Turkish example sentences with "ünlüdür"

Learn how to use ünlüdür in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İrlanda danteliyle ünlüdür.

Justin Bieber, Katie Holmes'tan daha ünlüdür.

Detroid araba sanayisiyle ünlüdür.

Bu ev ünlüdür.

Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.

Geç karar vermesiyle ünlüdür.

Doğduğum kasaba eski kalesiyle ünlüdür.

Tom işleri asla zamanında yaptırmamakla ünlüdür.

Florence Nightingale, profesyonel hemşireliğe başlayan kadın olarak ünlüdür.

Kız kardeşim ünlüdür.

O ev ünlüdür.

O bir doktor olarak ünlüdür.

O bir piyanist olarak ünlüdür.

O bir şarkıcı olarak ünlüdür.

Kobe, limanı ile ünlüdür.

O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.

O, sizden daha ünlüdür.

O bir aktris olarak ünlüdür.

Londra sisi ile ünlüdür.

Japonya Fuji Dağı ile ünlüdür.

Onun resimleri çok ünlüdür.

Tom, Mary'den daha ünlüdür.

O, Japonya'da da çok ünlüdür.

O, Taro'dan daha ünlüdür.

Kobe bir liman şehri olarak ünlüdür.

O, ne zengin ne de ünlüdür.

Burada yapılan şarap çok ünlüdür.

Onun gittiği doktor ünlüdür.

Kaliforniya, meyvesi ile ünlüdür.

Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.

Towada Gölü güzelliği ile ünlüdür.

Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.

Kasaba eski kalesi ile ünlüdür.

Neredeyse Tom'un bütün arkadaşları ünlüdür.

Karuizawa bir sayfiye yeri olarak ünlüdür.

Bay Fujimori tüm dünyada ünlüdür.

Bu şehir güzel parkı ile ünlüdür.

Roma antik mimarisi ile ünlüdür.

İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.

İsviçre doğal güzelliği ile ünlüdür.

Tom ünlüdür.

Kaliforniya, meyvesiyle ünlüdür.

Küçük kız kardeşim ünlüdür.

Bu bölge tekstil endüstrisiyle ünlüdür.

Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.

Tom çok ünlüdür.

Japonya doğal güzelliği ile ünlüdür.

Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.

O hem yurdunda hem de yurtdışında ünlüdür.

Bilim adamı hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.

Altamira Mağarası muhteşem Paleolitik resimleriyle ünlüdür.

Kyoto, türbe ve tapınaklarıyla ünlüdür.

Japonya depremleriyle çok ünlüdür.

Tom, Avustralya'da da çok ünlüdür.

Havaideki plajlar büyük dalgalarıyla ünlüdür.

Belize set resifi, kuzey yarımküredeki en büyük set resifidir ve aynı zamanda popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delikle de ünlüdür.

O çok ünlüdür.

Atlantic City ahşap yürüyüş yoluyla ünlüdür.

Bu gazete bölgede ünlüdür.

Romalılar su kemerleriyle ünlüdür.

Onun sadece oğlu değil aynı zamanda kızı da ünlüdür.

Bu haritacı haritalarda hassasiyeti ile ünlüdür.

O ne için ünlüdür?

Bu şehir müzik endüstrisi ile ünlüdür.

Hollanda, yel değirmenleri, laleler, ahşap takunya ve kanallar ile ünlüdür.

Amsterdam kanallarıyla ünlüdür.

Şehir, müzelerindeki fosilleriyle ünlüdür.

Nagoya kalesi ile ünlüdür.

Bu şirket, yüksek kaliteli üretimi ile ünlüdür.

Amerikan devletlerinden biri ananası ile ünlüdür.

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

Bu yer manzarasının güzelliği ile ünlüdür.

Bu tapınak, kiraz çiçekleri ile ünlüdür.

Müzisyen Japonya'nın yanı sıra yurtdışında da ünlüdür.

Şehir en fazla otomobil endüstrisiyle ünlüdür.

Bahçe, zambaklarıyla ünlüdür.

Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür.

O, zengin, uzun boylu ve ünlüdür.

Almanya, birasıyla ünlüdür.

Cezanne manzaraları ile ünlüdür.

McDonald hamburgerleriyle dünyaca ünlüdür.

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.

Bu bölge av kuşları ile ünlüdür.

Roma şehri ünlüdür.

Aomori iyi elmalarıyla ünlüdür.

O bir soprano olarak ünlüdür.

Idaho patatesleri ile ünlüdür.

Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.

Finlandiya saunaları ile ünlüdür.

Kaliforniya, meyveleri ile ünlüdür.

O ünlüdür.

Mt. Fuji ünlüdür.

Boston neyi ile ünlüdür.

Bu üniversite ünlüdür.

Bu bölge mandalina ile ünlüdür.

Paris'teki yeraltı mezarlığı ünlüdür ama biraz kasvetlidir.

Boston hangi yemekleriyle ünlüdür?

Tom ünlü değildir ama Mary ünlüdür.

Tom erkek kardeşinden daha ünlüdür.

Burası şelaleleriyle ünlüdür.

Bu bölge plajlarıyla ünlüdür.

Also check out the following words: kelebek, kelebeğe, dönüşecek, Bugün, Beklemekten, başka, çare, Odada, tane, pencere.