"insanlar" içeren Türkçe örnek cümleler

insanlar kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm insanlar havayı solur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar havayı solur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Su, insanlar için önemlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde 1 numara olduğuna inanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Rastgele cümlelerde neden insanlar her zaman "Tom" olarak çağrılıyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şarkıcı, genç insanlar arasında popülerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Burada insanlar zengin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fabrika, insanlar için robotlar üretiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dünyada bazı insanlar açlıktan muzdariptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kazada ölen insanlar için hepimiz yas tuttuk.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar öyle düşünmeye eğilimlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar o şekilde davranmaya eğilimlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar boşa zaman harcamaya eğilimlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar genellikle yaşlılardan daha fazla enerjiye sahiptir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genç insanlar şeytana uymaya eğilimlidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar tarlalarda çalışıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar yanılabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ve insanlar? Ne diyecekler?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar kahveyi sever, diğerleri ise çayı tercih eder.
Translate from Türkçe to Türkçe

O grup insanlar neredeyse yok oldular.
Translate from Türkçe to Türkçe

Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden insanlar sinemaya gidiyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, yoksul insanlar için pek çok şey yaptı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu tip yerlere ne tip insanlar takılırlar?
Translate from Türkçe to Türkçe

Rahip kilisede dua ederken insanlar ağır ağır içeri giriyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Modern insanlar araba olmadan yapamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu insanlar masum olmaktan başka bir şey değiller.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yabancı insanlar eğlenceli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sadece binanın önünde duran insanlar polis.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar ölmeli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sıradan insanlar muazzam bir güce sahip.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Cesur genç insanlar dağcılığı seviyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar eşittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Diğer insanlar her zaman konudan uzaklar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Diğer insanlar her zaman konuya ilgisizler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tam din özgürlüğü tüm insanlar için güvence altına alınmıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün insanlar para isterler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yazın insanlar denizi tercih ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

18 yaşın altındaki insanlar evlenemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar girişte oyalanıyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını satın alamıyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaşlı insanlar Kennedy suikastını hâlâ hatırlıyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu insanlar savaşın bir iç savaş olduğunu söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Avrupa çapında, insanlar paralarını bankalardan çektiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Zaman geçerken, insanlar konuyla gittikçe daha az ilgilendiler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Konuştuğu insanlar daha önce bir bilgisayar görmedikleri için Tom "computer" kelimesini nasıl çevireceğini bilmiyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Köydeki insanlar hâlâ Tom'un öldüğü korkunç şekilden bahsediyorlardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Banka insanlar için para tutar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genetik mühendisliğini insanlar üzerinde kullanmalı mıyız?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu kitap niçin genç insanlar tarafından seviliyor?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar, park bankları üzerinde rahatlayarak zaman öldürüyorlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar hayaletlere inanırlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Diğer insanlar beni uzun süre beklettiğinde nefret ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Araba kullanan insanlar emniyet kemeri takmalılar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar iyi insanlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar geç kalmıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tüm insanlar doğuştan eşittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bazı insanlar tehlike severler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Niçin insanlar yalan söylerler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu daha önce Benjamin Franklin'in söylediğini söylersen, insanlar senin fikrini daha çabuk kabul edeceklerdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: uçar, genelde, kamp, Ken'in, gitarı, bekledi, Alkol, içebilir, Meşguldün, sürebilir.