengin.
Translate from Turkish to English
Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar.
Translate from Turkish to English
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.
Translate from Turkish to English
Mike babasının zengin olmasıyla gurur duyar.
Translate from Turkish to English
Beverly Hills gibi zengin kasabada Joneses ailesine ayak uydurmak zordur.
Translate from Turkish to English
Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English
O zengin oldu.
Translate from Turkish to English
O zengin görünüyor.
Translate from Turkish to English
O onu zengin yaptı.
Translate from Turkish to English
Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.
Translate from Turkish to English
O zengin gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, zengin bir adam.
Translate from Turkish to English
Nasıl zengin olabilirim?
Translate from Turkish to English
Zengin olmak ister misin?
Translate from Turkish to English
O, zengin bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla evlendi.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir kadın.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adam için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Japonya, zengin bir ülkedir.
Translate from Turkish to English
O, şimdi zengin gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Eskisi kadar zengin değilim.
Translate from Turkish to English
Zengin bir adamla evlenecek.
Translate from Turkish to English
Zengin bir adam için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English
Maaşıyla zengin olmayacak.
Translate from Turkish to English
Onlar zengin olmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English
O zengin bir adama benziyordu.
Translate from Turkish to English
O zengin olmuş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin zengin olduğunu biliyordu.
Translate from Turkish to English
O, babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir adamla nişanlıdır.
Translate from Turkish to English
O, zengin Hintli kızlara öğretmenlik yaptı.
Translate from Turkish to English
O, zengin değil, ama mutludur.
Translate from Turkish to English
O, onu daha zengin bir adam için terk etti.
Translate from Turkish to English
Joe'nun yeni tür bir araba fikri onu müthiş zengin yapacak.
Translate from Turkish to English
O zengin, ama mutlu değildir.
Translate from Turkish to English
Zengin olsam yurt dışına giderim.
Translate from Turkish to English
O, o zengin oluncaya kadar onu görmezden geldi.
Translate from Turkish to English
O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar.
Translate from Turkish to English
O, ne kadar çok istediyse o kadar çok zengin oldu.
Translate from Turkish to English
O, nasihatimi dinleseydi, şimdi zengin olurdu.
Translate from Turkish to English
Onun sadece zengin olması onun mutlu olduğu anlamına gelmez.
Translate from Turkish to English
O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
Translate from Turkish to English
Ben zengin olacağım.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Arabanızı, edemezsiniz, edemezsin, balığımız, Korkarım, numara, çevirdiniz, Yalan, yardımımıza, mâl.