Turkish example sentences with "çince"

Learn how to use çince in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from Turkish to English

Ben Çince öğretirim.
Translate from Turkish to English

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çince öğretmenin kim?
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Çince eğitimi zor gibi görünse de, düşündüğünüzden daha kolaydır.
Translate from Turkish to English

Zaten Çince yazabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Tatoeba Projesinde harf çevirisi yapılan diller; Japonca, Çince, Şangayca, Gürcüce ve Özbekçedir.
Translate from Turkish to English

Bugün iki saat Çince çalıştım.
Translate from Turkish to English

Çince konuştuğumda içim rahat hissetmeye başlıyorum.
Translate from Turkish to English

O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
Translate from Turkish to English

Çince ve İspanyolca öğrenimi yapıyorum.
Translate from Turkish to English

Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.
Translate from Turkish to English

Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
Translate from Turkish to English

Çince ona kadar sayabilir misin?
Translate from Turkish to English

Kate güçlükle Çince konuşuyor.
Translate from Turkish to English

O Çince eğitimi görüyor.
Translate from Turkish to English

O Çince konuşuyor.
Translate from Turkish to English

Çünkü Çince konuşabilirim.
Translate from Turkish to English

O, biraz Çince konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Çince kısaca kendinizden bahsedin.
Translate from Turkish to English

O okulda Çince öğretirler.
Translate from Turkish to English

Bay Brown oğluna Çince öğrettirdi.
Translate from Turkish to English

Çince konuşabiliyorum ama okuyamıyorum.
Translate from Turkish to English

Çince nasıl küfür edileceğini bilir.
Translate from Turkish to English

Teyzem hem Çince hem de İngilizce konuşur.
Translate from Turkish to English

Teyzem hem Çince hem de İngilizce konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Onlar Çince eğitimi yapan tek öğrenci.
Translate from Turkish to English

Çince öğreniyoruz.
Translate from Turkish to English

O, Çince okur.
Translate from Turkish to English

O Çince konuşur.
Translate from Turkish to English

O Çince yazar.
Translate from Turkish to English

Çince konuşabilirim.
Translate from Turkish to English

Çince konuşur musun?
Translate from Turkish to English

O Çince konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Çince konuşabilir misin?
Translate from Turkish to English

O Çince öğreniyor.
Translate from Turkish to English

O Çince öğrenimi görüyor.
Translate from Turkish to English

Çince öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Çince konuşmam.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
Translate from Turkish to English

Hemen hemen her gün Çince konuşuyorum.
Translate from Turkish to English

Çince öğretmenim erkek.
Translate from Turkish to English

Şu anda Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum.
Translate from Turkish to English

Onların konuşması Çince olduğu için, tek kelime anlamadım.
Translate from Turkish to English

Shihai bir Çince kitabı alıp Wang öğretmenin yanına gitti ve sorular sordu.
Translate from Turkish to English

Çince yazmayı bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Çince yazamam.
Translate from Turkish to English

Oda arkadaşım Çince öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Şu anda Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum fakat İngilizce.
Translate from Turkish to English

Japoncayı Çince ile karıştırmayın.
Translate from Turkish to English

Çince çalışmak için bütün yazılım çeşitlerini kullanıyorum.
Translate from Turkish to English

Lütfen Çince veya İngilizce cevap verin.
Translate from Turkish to English

O, Çince öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Burada Çince konuşabilen biri var mı?
Translate from Turkish to English

Buraya Çince okumak için geldim.
Translate from Turkish to English

Ben Çince konuşmayı denedim, Bay Wang'sa Fransızca konuşmayı denedi.
Translate from Turkish to English

Çince karakterleri çok iyi yazar.
Translate from Turkish to English

Bu kütüphanenin büyük bir Çince kitap koleksiyonu var.
Translate from Turkish to English

Bayan Caifeng bana Çince öğretmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Çince konuşamam. Yalnızca okuyabilirim.
Translate from Turkish to English

Çince sözcükleri telaffuz ediyorum.
Translate from Turkish to English

O bir Çince türünü konuşabilir ama Mandarin konuşamaz.
Translate from Turkish to English

Çince ve İspanyolca öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Bugün iki saat Çince öğrendim.
Translate from Turkish to English

Biz, Çince örnekler eklemiyoruz.
Translate from Turkish to English

Çince karakterleri biliyorum.
Translate from Turkish to English

Çince konuşmuyorlar mıydı?
Translate from Turkish to English

Benim Çince bildiğimi zannediyor.
Translate from Turkish to English

Çünkü Çince konuşuyorum.
Translate from Turkish to English

O, Çinli olmasına rağmen Çince konuşmuyor.
Translate from Turkish to English

İki yıldır Çince çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Ya Çince ya da Rusça konuşabilir misin?
Translate from Turkish to English

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu.
Translate from Turkish to English

Hiç yabancılara Çince öğrettin mi?
Translate from Turkish to English

Hiç Çince bir kitap okudun mu?
Translate from Turkish to English

O, kitabını bu dile çevirmek için Çince eğitimi gördü.
Translate from Turkish to English

Çince konuşabilirsin. Lily benim için çevirir.
Translate from Turkish to English

Ben sana daha sonra Çince bir e-mail gönderirim.
Translate from Turkish to English

Benim hayalim, akıcı bir şekilde Çince konuşmak.
Translate from Turkish to English

Ya Çince konuşalım ya da hiç konuşmayalım.
Translate from Turkish to English

800'den fazla Çince karakter öğrendik.
Translate from Turkish to English

O akıcı bir biçimde Çince konuşur.
Translate from Turkish to English

Hem Rusça hem de Çince konuşabilirsin.
Translate from Turkish to English

Halam hem Çince hem de İngilizce konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Çince yazıyorum.
Translate from Turkish to English

Çince anlıyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un bu kadar iyi Çince yazabileceğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Biz Çince için dışarı gidiyoruz.
Translate from Turkish to English

Senin anadilin Çince mi?
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmesi çok kolay.
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmekle çok ilgileniyorum.
Translate from Turkish to English

O da Çince çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Onun kadar güzel bir şekilde Çince yazan birini bulmak zordur.
Translate from Turkish to English

Çince mi öğreniyorsun?
Translate from Turkish to English

O Çince okumayı biliyor.
Translate from Turkish to English

Çince okumayı bilir.
Translate from Turkish to English

Çince okumayı biliyor.
Translate from Turkish to English

Basitleştirilmiş Çince ve geleneksel Çince arasındaki fark nedir?
Translate from Turkish to English

Basitleştirilmiş Çince ve geleneksel Çince arasındaki fark nedir?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ederdim, Kızı, yere, gitmeye, hevesli, Biraz, sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ.