Turkish example sentences with "çocuklarının"

Learn how to use çocuklarının in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tom ilkokul çocuklarının kitaplarını okuyabilecek kadar çok kanji ezberlemiş.
Translate from Turkish to English

Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir sonraki çocuklarının bir erkek olacağını umuyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı anne-babalar, çocuklarının ders kitaplarındaki çıplak resimler hakkında şikâyette bulundu.
Translate from Turkish to English

Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'un çocuklarının ondan bir şey miras alması çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Turkish to English

Ken çocuklarının kendi tarzlarını seçmelerine izin veriyor, bu yüzden onlar gece geç saatlere kadar yatmıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının Mary ile oynamasına izin vermez.
Translate from Turkish to English

O, onunla çocuklarının eğitimi hakkında tartıştı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarının eğitiminden sorumludurlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler genellikle kendi çocuklarının geleceği hakkında endişelidirler.
Translate from Turkish to English

O, çocuklarının para ile alışveriş etmelerine yardım ederek çok zaman harcar.
Translate from Turkish to English

O, tüm erkek çocuklarının en uzunudur.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının davranışından utandı.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının sağlığı hakkında endişeliydi.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının sokakta oynamasına izin veriyor musun?
Translate from Turkish to English

Çocuklarının yeterince yediğinden emin olmalısın.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının şarap içmesine izin vermez.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının abur cubur yemesine izin vermez.
Translate from Turkish to English

Tom hava karardıktan sonra çocuklarının dışarı çıkmasına izin vermez.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının günde bir saatten daha fazla televizyon izlemelerine izin vermez.
Translate from Turkish to English

Birçok ebeveyn, çocuklarının Fransızca konuşmayı öğrenmelerinin önemli olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Birçok ebeveynler ilkokul çocuklarının 8.30'a kadar yatmaları gerektiğini düşünürler.
Translate from Turkish to English

Birçok ebeveynler çocuklarının yüzmeyi öğrenmelerinin önemli olduğunu düşünürler.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının Fransızca öğrenmesini istiyordu.
Translate from Turkish to English

Şu anda çocuklarının nerede olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının bizimle birlikte kampa gelmelerine izin vermeliydi.
Translate from Turkish to English

Tom kız kardeşinin çocuklarının velayetini almaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının velayetini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom yüzmeyi sevmiyor ama çocuklarının yüzmesini izlerken havuzun kenarında oturmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
Translate from Turkish to English

Anne babalar, çocuklarının suçlarından sorumludurlar.
Translate from Turkish to English

Anne babalar, çocuklarının etkinliklerini izlemelidirler.
Translate from Turkish to English

Kadınlardan biri, çocuklarının vefasızlığından şikâyetçi.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler en kısa sürede çocuklarının bağımsız olacaklarını umuyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının gece dışarı çıkmasına izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bana yeni çocuklarının bir erkek olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Hiçbir ebeveyn çocuklarının ölümünü izlememeli.
Translate from Turkish to English

Hepsi değilse de, çoğu ebeveynler çocuklarının iyi olmasını isterler.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının anne babaları tarafından eğitilmesi önemlidir.
Translate from Turkish to English

O, çocuklarının bakımı ile meşgul.
Translate from Turkish to English

Yanında çocuklarının resimleri var mı?
Translate from Turkish to English

Birine çocuklarının öldüğünü nasıl söylersin?
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarının eğitiminden sorumludur.
Translate from Turkish to English

Anne babalar, çocuklarının güvenliğinden sorumludurlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarının otistik olabileceğinden endişeliydi.
Translate from Turkish to English

Sen çocuklarının geceleri sokakta oynamalarına izin veriyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının liseden mezun olduğunu görmek için yaşamadı.
Translate from Turkish to English

Erkek çocuklarının gerisi nerede?
Translate from Turkish to English

Tom'un ömrü çocuklarının liseyi bitirmesini görmeye yetmedi.
Translate from Turkish to English

