Turkish example sentences with "çift"

Learn how to use çift in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
Translate from Turkish to English

Babam bana bir çift eldiven aldı.
Translate from Turkish to English

On iki çift beyin siniri vardır.
Translate from Turkish to English

Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.
Translate from Turkish to English

Bir çift ayakkabı aldım.
Translate from Turkish to English

On iki, çift bir sayıdır.
Translate from Turkish to English

Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
Translate from Turkish to English

Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
Translate from Turkish to English

Bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
Translate from Turkish to English

Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.
Translate from Turkish to English

Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.
Translate from Turkish to English

Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
Translate from Turkish to English

Onların eldivenleri çift değil.
Translate from Turkish to English

On iki çift kranial sinir vardır.
Translate from Turkish to English

O çift neredeyse her gece içer.
Translate from Turkish to English

Bu kelimenin bir çift anlamı var.
Translate from Turkish to English

O çift birbirleri için yaratılmış.
Translate from Turkish to English

Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
Translate from Turkish to English

Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.
Translate from Turkish to English

Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
Translate from Turkish to English

İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.
Translate from Turkish to English

Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.
Translate from Turkish to English

Yaşlı çift yan yana oturdu.
Translate from Turkish to English

Yaşlı çift yan yana oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman John ve Mary'nin çok hoş bir çift olduklarını düşündü.
Translate from Turkish to English

Bir çift eldiven güzel bir hediyedir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu.
Translate from Turkish to English

Her zaman Tom ve Mary'nin iyi bir çift olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Tom bir çift buz pateni kiraladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kaç çift ayakkabısı olduğunu merak etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un sadece bir çift çorabı vardı ve onların delikleri vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.
Translate from Turkish to English

Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Görünüşe bakılırsa, onlar mutlu bir çift.
Translate from Turkish to English

Bir arkadaşımdan bir çift bilet aldım.
Translate from Turkish to English

Çift ilk çocuklarına Mark adını verdi.
Translate from Turkish to English

Ben de yeni bir çift ayakkabı var.
Translate from Turkish to English

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom gerçekten pahalı, iyi yapılmış bir çift ayakkabı satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.
Translate from Turkish to English

Ne zaman uyan bir çift bulabilirse, Tom yeni ayakkabılar alır.
Translate from Turkish to English

Tom bir çift yeni ayakkabıyı bile satın almayı göze alamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom dün bir çift büyük alabalık yakaladı.
Translate from Turkish to English

Çift kişilik bir oda rica ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bir çift yeni kayak almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yeni bir çift kayak almam lazım.
Translate from Turkish to English

Bir çift bot aldım.
Translate from Turkish to English

Ben bir çift eldiven aldım.
Translate from Turkish to English

O bir çift ayakkabı satın aldı.
Translate from Turkish to English

O bir çift kişiliğe sahiptir.
Translate from Turkish to English

Yeni bir çift ayakkabım var.
Translate from Turkish to English

Bir çift sandalye daha getir.
Translate from Turkish to English

Bir çift ayakkabı almalıyım.
Translate from Turkish to English

O, bir çift çizme aldı.
Translate from Turkish to English

Çift mutlu bir hayat sürdü.
Translate from Turkish to English

Çift yataklı bir oda istiyorum lütfen.
Translate from Turkish to English

O yeni bir çift eldiven aldı.
Translate from Turkish to English

Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
Translate from Turkish to English

O, bana hoş bir çift ayakkabı verdi.
Translate from Turkish to English

Bitişikte oturan çift tekrar tartışıyor.
Translate from Turkish to English

Sandalyenin altında bir çift eldiven buldum.
Translate from Turkish to English

Sanırım yeni bir çift gözlük almamın zamanıdır.
Translate from Turkish to English

Ben yeni bir çift ayakkabı aldım.
Translate from Turkish to English

O, yeni bir çift ayakkabı aldı.
Translate from Turkish to English

O, iki çift çorap aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeni bir çift gözlüğe ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

İyi bir çift güneş gözlüğüne ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Amcam bana bir çift ayakkabı verdi.
Translate from Turkish to English

Çift pisttedir.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeni bir çift güneş gözlüğü var.
Translate from Turkish to English

Çift kol kola yürüyordu.
Translate from Turkish to English

Çift el ele yürüyor.
Translate from Turkish to English

Onlar iyi-uyumlu bir çift değil.
Translate from Turkish to English

Çift fotoğraf için poz verdi.
Translate from Turkish to English

Çift, bir ev satın almak istiyor.
Translate from Turkish to English

Parkta birçok genç çift vardı.
Translate from Turkish to English

Parkta birçok genç çift bulunuyordu.
Translate from Turkish to English

Bir çift eldiven takside bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Çift bir yetimi evlat edinmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.
Translate from Turkish to English

Çift tartıştı ama kısa sürede uzlaştı.
Translate from Turkish to English

Çift balayına gitti.
Translate from Turkish to English

Genç çift aynı tabaktan yedi.
Translate from Turkish to English

Dün bir çift siyah ayakkabı aldı.
Translate from Turkish to English

Genç çift birlikte iyi geçiniyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir çift daha ayakkabı almak için gitti.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl iki çift koşu ayakkabısı eskittim.
Translate from Turkish to English

Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.
Translate from Turkish to English

Müsait olan tek oda bir çift kişilik.
Translate from Turkish to English

Henüz yeni bir çift ayakkabı aldım.
Translate from Turkish to English

Burada bir çift var.
Translate from Turkish to English

Ne hoş bir çift.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary mükemmel bir çift olurdu.
Translate from Turkish to English

Çift görüyorum.
Translate from Turkish to English

O çift bilet ücreti ödedi.
Translate from Turkish to English

Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çok güzel bir çift olur.
Translate from Turkish to English

Arabamda her zaman bir çift plaj havlum var.
Translate from Turkish to English

Bence onlar mükemmel bir çift.
Translate from Turkish to English

Bence Tom ve Mary hoş bir çift oldular.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Sağlık, lezzet, Lee, Leffingwell, Austin, Konseyi'nin, başkanıdır, Paris, Fransa'nın, Britney.