"doğrudan" içeren Türkçe örnek cümleler

doğrudan kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.

Mate'in Mac uygulamasını deneyin

Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.

ücretsiz deneyin

Mate'in iOS uygulamasını deneyin

Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.

Mate'in Chrome uzantısını deneyin

Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.

Ücretsiz edin

Mate uygulamalarını deneyin

Bilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.

Ücretsiz edin

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Translate from Türkçe to Türkçe

New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Toplantıdan sonra o doğrudan masasına doğru yöneldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Jane doğrudan A alacaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden doğrudan ona söylemiyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

O sizinle doğrudan temas kuracak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'la doğrudan temas kurulabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden onun hakkında onunla doğrudan konuşmuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan ona sordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, doğrudan bana bildirecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, doğrudan onun gözüne baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan gözlerime baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bisiklet yolu doğrudan doğruya evimin önünden geçer.
Translate from Türkçe to Türkçe

Genellikle doğrudan ilişkili değildi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tokyo'dan Londra'ya doğrudan bir uçuş var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bilgiyi doğrudan ondan aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan eve geliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan eve geleceğini düşündüm.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un kötü haberleri doğrudan Mary'den duymaya ihtiyacı var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kabul için başvurunuzu doğrudan okul idaresine gönderin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları doğrudan çamaşır makinesine koydu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan Mary'nin gözlerine baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan şarap şişesinden içti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan tenekeden içti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Narita Ekspresi yaklaşık 90 dakikada seni doğrudan Tokyo İstasyonuna götürecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan çanaktan güveç yedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Güneşin ya da ölümün yüzüne doğrudan bakamazsınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Buradan Bologna'ya doğrudan uçuş yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaliningrad'dan Mardin'e doğrudan bir uçuş koymak gerek!
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'la doğrudan konuşuyor olmalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sidney ve Boston arasında doğrudan uçuş var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

O, üniversiteyi terk ettikten sonra doğrudan evlendi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom soruya doğrudan cevap vermedi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan eve gelme yerine uzun bir yol yürüdüm ve postanenin yanında durdum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onunla doğrudan konuşabilir miyiz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kraliçe Elizabeth'in herhangi bir doğrudan varisi yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kriz ülkemizi doğrudan etkiledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan Mary'ye bakıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu doğrudan onu ilgilendiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Eğer bir şikayetiniz varsa neden doğrudan Tom'a söylemiyorsunuz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bizim bilgiye doğrudan erişim hakkımız var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary'nin Tom'la doğrudan doğruya yüzleşecek yeterince cesareti yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, Showa tiyatrosundan bir doğrudan yayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Öğleden sonra güneşi doğrudan odama gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kırımtatar ve Azerbaycan Türkçesi cümlelerime güvenmeyenler, ana dilindeki sitelerden doğrudan alıntı yapmama izin vermedikleri için hep kendi içlerini şüpheyle yiyecekler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Karanlık madde doğrudan görülemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya Tom'a bakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya onun gözlerine baktım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya onun gözlerine baktı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan Tom'la konuşuyor olmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya bana kovulduğumu söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Aman Tanrım! Doğrudan bize geliyor!
Translate from Türkçe to Türkçe

Küresel ısınmanın karbondioksit emisyonu ile doğrudan ilgili olduğu söyleniyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan bana geliyor!
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen mesajın doğrudan doğruya Tom'dan geldiğini söyledin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu doğrudan doğruya Tom'u ilgilendiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan Tom'la temasa geçin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan konuya girelim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar doğrudan devlet başkanına sorular sorarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz doğrudan fırtınanın yolu üzerindeydik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sanırım sen doğrudan Tom'la konuşman gerek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Senin doğrudan Tom'la konuşman gerektiğini düşünüyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan Tom'la konuşmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan bir ilişki var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Indüksiyon ocakları doğrudan tencere ve tavalar ısıtmak için mıknatıslar kullanır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Teorik bir bakış açısından, Peterson'un tartışması bizim tartışmayla doğrudan alakalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben doğrudan komşumdan duydum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya onlara bakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan doğruya ona bakma.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu doğrudan doğruya seni ilgilendiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu doğrudan doğruya onları ilgilendiriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

İfademin biraz doğrudan olduğunu itiraf ediyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan arayabilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Sen Tom'la doğrudan irtibat kuramazsın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben doğrudan doğruya onun gözlerinin içine baktım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan onun gözlerine baktım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana doğrudan bir emir verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben ona doğrudan sorabilirdim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona doğrudan bakmayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a doğrudan sormalısınız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ancak, Japonca sürümün doğrudan çevirisidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O doğrudan ve kasıtlı bir yalandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Doğrudan havaalanına git. Yoksa geç kalacaksın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden doğrudan ona sormuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden ona doğrudan sormuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Neden doğrudan Tom'a sormuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Votka içmek için yeni moda tarzı onu doğrudan göz yuvasına dökmektir. Ancak, böyle yapmak ciddi olarak görüşünüze zarar verebilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom doğrudan Mary'nin evine gitti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ayrıca şu kelimelere de göz atın: edebilir, Susadım, Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım, Singapurluyum, Banyo, Okulun, Büyükbaban.