Turkish example sentences with "yeri"

Learn how to use yeri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Her yeri temizlediler, bodrumdan çatıya.
Translate from Turkish to English

Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
Translate from Turkish to English

Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Translate from Turkish to English

Tam olarak doğduğum yeri bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Allah önce yeri ve göğü yarattı.
Translate from Turkish to English

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
Translate from Turkish to English

İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır.
Translate from Turkish to English

Onların gidecek yeri yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin babasının intihar ettiği yeri ziyaret etmek istemeyeceğini sandığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom gidecek bir yeri olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un gidecek başka yeri yok.
Translate from Turkish to English

Tom haritada doğduğu yeri bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom bir park yeri bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom her şeyin yeri ve zamanı olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den yeri süpürmesini istedi.
Translate from Turkish to English

Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.
Translate from Turkish to English

Mesire yeri kıyıya paraleldir.
Translate from Turkish to English

Bütün gün çalıştıktan sonra, Tom'un her yeri ağrıyor.
Translate from Turkish to English

Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yapmak istediği şeyi yapmak için yeterli yeri yoktu.
Translate from Turkish to English

Bir park yeri var mıdır?
Translate from Turkish to English

Tom'un gidecek yeri yoktu.
Translate from Turkish to English

Vücudumun her yeri kaşınıyor.
Translate from Turkish to English

Nehrin en derin yeri burası.
Translate from Turkish to English

Köpek yeri kokladı.
Translate from Turkish to English

Bu nehrin en derin yeri burası.
Translate from Turkish to English

Ona yeri süpürttüm.
Translate from Turkish to English

Onun çalışacak bir yeri yok.
Translate from Turkish to English

Hizmetçi yeri sildi.
Translate from Turkish to English

Kyoto'nun görecek çok yeri var.
Translate from Turkish to English

Lütfen bana bulunduğunuz yeri bildirin.
Translate from Turkish to English

Onların gidecek başka yeri yok.
Translate from Turkish to English

Bu geminin varış yeri neresidir?
Translate from Turkish to English

Allah göğü ve yeri yarattı.
Translate from Turkish to English

Karuizawa bir sayfiye yeri olarak ünlüdür.
Translate from Turkish to English

Geçen yaz babamın doğduğu yeri ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.
Translate from Turkish to English

Onu ve onun yürüdüğü yeri çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Babam benim gidip o yeri görmemi istedi.
Translate from Turkish to English

Doğduğum tam yeri bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Babam yeri görmeye gitmem konusunda ısrar etti.
Translate from Turkish to English

O yeri özlüyorum.
Translate from Turkish to English

Bu yaz doğduğum yeri ziyaret ettiğimde, şehri on yıl öncekinden farklı buldum.
Translate from Turkish to English

Umarım bu yeri seversin.
Translate from Turkish to English

Her yeri aradım ama cüzdanımı bulamadım.
Translate from Turkish to English

Bu yeri işletiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu yeri seveceğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığı yeri güzelleştirmeyen insandan bir şey beklenmez mi?
Translate from Turkish to English

O senden uzakta askerlik yaptı, sana yakın yeri tercih etmedi, ne garip değil mi?
Translate from Turkish to English

Yeri bilmiyorum
Translate from Turkish to English

Her yeri kaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Her yeri kontrol ettim.
Translate from Turkish to English

Bu şarkıyı dinlediğim zaman büyüdüğüm yeri düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Her yeri aradık.
Translate from Turkish to English

O, yeri öptüğünde canı yandı.
Translate from Turkish to English

Lütfen şu yeri bana gösteriniz.
Translate from Turkish to English

O yeri ararken sıkıntı çekmişler
Translate from Turkish to English

Tom yeri doldurulamaz.
Translate from Turkish to English

Tom'un gidecek bir yeri yok.
Translate from Turkish to English

Bu yeri severdim.
Translate from Turkish to English

Onların yeri burası değil.
Translate from Turkish to English

Toplantının tarihi ve yeri tespit edildi.
Translate from Turkish to English

Yaşadığın yeri bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

O yeri seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu yeri seviyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yeri seviyorum.
Translate from Turkish to English

Buralarda kiralamak için bir yeri olan birini tanıyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Tom gidecek bir yeri olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un saklandığı yeri bulmalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom'un saklandığı yeri bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'un saklandığı yeri bulmamız gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Kaldığım otelin bir park yeri yok.
Translate from Turkish to English

Böyle bir yeri almaya gücün nasıl yetebilir?
Translate from Turkish to English

Büyünün islamda yeri çok günah.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığım yeri biliyor.
Translate from Turkish to English

Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Sadece bu yeri seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu yeri kesinlikle seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu yeri gerçekten seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu mükemmel bir saklanma yeri.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bir tane bulabileceğim yeri bilen biri var mı?
Translate from Turkish to English

Tom mükemmel bir saklanma yeri bulduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Temizlemeye başlamadan önce bu yeri görmeliydin.
Translate from Turkish to English

Bu yeri özleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu yeri hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Yeni bir saklanma yeri bulmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Seninle ölene kadar konuşmasam yeri.
Translate from Turkish to English

Dürüst olmak gerekirse, daha önce bu yeri hiç duymadım.
Translate from Turkish to English

Marie'nin yaşadığı yeri bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Bugün olduğum yeri amcama borçluyum.
Translate from Turkish to English

Her yeri aradım fakat cüzdanımı bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaşadığı yeri bulmam gerek.
Translate from Turkish to English

Gerçek aşkın ne yeri ne zamanı vardır.
Translate from Turkish to English

Kumu sevmem. Büyük, tırtıklı, sinir bozucu ve her yeri toz yapandır.
Translate from Turkish to English

İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.
Translate from Turkish to English

Rok yaparken hem şahın hem de kalenin yeri değiştirilir.
Translate from Turkish to English

Dünyanın en alçak yeri Lut Gölü'dür.
Translate from Turkish to English

Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama yeri gelir, hiç sevmemiş gibi gider.
Translate from Turkish to English

Lütfen bu yeri temizle.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Evren, oluştu, Elektronik, sigaradan, çıkan, duman, miktarı, hiç, fena, tanrım.