Bu ikisi yan yana duruyor.
Translate from Turkish to English

Biz yan yana yürüdük.
Translate from Turkish to English

İki ev yan yana durur.
Translate from Turkish to English

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın zararlı hiçbir yan etkileri yoktur.
Translate from Turkish to English

Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.
Translate from Turkish to English

Üçü yan yana yürüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Yaşlı çift yan yana oturdu.
Translate from Turkish to English

Yaşlı çift yan yana oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın yan etkisi yoktur.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın yan etkileri yok.
Translate from Turkish to English

Tom onun yan tarafında bir ağrı ile uyandı.
Translate from Turkish to English

Michael yan kapıdan çıkarken görüldü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yan odada konuşurken duyabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Yan komşu gürültülü.
Translate from Turkish to English

Onlar yan yana oturdular.
Translate from Turkish to English

Onlar yan yana yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Onun yan tarafında bir ağrısı var.
Translate from Turkish to English

Yan tarafımda bir ağrı var.
Translate from Turkish to English

O, yan tarafında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom yan tarafında bir ağrı hissetti.
Translate from Turkish to English

Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.
Translate from Turkish to English

Yan tarafımda hafif bir ağrı var.
Translate from Turkish to English

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.
Translate from Turkish to English

Erkeklerle yan yana çalıştı.
Translate from Turkish to English

Olası yan etkiler arasında bulanık görme ve nefes darlığı bulunmaktadır.
Translate from Turkish to English

Tesadüfen yan yana yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Kızlar yan yana oturuyorlardı.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki sesi duymadın mı?
Translate from Turkish to English

Evin yan tarafı sarmaşıkla kaplıydı.
Translate from Turkish to English

Yan odada devam eden bir toplantı var.
Translate from Turkish to English

İki ev yan yana duruyor.
Translate from Turkish to English

Yan odada dolaşan birini duyuyor musun?
Translate from Turkish to English

Git ve yan odadan bir sandalye getir, lütfen.
Translate from Turkish to English

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?
Translate from Turkish to English

Biri yan odada.
Translate from Turkish to English

Bunların yan etkisi çok olmaz mı?
Translate from Turkish to English

Tom yan odada polis tarafından sorgulanmaya başlıyordu.
Translate from Turkish to English

Battı balık yan gider.
Translate from Turkish to English

Yan tarafta yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un hçkırıkları yan odadan duyulabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yan dairede şarkı söyleyen Mary diye biri tarafından uyandırıldı.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve yolcu yan kapısını açtı.
Translate from Turkish to English

Tom yan odada ne olduğunu açıklıyor.
Translate from Turkish to English

Henüz ilacın yan etkilerini bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'un yan odada horladığını duyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve arkadaşları yan odada içki şarkıları söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan yana oturuyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu işlevin yan etkileri yoktur.
Translate from Turkish to English

Yan yana iki oda almanı istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yan odadan silah sesleri duyduk.
Translate from Turkish to English

Yan sokaktaki küçük ve rahat bir evde yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom bizim yan komşumuz.
Translate from Turkish to English

Yan etkileri; hafif başağrısı ve mide bulantısıdır.
Translate from Turkish to English

Oturma odasıyla yemek odası yan yanadır.
Translate from Turkish to English

Almanya, Hollanda'yla yan yana.
Translate from Turkish to English

İki bina yan yana.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki çocukların hepsi uykuda.
Translate from Turkish to English

Tom yan odada gürültü duydu.
Translate from Turkish to English

O, yan odada uyuyan hasta bir adam olduğunu fark etmedi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan dairede yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Yan sokakta kaza oldu.
Translate from Turkish to English

Yan odada çığlık duydum.
Translate from Turkish to English

Bazen yan yanayızdır ama aramızda binlerce kilometre vardır; bazense birbirimizden binlerce kilometre uzakta ama yan yanayızdır.
Translate from Turkish to English

Bazen yan yanayızdır ama aramızda binlerce kilometre vardır; bazense birbirimizden binlerce kilometre uzakta ama yan yanayızdır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan odadalar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary fen dersinde yan yana oturdular.
Translate from Turkish to English

Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
Translate from Turkish to English

Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki kişinin Tom ya da Mary olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Yan dairede yaşayan kadın şu anda sosyal hizmetler için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom yan çiziyor.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın yan etkilerinden bazıları nelerdir?
Translate from Turkish to English

Biz yan daireye taşınıyoruz.
Translate from Turkish to English

Reçete edilmiş ilacınızı içki içerken almanızın herhangi bir yan etkisi olup olmayacağını kontrol etmeniz tavsiye edilir.
Translate from Turkish to English

Yan adım.
Translate from Turkish to English

Tom ben bir çocukken benim tam yan tarafımda yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Ateşle barut yan yana durmaz.
Translate from Turkish to English

Yan odada onun sesini duyduğuma şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Bu ilacın zararlı yan etkileri yok.
Translate from Turkish to English

Onlar yan yana yürüyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar cadde boyunca yan yana yürüdü.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler fakültelere yan gelip yatmaya gitmemeli.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan yana oturdular.
Translate from Turkish to English

Yan odada hareket eden bir şey duyduk.
Translate from Turkish to English

Yan yatan bir araç geçişi engelledi.
Translate from Turkish to English

Yan odada hareket eden bir şey var.
Translate from Turkish to English

Yan odada bir şey olabilir.
Translate from Turkish to English

Yan odada yanan bir şeyin kokusunu almıyor musun?
Translate from Turkish to English

Yan yana yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Masaları yan yana koy.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kanepede yan yana oturuyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom yan odadaki insanların söylediği her şeyi duyabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan odada iskambil oynuyor.
Translate from Turkish to English

Saçlarını bir daha yan tarama, sana yakışmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom sandalyeleri yan odaya taşıdı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan yana yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom'un yan dairesindeki adam oldukça garip.
Translate from Turkish to English

Yan gelip yatarsan ve dinlenirsen çok daha iyi hissedersin.
Translate from Turkish to English

Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yan yana yürüyordu.
Translate from Turkish to English