Learn how to use adama in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Kitabı, onu isteyen adama ver.
Translate from Turkish to English
Arabanın bir adama çarptığını gördüm.
Translate from Turkish to English
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Ben böyle bir adama güvenemem.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
Translate from Turkish to English
Adama karnından vurdum.
Translate from Turkish to English
Ben adama baktım.
Translate from Turkish to English
Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.
Translate from Turkish to English
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
Translate from Turkish to English
Tom pasaportunu kapıdaki adama gösterdi.
Translate from Turkish to English
Tom az önce içeriye gelen adama baktı.
Translate from Turkish to English
Tom eski elbiselerinin çoğunu son zamanlarda rastladığı evsiz adama verdi.
Translate from Turkish to English
Tom ön masadaki adama takım elbisesini nerede ütületebileceğini sordu.
Translate from Turkish to English
Emi özürlü bir adama yerini verdi.
Translate from Turkish to English
Şu adama dikkat et.
Translate from Turkish to English
Böyle bir adama güvenilmez.
Translate from Turkish to English
O zengin bir adama benziyordu.
Translate from Turkish to English
Bir adama benim için ev yaptırdım.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.
Translate from Turkish to English
O adama itaat etmeyin.
Translate from Turkish to English
O adama güvenmemelisin.
Translate from Turkish to English
O, yaşlı adama bakmalı.
Translate from Turkish to English
Sonra yaşlı adama aynı dilde merhaba dedi.
Translate from Turkish to English
Genç adama utanarak baktı.
Translate from Turkish to English
Köpek yabancı adama hırladı.
Translate from Turkish to English
Caddeyi geçen adama bak.
Translate from Turkish to English
Kız adama sırtını döndü.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir adama yolu sorduğumu hatırlıyorum
Translate from Turkish to English
Asker silahını adama doğrulttu.
Translate from Turkish to English
Polis silahını adama doğrulttu.
Translate from Turkish to English
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
Translate from Turkish to English
Ve o, iki adama evinde uyumasına izin verdi.
Translate from Turkish to English
Eşi ölmüş bir adama dul denir.
Translate from Turkish to English
Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adama torunu tarafından eşlik edildi.
Translate from Turkish to English
Genç adama benim için bagajımı taşıttım.
Translate from Turkish to English
Şu adama tahammül edemiyorum.
Translate from Turkish to English
Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı.
Translate from Turkish to English
Terzi, kıyafeti yanlış adama verdi ve kıyafet o adama dar geldi.
Translate from Turkish to English
Terzi, kıyafeti yanlış adama verdi ve kıyafet o adama dar geldi.
Translate from Turkish to English
Bence bir süper adama ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English
Böyle bir adama yardım etmeye kalkışmam.
Translate from Turkish to English
Sanırım güzel kız utangaç genç adama veda edecek.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.
Translate from Turkish to English
O spor salonundan gey bir adama âşık oldu.
Translate from Turkish to English
O adama gerçeği söyle!
Translate from Turkish to English
Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.
Translate from Turkish to English
İyi bir adama benziyorsun.
Translate from Turkish to English
Gerçekten çetin bir adama ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
Bir adama yaklaşmanın en iyi yolu nedir?
Translate from Turkish to English
Dürüst bir adama kazık atmamalıydın.
Translate from Turkish to English
Mary bir adama çıkma teklif etmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
O kaba adama nasıl tahammül edebiliyorsun?
Translate from Turkish to English
Her adama güvenmemelisin.
Translate from Turkish to English
Diğer adama ne oldu?
Translate from Turkish to English
Aynı adama aşık oldular.
Translate from Turkish to English
Hele bak şu adama!
Translate from Turkish to English
Kendinden genç bir adama âşık oldu.
Translate from Turkish to English
Mary her zaman uzun boylu, esmer ve yakışıklı bir adama kavuşmanın hayalini kurdu.
Translate from Turkish to English
Bu adama Tom denildiğinden emin misiniz?
Translate from Turkish to English
Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.
Translate from Turkish to English
Tom'un yaşlı bir adama benzediğini düşünmüyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom yaşlı bir adama benziyordu.
Translate from Turkish to English
Tom yaşlı bir adama benziyor.
Translate from Turkish to English
Peki ya sen? Bu adama güveniyor musun?
Translate from Turkish to English
Peki ya siz? Bu adama güveniyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Şu adama bak.
Translate from Turkish to English
Koşmaya gitmek istemeyen bir adama benziyor muyum?
Translate from Turkish to English
Kendini adama.
Translate from Turkish to English
O, koltuğunu yaşlı adama verdi.
Translate from Turkish to English
Ben o adama güvenmiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu alet adama aittir. Lütfen onu ona götür.
Translate from Turkish to English
Tom cebinden demir para çıkardı ve onu adama verdi.
Translate from Turkish to English
Neden adama para veriyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom yanındaki adama döndü ve ona saatin kaç olduğunu sordu.
Translate from Turkish to English
İçki kullanabilen bir adama benziyorsun.
Translate from Turkish to English
Fakir bir adama balık vermeyin; ona nasıl balık tutacağını öğretin.
Translate from Turkish to English
O, adama baktı.
Translate from Turkish to English
Bu bir adama söylemek için berbat bir şey.
Translate from Turkish to English
Evsiz bir adama yirmi dolar verdim.
Translate from Turkish to English
Büyü bozuldu ve domuz, bir adama dönüştü.
Translate from Turkish to English
Tom evsiz adama biraz yiyecek verdi.
Translate from Turkish to English
Tom'u vuran adama ne oldu?
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi geçen yaşlı adama yardım etti.
Translate from Turkish to English
Evlenmek isteyen bir adama benziyor muyum?
Translate from Turkish to English
Tom resimdeki adama benzemiyor.
Translate from Turkish to English
Koltuğunu yaşlı adama ver.
Translate from Turkish to English
Bu adama katlanamıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom tam tanıdığım bir adama benziyor.
Translate from Turkish to English
Tom koltuğunu yaşlı bir adama verdi.
Translate from Turkish to English
Bunu yeni adama yaptır.
Translate from Turkish to English
Tom'un yaşlı bir adama benzediğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Onun o genç adama baktığını gördün mü?
Translate from Turkish to English
Dan arabasını çalmaya çalışan adama ateş etti.
Translate from Turkish to English
Onlar adama kalmasını söyledi.
Translate from Turkish to English
O adama güvenemezsin.
Translate from Turkish to English
Yanlış adama soruyorsun.
Translate from Turkish to English
Kel bir adama tarak almayı önerme.
Translate from Turkish to English
Kör bir adama yardım etmek bir nezaket eylemidir.
Translate from Turkish to English