Bütün erkek çocuklarının senin telefon numaranı istediğine bahse girerim.
Translate from Turkish to English

Tom'un çocuklarının hepsi benzer görünüyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler her zaman çocuklarının geleceği hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının TV izlemesine izin vermiyor.
Translate from Turkish to English

Tom akşam 10.00'dan sonra çocuklarının TV izlemesine asla izin vermez.
Translate from Turkish to English

Tom'un çocuklarının çoğu öğretmen oldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin çocuklarının hepsi şimdi büyüdü ve kendi aileleri var.
Translate from Turkish to English

Neden Tom çocuklarının bizimle kampa gitmesine izin vermeyecek?
Translate from Turkish to English

Ben çocukken, sadece zengin ailelerin çocuklarının spiralli defterleri vardı.
Translate from Turkish to English

Anne babalar çocuklarının iyi bir eğitim almalarını isterler.
Translate from Turkish to English

Onların çocuklarının tümü Malezya'da doğmuş.
Translate from Turkish to English

Sorun, tüm anne babalar çocuklarının Harvard'a gitmesini istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının Mary'nin partisine gitmelerine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Onun çocuklarının onu affetmesi için dua etti.
Translate from Turkish to English

Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.
Translate from Turkish to English

İki aptal varmış ama kendini çok zeki sanan Ahmet ile Mehmet onların çocukları daha rahat fingirdesin diye çocuklarının yaşıtı olan keloğlan harcanmaya kalkmış sikerler adamım.
Translate from Turkish to English

Erkek çocuklarının hepi geri zekalı, eh.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarının okumasını istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çocuklarının Amerikan rüyasını yaşamasını istiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sadece kendi çocuklarının hatırı için birlikte kaldılar.
Translate from Turkish to English

Bir anne onun çocuklarının davranışından sorumludur.
Translate from Turkish to English

Keşke daha fazla ebeveyn çocuklarının böyle şeyler yapmalarına izin verse.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının nerede olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Linda, Dan'in çocuklarının tam zamanlı dadısı oldu.
Translate from Turkish to English

Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu.
Translate from Turkish to English

Onlar çocuklarının kendilerini affetmesi için dua etti.
Translate from Turkish to English

Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.
Translate from Turkish to English

Tom asla kendi çocuklarının saçlarını kesmedi.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının iyi davranması Mary için çok önemlidir.
Translate from Turkish to English

Anne, çocuklarının geleceği hakkında çok endişelidir.
Translate from Turkish to English

Mary, çocuklarının cadılar bayramı kostümlerini yaptı.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının gerçeği bilmesi gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarının Fransızca öğrenmesini istiyor.
Translate from Turkish to English

O, çocuklarının tüm isteklerini yapar.
Translate from Turkish to English

Onların çocuklarının her biri için iyi bir hediye seçtik.
Translate from Turkish to English

Tom'un çocuklarının hepsinin adlarını biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Fadıl ayrıca Leyla'nın çocuklarının babası olma rolünü oynadı.
Translate from Turkish to English

Fadıl, çocuklarının velayetini alacak.
Translate from Turkish to English

Fadıl, çocuklarının biriyle sosyalleşmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.
Translate from Turkish to English

Fadıl, çocuklarının Arapça konuşmayı öğrenmesini istiyor.
Translate from Turkish to English

Fadıl'ın çocuklarının bir anneye ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye çocuklarının bebek bakıcılığını yapmasını istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Onlar çocuklarının oynaması için daha fazla alana sahip olmayı severlerdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çocuklarının fotoğraflarını çekti.
Translate from Turkish to English

Çocuklarının Fransızca öğrenmesini istemiyor musun?
Translate from Turkish to English

Mary, çocuklarının bir baba olmadan yetişmesini istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary en az üç çocuklarının olmasını istediler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler, çocuklarının refahı için bakım yapmalıdır.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Degas, Maria, kıyafete, para, harcıyor, Havuçları, tencereye, koy, olacağım, Haydi.