Turkish example sentences with "ünlü"

Learn how to use ünlü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Abraham Lincoln ünlü bir kişidir.
Translate from Turkish to English

Ben ünlü bir aktörüm.
Translate from Turkish to English

Onun kitabı sadece İngiltere'de değil, Japonya'da da ünlü.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
Translate from Turkish to English

Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
Translate from Turkish to English

Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
Translate from Turkish to English

Balık ve patates kızartması en ünlü İngiliz yiyeceğidir.
Translate from Turkish to English

Fish'n'chips, en ünlü İngiliz yemeğidir.
Translate from Turkish to English

Ünlü bir futbolcu olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu ünlü dergiyi her ay satın alırım.
Translate from Turkish to English

Bilim adamı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.
Translate from Turkish to English

Cambridge dünyanın en ünlü üniversitesidir.
Translate from Turkish to English

Bu makalenin yazarı ünlü bir eleştirmendir.
Translate from Turkish to English

İnsanlar genellikle kendi mahremiyetleri pahasına ünlü olurlar..
Translate from Turkish to English

Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazreti Ali'nin ünlü kılıcıydı.
Translate from Turkish to English

Güvercin ünlü bir barış sembolüdür.
Translate from Turkish to English

Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
Translate from Turkish to English

Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.
Translate from Turkish to English

Bu park gülleriyle ünlü.
Translate from Turkish to English

Benim için sürpriz oldu, ünlü psikolog çocuk kaçırmakla suçlandı.
Translate from Turkish to English

Dünyadaki en ünlü üniversite hangisidir?
Translate from Turkish to English

İki kız kardeş gittikçe daha ünlü oldular.
Translate from Turkish to English

Onlar nasıl ünlü oldular?
Translate from Turkish to English

Ünlü olmaktan hoşlanacağınızı düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Picasso ünlü bir sanatçıdır.
Translate from Turkish to English

Picasso herkesin bildiği ünlü bir sanatçıdır.
Translate from Turkish to English

Bu yazının yazarı ünlü bir eleştirmendir.
Translate from Turkish to English

Tom ünlü değildi.
Translate from Turkish to English

Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
Translate from Turkish to English

O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
Translate from Turkish to English

Tom daha önce defalarca evlenmiş olan ünlü bir aktrisle evlendiği için ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Tom daha önce defalarca evlenmiş olan ünlü bir aktrisle evlendiği için ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir kemancı olarak ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Sanki o ünlü bir devlet adamı gibi davranıyor.
Translate from Turkish to English

Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
Translate from Turkish to English

Tüm dünya ünlü insanların türbesidir.
Translate from Turkish to English

Taro, üçünün en ünlü olanıdır.
Translate from Turkish to English

Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Ünlü piyanist gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Bu ünlü bir şirketten bir parça.
Translate from Turkish to English

Ünlü bir mimar bu evi inşa etti.
Translate from Turkish to English

Hiç ünlü bahçelere gittin mi?
Translate from Turkish to English

Ünlü çini sergilenmektedir.
Translate from Turkish to English

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
Translate from Turkish to English

Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
Translate from Turkish to English

Kapının yanında duran bayan ünlü bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.
Translate from Turkish to English

Şarkıcı Madonna kadar ünlü.
Translate from Turkish to English

O ünlü bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ünlü olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

O ünlü bir bestecidir.
Translate from Turkish to English

O, ünlü bir aktör oldu.
Translate from Turkish to English

O ünlü bir şarkıcı oldu.
Translate from Turkish to English

O birden ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

O iş onu ünlü yaptı.
Translate from Turkish to English

Ünlü olmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim ünlü bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English

O, ünlü olmak için isteklidir.
Translate from Turkish to English

Onun amcası ünlü bir doktordur.
Translate from Turkish to English

Belki o ünlü olmayacak.
Translate from Turkish to English

Bayan Smith ünlü bir güzel kadındı.
Translate from Turkish to English

O, ünlü bir şeydir.
Translate from Turkish to English

O gittikçe ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

O, ünlü bir beyzbol oyuncusudur.
Translate from Turkish to English

Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.
Translate from Turkish to English

O hem bir doktor hem de çok ünlü bir roman yazarıdır.
Translate from Turkish to English

O sadece bir doktor değil, aynı zamanda çok ünlü bir roman yazarıdır.
Translate from Turkish to English

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
Translate from Turkish to English

O ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Belki de o asla ünlü olmayacak.
Translate from Turkish to English

O, ünlü bir doktor olmak için yetişti.
Translate from Turkish to English

Birçok ünlü sanatçılar New York'ta yaşarlar.
Translate from Turkish to English

Orada gördüğün adam ünlü bir yazardır.
Translate from Turkish to English

Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

O, ünlü olmadan önce onun peşinde koşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bu kadar çok ünlü insanlarla tanışabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

O, ünlü bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ünlü değillerdi.
Translate from Turkish to English

O olay onu ünlü yaptı.
Translate from Turkish to English

Senin en sevdiğin ünlü kimdir?
Translate from Turkish to English

Onların ünlü olup olmadığı umurumda değil.
Translate from Turkish to English

O ünlü japoyalı popşarkıçı oluyor.
Translate from Turkish to English

Gelecekte ünlü olacak.
Translate from Turkish to English

Tüm Dünyada ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Onun ünlü bir müzisyen olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

O partide çok sayıda ünlü insanla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Tom'un asla ünlü olmayacağını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Annesi sayesinde ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Ünlü şarkıcı ile tokalaştı.
Translate from Turkish to English

Japonya'da ünlü popüler bir şarkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.
Translate from Turkish to English

O, gizemli bir yazar olarak ünlü oldu.
Translate from Turkish to English

Nagoya, kalesi ile ünlü bir şehir.
Translate from Turkish to English

Hamburger ünlü bir Amerikan yemeği.
Translate from Turkish to English

Donald Trump ünlü bir iş adamıdır.
Translate from Turkish to English

Fransızcanın Japoncadan daha çok ünlü harfleri var.
Translate from Turkish to English

Çocuk ünlü bir müzisyen oldu.
Translate from Turkish to English

Çocuk ünlü bir bilim adamı oldu.
Translate from Turkish to English

Birçok ünlü insan hareketi destekliyor.
Translate from Turkish to English

Shakespeare bir sürü ünlü karakterler yarattı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: söyleyebilir, hakkında, bilmeniz, süper, kahraman, olmasıdır, henüz, hazır, evleri, yaptığını.