Turkish example sentences with "zorundaydım"

Learn how to use zorundaydım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ben gitmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona ödünç para vermek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Her şeyi tek başıma yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onun bebeğine bakmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Gençken çok çalışmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Hayatımı kaptana güvenmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bir şey denemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'a yardım etmek için arkada kalmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'la özel olarak konuşabilmek için arkada kalmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve göndermek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım, bu yüzden gittim.
Translate from Turkish to English

Tom'u korumak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'u Mary'den korumak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'un hâlâ gelmeyi planladığından emin olmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'dan kurtulmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'u işten atmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bir toplantıya katılmak zorundaydım bu yüzden Tom'u okuldan sonra almak için onu zamanında yapamadım.
Translate from Turkish to English

Çalışmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Denemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Arkada kalmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Seni görmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

İstifa etmek zorundaydım çünkü yeni patronla anlaşamadım.
Translate from Turkish to English

Birisine anlatmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, sana yalan söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bunu bugün yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bir şey yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak zorundaydım, seni aptal!
Translate from Turkish to English

Seni aptal, onu yapmak zorundaydım!
Translate from Turkish to English

Her şeyi kendi başıma yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Boston'a geri dönmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Duvarın üzerine tırmanmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Özür dilerim, sormak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Geri dönmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'a kovulduğunu söyleyen kişi neden ben olmak zorundaydım?
Translate from Turkish to English

Neden burada olmak zorundaydım?
Translate from Turkish to English

Emin olmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

İşe gitmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara güvenmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona güvenmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu onlara kendim söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu ona kendim söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara kendim söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona kendim söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara bizden bahsetmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara kendimden bahsetmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona bizden bahsetmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları durdurmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu durdurmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları görmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları korumak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu korumak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Jacques'i görmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Senin yaşındayken, okula yürüyerek gitmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ben bir karar vermek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ben daha fazlasını bilmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Birine güvenmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Dersten sonra kalmak ve öğretmenle konuşmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu yapmayı durdurmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Dizimde bir bağ yırttım ve ameliyat olmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında gerçeği bilmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Gerçeği bilmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Odun kırmak için baltaları almak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Başlamış olduğum şeyi bitirmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları ikna etmeye çalışmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Planımdan vazgeçmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir şey göstermek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Odamdan bir şey almak zorundaydım..
Translate from Turkish to English

Arabadan bir şey almak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Eve dönmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Hastaneye gitmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu kendim için görmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Kendim için öğrenmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Boston'dan kurtulmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Çabucak Boston'dan çıkmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak istemedim ama yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Biraz yardım almak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Bir şey söylemek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Hasta olduğum için evde kalmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları kovmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu kovmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onlara yardım etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ona yardım etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Kuralları değiştirmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Gönüllü olmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Buraya zamanında gelmek için bu sabah ilk trene yetişmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Her şeyi kendim yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

İyi bir örnek oluşturmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Ben lisedeyken Fransızca okumak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

İki gün yatakta kalmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Yapmam gereken şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Alınacak şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Kendimi savunmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onu saat 2.30'dan önce yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Pazar günü çalışmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yoktur, Fakat, pratikte, mutlak, bilim, sanattır, günlerde, aklımda, Yapacak, uçağımız.