Turkish example sentences with "yeteneği"

Learn how to use yeteneği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun görme yeteneği kötü.
Translate from Turkish to English

Onun hem yetkisi hem de yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Ben onun yeteneği için hayranlık hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

İnsanoğlunun konuşma yeteneği vardır.
Translate from Turkish to English

Onun yeteneği hakkında şüphe yok.
Translate from Turkish to English

Meg'in diller için bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Sorun onun yeteneği değil, karakteridir.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir sürü yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un modern resme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom görme yeteneği eskisi kadar iyi değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un doğal bir konuşma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kesinlikle yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Mariah Carey'in en büyük doğuştan yeteneği, onun sesidir.
Translate from Turkish to English

Margaret'in müzik için bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un işi tek başına bitirme yeteneği yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un iyi görme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun müziğe yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun on dili konuşma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun oğlunun müziğe doğuştan yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun biraz edebi yeteneği vardır.
Translate from Turkish to English

Onun işi yapma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun işi uygun olarak yapma yeteneği yoktur.
Translate from Turkish to English

Onun yeteneği şaşırtıcıdır.
Translate from Turkish to English

Yeteneği onu zirveye taşıdı.
Translate from Turkish to English

Bir ressam olarak büyük bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşimin resim için doğuştan yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun yeteneği iş için onu yeterli kılıyor.
Translate from Turkish to English

İngilizcede sıra dışı bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Bir çocuğun müzik yeteneği irsi midir?
Translate from Turkish to English

Tom'un insanları ağlatma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun İngilizcedeki yeteneği vasatın üzerinde.
Translate from Turkish to English

İngilizcedeki yeteneği ortalamanın üzerindedir.
Translate from Turkish to English

Onun resim yapmaya yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Avukatın müthiş profesyonel yeteneği sayesinde çok sayıda müvekkili var.
Translate from Turkish to English

Müziğe yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Piyanistin sıradışı bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun birçok yeteneği var.
Translate from Turkish to English

İngilizcedeki yeteneği beni gerçekten şaşırtıyor.
Translate from Turkish to English

Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
Translate from Turkish to English

İnsan gözü radyo dalgaları kadar uzun enerji dalgalarını görme yeteneği olmadığı için radyo dalgalarını göremez .
Translate from Turkish to English

Tom'un gerçek bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Keri yetenekli bir ressamdır. Gerçekten, onun resim için olağanüstü bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

O büyük edebi yeteneği olan bir kadın.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun yeteneği erken çiçek açtı.
Translate from Turkish to English

Onların yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Yeteneği ve sanatı olan bu dünyada ünlü olur.
Translate from Turkish to English

Tom'un müziğe yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Hiç espri yeteneği yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un müziğe karşı bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un gerçekten iyi bir yön bulma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un görme yeteneği kötüleşiyor.
Translate from Turkish to English

Tom telepatik yeteneği olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Onun yazı için yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un kendi başına sorunlarını çözme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un doğal bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un psişik yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yazma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun müzikte olağanüstü bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun sanatsal yeteneği ortaya çıktığında o otuz yaşın üzerindeydi.
Translate from Turkish to English

O kötü görme yeteneği olan zayıf bir çocuktu.
Translate from Turkish to English

Onun müzik için olağanüstü bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un sorunu çözme yeteneği yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeteneği olduğunu biliyorduk.
Translate from Turkish to English

O yeteneği ile çok gurur duymaktadır.
Translate from Turkish to English

Onun matematik için açıklanamaz bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un güzel espri yeteneği vardı.
Translate from Turkish to English

Onun biraz edebi yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Meg'in diller için doğal bir yeteneği vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un birden çok yeteneği vardır.
Translate from Turkish to English

Hiçbirimiz müzik yeteneği ile doğmuyoruz.
Translate from Turkish to English

Onun oyunculuk için bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun çizim için bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun dans için yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun peygamberlik yeteneği var.
Translate from Turkish to English

O çocuğun büyük bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un iyi bir görme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Kızın akıcı biçimde dört dil konuşma yeteneği beni etkiledi.
Translate from Turkish to English

Onun ayağı ile yazma yeteneği şaşırtıcı.
Translate from Turkish to English

Onun matematikteki yeteneği çok iyi.
Translate from Turkish to English

Tom'un görev dağılımı için büyük bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un berbat görme yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Bir bilgisayarı çalıştırma yeteneği bu iş için kritik öneme sahiptir.
Translate from Turkish to English

Tom'un oyunculuk için bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

O büyük yeteneği olan bir adamdır.
Translate from Turkish to English

Onun muhtemelen başka bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un diller için yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un resim yapma yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapmak için yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Kısaca anlatmak gerekirse, onun müzik yeteneği yok.
Translate from Turkish to English

Onun konuşma için doğal bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onun yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Onların çok yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un birçok yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Yapmanız gereken üçüncü şey bu yeteneği geliştireceğinizin farkına varmak
Translate from Turkish to English

Tom'un o konuda gerçek bir yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapacak yeteneği var mı?
Translate from Turkish to English

Onun kötü okuma yeteneği sınıftaki ilerlemesini engelliyor.
Translate from Turkish to English

Zayıflığı gösterme yeteneği bir güçtür.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: taşıyamaz, ışığını, seni, sevmiyorum, Okulu, Rap, sever, filmi, sevdim, Matematiği.