Turkish example sentences with "yanlışlıkla"

Learn how to use yanlışlıkla in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O yanlışlıkla bana çarptı

Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.

Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.

Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.

Eldivenlerimi yanlışlıkla ters giydim.

Birinin parayı yanlışlıkla aldığı belliydi.

Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.

Ken yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.

Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi.

Biri yanlışlıkla benim ayakkabılarımı aldı.

Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.

Seni yanlışlıkla kardeşine benzettim.

Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.

Jack yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.

O bana yanlışlıkla vurdu.

Ben yanlışlıkla suçlandım.

O yanlışlıkla zehir aldı.

Yanlışlıkla senin şemsiyeni aldım.

Yanlışlıkla postanı açtığım için üzgünüm.

Korkarım ki yanlışlıkla senin şemsiyeni aldım.

Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.

Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.

Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.

Yanlışlıkla yanlış trene bindi.

Yanlışlıkla onun şemsiyesini getirdim.

Yanlışlıkla kahvesine tuz koydu.

Tom yanlışlıkla Mary'nin şemsiyesini eve getirdi.

Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.

Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.

Maalesef yanlışlıkla sizin şemsiyenizi aldım.

Donanma jetlerinin navigasyonda önemli bir bozumu vardı ve onlar yanlışlıkla kendi askerlerini bombaladılar gibi görünüyor.

Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.

Kurbanın yanlışlıkla büyük miktarda zehir aldığı düşünülüyor.

Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır.

O yanlışlıkla suçlandı.

Hava yolu yanlışlıkla bavulumu Boston'a gönderdi.

Bu sefer beni yanlışlıkla hapse attılar.

Hayır, yanlışlıkla parmağımı kestim! Ne yapmalıyım?

Yanlışlıkla büyük bir kayaya tekme attım ve baş parmağımı kırdım.

Pahalı bir bıçağı yanlışlıkla çöpe attım.

Onu yanlışlıkla ayağından vurdu.

Tom yanlışlıkla bozuk para yuttu.

Yanlışlıkla tabağı düşürdüm.

Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.

Tom yanlışlıkla suçlandı.

Tom'a yanlışlıkla yanlış ilacı verdim.

Tom yanlışlıkla tutuklandı.

Tom yanlışlıkla tuzu çayına koydu.

Sanırım o email'i yanlışlıkla Tom'a gönderdim.

Tom bana yanlışlıkla çarptı.

Yanlışlıkla hepsini sildim.

Tom Mary'nin yanlışlıkla John'un şemsiyesini aldığını gördü.

Tom beni yanlışlıkla erkek kardeşime benzetti.

Tom yanlışlıkla yanlış şemsiyeyi aldı.

Yanlışlıkla her şeyi sildim.

Melanie yanlışlıkla bir sinek öldürdü.

Sen hiç yorum yapmak istedin mi, fakat onu yanlışlıkla bir çeviri olarak postaladın mı?

O yanlışlıkla kahvesine tuz döktü.

Tom yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.

Tom sık sık yanlışlıkla bir öğrenciye benzetilir.

O dosyayı yanlışlıkla sildim sanırım.

Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.

Tom yanlışlıkla şekeri tuzla karıştırdı.

Üzgünüm! Ben yanlışlıkla bitirmeden "Gönder"'e tıkladım.

Pardon. Yanlışlıkla "Gönder"e tıkladım.

Tom yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.

Dan yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.

Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü.

Ben yanlışlıkla bir sinek yedim.

O, yanlışlıkla deterjan yuttu.

O, yanlışlıkla deterjan içti.

Ben sadece yanlışlıkla buradayım.

Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

Birisi şemsiyeni yanlışlıkla almış olmalı.

Tom yanlışlıkla zehir içti.

Yanlışlıkla onu çıplak gördüm.

Onu yapan aslında Mary olduğu zaman sanırım yanlışlıkla onun Tom olduğunu söyledim.

Kazara yanlışlıkla onun şemsiyesini aldı.

Tom havuç doğrarken yanlışlıkla bıçakla parmağını kesti.

Sütü yanlışlıkla şeker kasesine döktüm.

Ben yanlışlıkla Lady Gaga CD'min üzerine bastım ve onu kırdım!

Belki ona yanlışlıkla hasar verdim.

Onlar bavulumu yanlışlıkla Londra'ya gönderdi.

Yanlışlıkla ağzına deniz suyu kaçtığı oldu mu?

Tom Mary'nin şarkı söylemesini yanlışlıkla acı bir çığlıkla karıştırdı.

Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldı.

Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldım.

Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini aldım.

Tom yanlışlıkla telefonunun ekranını çatlattı.

O yanlışlıkla yanlış şapkayı aldı.

O, kapıdan aceleyle çıktı ve anahtarı yanlışlıkla evde unuttu.

Sanırım Tom yanlışlıkla benim bardağımdan içti.

Masum bir adam yanlışlıkla tutuklandı.

Sanırım Tom onu yanlışlıkla yaptı.

Tom yanlışlıkla biraz zehir içti.

Tom yanlışlıkla kulağının etli kısmını zımbaladı.

Tom yanlışlıkla içkisini devirdi.

Tom silahını temizlerken yanlışlıkla Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.

Ona yanlışlıkla bağırdım ve kendimi gerçekten kötü hissettim.

Tom yanlışlıkla Mary'nin bardağından içti.

Also check out the following words: Batman, Robin, arkadaştır, Auckland'ın, milyon, nüfusu, kırmızıdır, sürpriz, yağmurlu, önemli.