Learn how to use öğrendi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
O, yüzmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
O yüzmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, araştırmasının ilk yılında ALS hastası olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
İnsan araçları kullanmayı erken öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Sabırlı olmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom beş yaşındayken dalmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin Boston'da yaşamayı planlamadığını daha sonra öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Quebec'te yaşarken Fransızca öğrendi.
Translate from Turkish to English
Evlendikten kısa bir süre sonra, Tom Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Evlendikten sonra çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom telefonunun dinleniyor olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom telefonunun dinlendiğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom HIV pozitif olduğunu sadece bugün öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den bir ya da iki şey öğrendi.
Translate from Turkish to English
Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.
Translate from Turkish to English
Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
Translate from Turkish to English
O sırrı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den çok şey öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, şiiri ezbere öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, nasıl sığır yetiştireceğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin nerede yaşadığını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, bisiklete binmeyi geçen yıl öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom geçen yaz yüzmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Rolünü çok çabuk öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom gerçeği Mary'den öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin zengin olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
O gençken Fransızca öğrendi.
Translate from Turkish to English
Kısa sürede İngilizce konuşmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Saatler içinde, dünya haberi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Bir radyoyu nasıl monte edeceğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom üç yaşındayken nasıl yüzüleceğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
Onlar öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.
Translate from Turkish to English
Roger Miller gitar ve keman çalmayı öğrendi. Çok daha sonra, davul çalmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Roger Miller gitar ve keman çalmayı öğrendi. Çok daha sonra, davul çalmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom acaba nerede Fransızca öğrendi?
Translate from Turkish to English
O inanılmaz hızla İngilizce öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin kim olduğunu çok geç öğrendi.
Translate from Turkish to English
Çocuk okumayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Birisi bizim hakkımızda öğrendi mi?
Translate from Turkish to English
Tom bisikletini çalan kişinin ben olduğumu öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom bu konuda kendi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom yüzmeyi babasından öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom okulda Fransızca öğrendi.
Translate from Turkish to English
Bir kez seks yaptık ve onun eşi öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, okulda Latince öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom yoldaki hayatın olacağını düşündüğü kadar kolay olmadığını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary bizden ne öğrendi?
Translate from Turkish to English
Bay Wang Almanca öğrendi çünkü o Almanya'da çalışmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
O bir gazeteden öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, hızla Fransızca öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom sırrımızı öğrendi.
Translate from Turkish to English
O önce İngilizce ve sonra matematik öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom sabırlı olmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, okula gitmeden önce rakamları yazmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Bu haberi gazete okurken öğrendi.
Translate from Turkish to English
Konuşarak İngilizce öğrendi.
Translate from Turkish to English
O, okulda Fransızca öğrendi, ancak çoğunu unuttu.
Translate from Turkish to English
Bir kız olarak Mary saç örmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Bugün o, salt gerçeği nasıl ortaya çıkaracağını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Kaliningrad hayvanat bahçesinde Amur kaplanı Tanya kendi kendine kar topu yuvarlamayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den stenografi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Burayı nasıl öğrendi ki?
Translate from Turkish to English
O gençken Rusça öğrendi.
Translate from Turkish to English
O bunu nerede öğrendi?
Translate from Turkish to English
Tom onu yapmayı nerede öğrendi?
Translate from Turkish to English
O bu kadar iyi pişirmeyi nerede öğrendi?
Translate from Turkish to English
Tom onu nasıl yapacağını nerede öğrendi?
Translate from Turkish to English
Daktilo kullanmayı çabuk öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom öyle gitar çalmayı nerede öğrendi?
Translate from Turkish to English
Tom on üç yaşındayken dalmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom sadece Mary'nin zaten evli olduğunu öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin John'la görüştüğünü ne zaman öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom ağabeyinden bisiklet sürmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom nerede Fransızca öğrendi?
Translate from Turkish to English
Prens, Amerikalı bir bayandan İngilizce öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom ne zaman öğrendi?
Translate from Turkish to English
Tom neyin yanlış gittiğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom çok gençken yüzmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom onu nereden öğrendi?
Translate from Turkish to English
O, Rusçayı çabucak öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin ölümünü akşam haberinde öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom bizim hakkımızda nasıl öğrendi?
Translate from Turkish to English
Problemi kapsamlı bir şekilde öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin ne yaptığını öğrendi.
Translate from Turkish to English
Öğrenciler öğretmenin onlara verdiği tüm bilgiyi öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom annesinin ölümünden sonra, ona kalacak mirası annesinin kumarda yiyip bitirdiğini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom Almanya'da biraz Türkçe bile öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom işaret dilini öğrendi.
Translate from Turkish to English
Ancak o zaman gerçeği öğrendi.
Translate from Turkish to English
Bunu nasıl öğrendi?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: adi, davranış, Yurtdışında, okuma, kararım, ebeveynlerimi, şaşırttı, Tüm, yılları, kaybettin.