Türkisch Beispielsätze mit "yanı"

Lernen Sie, wie man yanı in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gitmiyorum, çünkü diğer nedenlerin yanı sıra param yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizce ve Almanca yanı sıra, İspanyolca konuşuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizce ve Fransızcanın yanı sıra, Almanca konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanı başımda güzel bir kız buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Müziğin yanı sıra o sporları da sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün sert rüzgarların yanı sıra, yoğun yağmur yağdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir iyi yanı ve bir de kötü yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir iyi yanı ve bir de kötü yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin birçok ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkın her yanı ağaçlık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Michael İngilizcenin yanı sıra Japonca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencere yanı mı yoksa koridorda mı bir yer istersiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nancy Paris'in yanı sıra Londra'ya da gitti
Translate from Türkisch to Deutsch

Sporun yanı sıra müziği de severim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ona yiyeceğin yanı sıra para da verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun onunla ortak bir yanı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary ile bir sürü ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların pek çok ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary ile hiçbir ortak yanı yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şehrin dört bir yanı dağlarla çevriliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki dilin ortak çok yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra İspanyolca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğretmenimiz İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğrencilerinin yanı sıra öğretmen de geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hesaplamalı dilbiliminde birçok dil bilmenin yanı sıra iyi bir bilgisayar kullanım bilgisi gereklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her adamın zayıf bir yanı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanı başında onun için atan bir kalp var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir altıgenin altı yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yatak yanı lambasını kapattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabasını iki yanı ağaçlı yolun ortasına koydu ve uyudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstanbul'un en kötü yanı trafiktir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fakat bu söylediğin sözün, elle tutulacak yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana kalırsa fazla büyütülecek bir yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Politikacı olmanın yanı sıra bir gazeteci ve öğretmendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve erkek kardeşinin çok az ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

İlginç bir yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu ikisinin çok az ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların birbirleriyle ortak yanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların hiç ortak yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Diller, menfaat ve güzellikte ortak bir yanı olan tüm konuşmacılarına aittir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sigara içmesinin yanı sıra babam içki de kullanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Piyano çalmasının yanı sıra şarkı da söyler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük bir arkadaş olmasının yanı sıra büyük bir şeftir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her insanın saklı bir yanı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O İspanyolcanın yanı sıra İngilizce de konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok kişiyle konuşmak istiyorsan, Esperanto öğrenmelisin. Neden bu dil? Çünkü o hem güzel hem de çalışmamızı teşvik eder. Dünyanın çeşitli ülkelerinde bir sürü insan olduğundan dolayı uluslararası bir dil önemlidir. Ve bunun yanı sıra, Esperanto sadece faydalı değil aynı zamanda öğrenmesi kolaydır. Esperanto konuşuyorsan birçok ülkede seyahat edebilirsin. Gel ve onu öğren.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mutfakta robot kullanmanın rahatsız edici yanı nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir doktor olmasının yanı sıra o iyi bir piyanistti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunun yanı sıra, nasıl dans edilir bilmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun karısı İngilizcenin yanı sıra İspanyolca konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bilginin yanı sıra bana tavsiye verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sincaplar böcekler ve mantarların yanı sıra tohumlar ve fındıklar da yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun onunla hiçbir ortak yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Vücudun yanı sıra zihnin de egzersize ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary iyi Esperanto bilgisine sahip olmanın yanı sıra bir Portekizce anadil konuşuru ve İngilizce ve İspanyolcada akıcıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çeke miktarı rakamların yanı sıra kelimelerle de yaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hava o gün soğuktu, ve bunun yanı sıra, yağmur yağıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlunun yanı sıra kızı da ünlüydü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Muktedirliğin vizyonlarının yanı sıra aşağılık duyguları içeren kafasında bir patlayıcı karışımı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir park ve bir hastanenin yanı sıra, üç sokak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz başkaları ile iletişim kurmak için sözlerin yanı sıra jestler de kullanırız.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Brezilya Atlantik Okyanusu'nun yanı sıra on ülkeye sınır komşusudur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eşcinsel olmanın kötü bir yanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meyvenin yanı sıra, dondurma yiyeceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Müzisyen Japonya'nın yanı sıra yurtdışında da ünlüdür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sekreter güzel olmasının yanı sıra İngilizcede iyidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Piyanonun yanı sıra, herhangi başka enstrüman çalabilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir bisikletin yanı sıra bir motosiklet sürebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemek, içeceğin yanı sıra tatlı da içeriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yazarın iki karakteri bir araya getirmesi, onların farklılıklarının yanı sıra onların benzerliklerini de vurguluyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizcenin yanı sıra Tay dili de konuşabiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O İngilizcenin yanı sıra, Almanca ve Fransızca bilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve bir banyo vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avrupa ile Asya'yı ayıran İstanbul boğazında tarihi yalıların yanı sıra Dolmabahçe Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı yer almaktadır. Karadeniz ile Marmara'yı birbirine bağlayan İstanbul boğazı, muhteşem gece kulüpleri ve restoranlarıyla şehri ziyarete gelen insanlara unutamayacakları anılar bırakıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, yirmi, Ek, olarak, yaşlılar.