Learn how to use ömür in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu bir ömür boyu şanstır.
Translate from Turkish to English
Sana uzun bir ömür verebilirim.
Translate from Turkish to English
Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur.
Translate from Turkish to English
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
Translate from Turkish to English
Yargıç onun ömür boyu hapsedileceğini söylediğinde adam sinir krizine girdi.
Translate from Turkish to English
O ömür boyu hapis yattı.
Translate from Turkish to English
O uzun bir ömür yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom, ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English
Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English
Katilin suçu kanıtlandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
Translate from Turkish to English
Öğrenmek ömür boyu sürer değil mi?
Translate from Turkish to English
Ömür boyu sevdiğim, aşık olduğum tek bir kadın var.
Translate from Turkish to English
O kadın beni ömür boyu ben olduğum için sevecekse ben onunla evlenirim.
Translate from Turkish to English
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
Translate from Turkish to English
Ya benim evimi yıkıp ömür boyu mutsuzluğumu sağlayacaksınız ya da bana destek olup her problemi aşacağız.
Translate from Turkish to English
Tom şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English
Ömür boyu risk almamışsın yetmiş yaşında risk alsan ne olur almasan ne olur?
Translate from Turkish to English
Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.
Translate from Turkish to English
Bu ayıp sana bir ömür yeter Tom!
Translate from Turkish to English
Sana ömür boyu mutluluk diliyorum.
Translate from Turkish to English
İkinize de ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Translate from Turkish to English
Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
Translate from Turkish to English
Ömür boyu mutluluk istiyorsan başka birine yardım et.
Translate from Turkish to English
Allah uzun ömür versin!
Translate from Turkish to English
Hakim ömür boyu hapishaneye gitmek zorunda olacağını söylediğinde adam kendinden geçti.
Translate from Turkish to English
Birçok ülkede en yüksek ceza ömür boyu hapistir.
Translate from Turkish to English
Güvercinler ömür boyu aynı eşle kalırlar.
Translate from Turkish to English
Onun ömür boyu hapis cezası var.
Translate from Turkish to English
Dışarısı eksi altı derece ve ısıtma sistemi de sizlere ömür.
Translate from Turkish to English
Üçü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Tom ölümden kurtuldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Evlilik ömür boyu sadakattir.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Tom uzun bir ömür yaşamadı.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis ile tehdit edildi.
Translate from Turkish to English
Tom bir dizi cinayetten dolayı iki ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English
O, karısının cinayeti için ömür boyu hapis yatıyor.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapse gidiyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary ömür boyu arkadaş oldu.
Translate from Turkish to English
Tom üç ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English
Tom bana bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
Translate from Turkish to English
Tom cezai ehliyeti olmayanlar için olan bir hapishanede ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
Translate from Turkish to English
Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
Dan üç kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
Translate from Turkish to English
Kremlin'de çalışmak benim ömür boyu süren düşüm olmuştur.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis ile karşı karşıya.
Translate from Turkish to English
Tom şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Bazı ülkelerde vatan hainliği için ceza ömür boyu hapis olabilir.
Translate from Turkish to English
Bir kitap yazmak benim ömür boyu hayalim.
Translate from Turkish to English
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış biri için hapishane hücresinden daha acı bir şey olabilir mi?
Translate from Turkish to English
Bir müşteriye iyi muamele ederseniz, ömür boyu bir müşteri olacaktır.
Translate from Turkish to English
Bu, bir ömür boyu süren fırsattır.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Sensizlik bana acı veriyor. Bir saniye bile yanımda olsan, sanki bir ömür gibi hissediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis cezasını sevgi cümleleri yazarak geçirmeyi istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis cezası çekiyor.
Translate from Turkish to English
Fadıl iki defa ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya.
Translate from Turkish to English
Endonezya'da ömür boyu hapis cezası ölene kadar bir cehennemi yaşamak demektir.
Translate from Turkish to English
Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hapishanede öleceğin anlamına gelir.
Translate from Turkish to English
Endonezya'da bir ömür boyu hapis cezası, hapiste öleceksin demektir.
Translate from Turkish to English
Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hayat anlamına gelir.
Translate from Turkish to English
Leyla'nın ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English
Tom bir ömür boyu hapis cezası aldı.
Translate from Turkish to English
Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Leyla'ya üç tane ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Bir ömür boyu tahmin etmezdin.
Translate from Turkish to English
Yüksek geliri ona bir refah ömür sağladı.
Translate from Turkish to English
Tom, şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Tom ömür boyu hapiste.
Translate from Turkish to English
Endonezya'da ömür boyu hapis cezası gerçekten ölene kadar hapishanede olursunuz demektir.
Translate from Turkish to English
Bugün doğum günü olanlara ve onu kutlayanlar için bu sözler var: Sevdiğim, doğum günün kutlu olsun. Dünyanın tüm güzellikleri senden taraf olsun ve daha nice yıllarda her şey gönlünce olsun. Sana ömür boyu mutluluklar diliyorum. Seni çok seviyorum. İyi ki varsın. Maalesef seninle olamayacağım için, sana kocaman bir öpücük gönderiyorum ve tüm kalbimle harika bir gün diliyorum.
Translate from Turkish to English
Sami'ye ömür boyu hapis cezası verildi.
Translate from Turkish to English
Kazandıkça bölüşemiyorsan elini sorgula. Konuştukça kırıcı oluyorsan dilini sorgula. Yürüdükçe menzilden çıkıyorsan yolunu sorgula. Ömür geçtikçe yerinde sayıyorsan gününü sorgula. Sevildikçe vefasızlaşıyorsan gönlünü sorgula. Hangi hâlde olursan ol sonunu sorgula.
Translate from Turkish to English
Sami ömür boyu hapis cezasına çarptırılacak.
Translate from Turkish to English
Sami, Leyla'ya benzer biçimde suçlu bulundu ve ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Sami tıpkı Leyla gibi suçlu bulundu ve ömür boyu hapse mahkum edildi.
Translate from Turkish to English
Sami ömür boyu hapse atıldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un hücre arkadaşı bir ömür boyu hapis cezası yatıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir ömür boyu hapis cezası alabilirdi.
Translate from Turkish to English
Her ömür o veya bu şekilde bitecek.
Translate from Turkish to English
Ömür böyle değil.
Translate from Turkish to English
Bunun gibi bir şans, ömür boyunca sadece bir kez gelir.
Translate from Turkish to English
Bana bir ömür gibi gelmişti.
Translate from Turkish to English
Bir ömür gibi gelmişti.
Translate from Turkish to English
Ali sizlere ömür.
Translate from Turkish to English
Telefonun üstüne su döküldü, sizlere ömür.
Translate from Turkish to English
Allah geride kalanlara uzun ömür versin.
Translate from Turkish to English
Evlilik ömür boyu bağlılıktır.
Translate from Turkish to English
Bu ömür boyu garantili bir iş.
Translate from Turkish to English
Ali ömür boyu hapis istemiyle yargılanıyor.
Translate from Turkish to English
Mal, ömrün rahatı içindir. Ömür, mal biriktirmek için değildir.
Translate from Turkish to English
Bir ömür daha lazım biz öldükten sonra. Çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanmakla geçirdik.
Translate from Turkish to English
Aliu gıyaben ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek, şakaydı, Üstü, kalsın, oyunlar.