Turkish example sentences with "ülke"

Learn how to use ülke in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
Translate from Turkish to English

Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.
Translate from Turkish to English

Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.
Translate from Turkish to English

Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
Translate from Turkish to English

Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Translate from Turkish to English

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
Translate from Turkish to English

Kötü bir soğuk algınlığı ülke genelinde hüküm sürüyor.
Translate from Turkish to English

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.
Translate from Turkish to English

O ülke doğal kaynaklara sahip.
Translate from Turkish to English

Ülke düşmanın elinde.
Translate from Turkish to English

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
Translate from Turkish to English

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
Translate from Turkish to English

İtalya'yı arama için ülke kodu 39'dur.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında bir savaş patlak verdi.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.
Translate from Turkish to English

O, bu seçim için uzun ve aşırı düşündü. Sevdiği ülke için çok uzun ve aşırı düşündü.
Translate from Turkish to English

Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.
Translate from Turkish to English

O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.
Translate from Turkish to English

Tom ülke dışında.
Translate from Turkish to English

İtalya çok güzel bir ülke.
Translate from Turkish to English

İki ülke savaşa yakınlaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
Translate from Turkish to English

Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom'un şu ana kadar yaşadığı tek ülke Avustralyadır.
Translate from Turkish to English

O ülke ılıman bir iklime sahiptir.
Translate from Turkish to English

Bu ülke ılıman bir iklime sahiptir.
Translate from Turkish to English

Her iki ülke şimdi barış içindeler.
Translate from Turkish to English

O, ülke çapında seyahat etti.
Translate from Turkish to English

İki ülke bir antlaşmayı görüştü.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke ziyaret ettim fakat en çok Japonya'yı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Ülke genelinde soğuk hava hüküm sürüyor.
Translate from Turkish to English

Söylenti ülke geneline yayıldı.
Translate from Turkish to English

Bu ülke petrol yönünden zengindir.
Translate from Turkish to English

Bu ülke kömür bakımından zengindir.
Translate from Turkish to English

İki ülke barış antlaşmasını görüşüyor.
Translate from Turkish to English

komşu ülke için bilgi sızıntılarıyla yüklüdür,polis.
Translate from Turkish to English

Bu ülke saldırıya karşı güvenlidir.
Translate from Turkish to English

İsviçre güzel bir ülke.
Translate from Turkish to English

Asya'da en büyük ülke Çindir.
Translate from Turkish to English

Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke ile iş yapıyoruz.
Translate from Turkish to English

1975 te, Angola özgür bir ülke oldu.
Translate from Turkish to English

Bence Japonya çok güvenli bir ülke.
Translate from Turkish to English

Dünyadaki en büyük ikinci ülke hangisidir?
Translate from Turkish to English

Onun adı tüm ülke çapında bilinir.
Translate from Turkish to English

Bütün ülke karla kaplıydı.
Translate from Turkish to English

Ülke genelinde iyi tanınırdı.
Translate from Turkish to English

Bu ülke doğal kaynaklar açısından fakirdir.
Translate from Turkish to English

Genelevi olmayan bir ülke, ülke değildir.
Translate from Turkish to English

Genelevi olmayan bir ülke, ülke değildir.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasındaki ticaret karmaşık olabilir.
Translate from Turkish to English

İki ülke bir barış antlaşması yaptı.
Translate from Turkish to English

Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır.
Translate from Turkish to English

Bu ülke komşu ülkesine savaş ilan etti.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Translate from Turkish to English

Din, ahlak ile eş anlamlı olsa, Brezilya dünyada en bozulmamış ülke olur.
Translate from Turkish to English

Ülke nüfusu yaklaşık elli milyona ulaştı.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı
Translate from Turkish to English

Ülke çapında bir oyun var.
Translate from Turkish to English

Bu ülke için savaşan insanları unuttuğumu mu sandın?
Translate from Turkish to English

Ne ülke ama!
Translate from Turkish to English

O ülke II.Dünya Savaşı boyunca tarafsız kaldı.
Translate from Turkish to English

Dünya savaşların yaşandığı bir yer olmamalı ve yeni ekonomik bir modellemeyle her ülke kardeşçe birbiriyle geçinebilmeli.
Translate from Turkish to English

İnsan bazında para, makam ve hırs; ülke bazında ise pazar aramak savaşlara neden olmaktadır.
Translate from Turkish to English

Uzun savaştan ülke harap edildi.
Translate from Turkish to English

Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
Translate from Turkish to English

İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
Translate from Turkish to English

Dünyada pek çok ülke ve kültür var.
Translate from Turkish to English

Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Brezilya büyük bir ülke.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri çok farklı bir ülke.
Translate from Turkish to English

Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var.
Translate from Turkish to English

Dünyada kaç tane ülke var.
Translate from Turkish to English

Bu ülke doğal kaynaklarda kötü.
Translate from Turkish to English

Birçok ülke ölüm cezasını kaldırdı.
Translate from Turkish to English

Afrika bir ülke değildir.
Translate from Turkish to English

Ülke çok hızlı sanayileşti.
Translate from Turkish to English

O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.
Translate from Turkish to English

Ülke şimdilerde geniş politik değişim geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.
Translate from Turkish to English

Bu ülke doğal kaynak açısından zengindir.
Translate from Turkish to English

Bu ülke benim evim.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasında savaş patlak verdi.
Translate from Turkish to English

Bu ziyaret ettiğim en güzel ülke.
Translate from Turkish to English

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.
Translate from Turkish to English

Amerika veya Çin ile kıyaslandığında, Japonya küçük bir ülke.
Translate from Turkish to English

Bu benim ilk yabancı ülke ziyaretimdi.
Translate from Turkish to English

O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.
Translate from Turkish to English

Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.
Translate from Turkish to English

İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Translate from Turkish to English

Afrika'da kaç ülke var?
Translate from Turkish to English

Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
Translate from Turkish to English

Orası başka bir ülke.
Translate from Turkish to English

O ülke hakkında bir şey biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Sanırım "Zo" ile başlayan hiç ülke yok.
Translate from Turkish to English

"Y" harfiyle başlayan kaç tane ülke var?
Translate from Turkish to English

Türkiye’nin ülke olarak 2011 yılındaki toplam patent sayısı sadece 865 iken, aynı yıl Japonya’nın 197.594 patenti var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: satılıyor, okul, kütüphanesinin, Köpekleri, severim, Bulaşık, makinesinin, nasıl, çalıştığını, anlatabilir.