Ormanda yalnız başına yaşadı.
Translate from Turkish to English

Sade bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Yalnız bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, bir talihsizlik yaşadı.
Translate from Turkish to English

Şair, yirmi küsur yıl burada yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, serbest bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O dürüst bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Loş bir yerde yaşadı ve öldü.
Translate from Turkish to English

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom Japonya'da on yıl yaşadı.
Translate from Turkish to English

Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Translate from Turkish to English

O, 90 yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
Translate from Turkish to English

Jane bir yıl içinde pek çok şey yaşadı. Ben de.
Translate from Turkish to English

O mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tek başına orada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün hayatı boyunca Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom bir yıl Şikago'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'un ilginç bir bölümünde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom 2001'de Boston'a geldi ve orada 2010'a kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Mary birkaç ay manastırda yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman kendi apartmanından kovulma endişesi yaşadı.
Translate from Turkish to English

Amerikan ekonomisi bir durgunluk yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
Translate from Turkish to English

O bizim bitişikte yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English

Ondan dolayı, o sefil bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, bilinmezlik içinde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

John, eşi ile şiddetli bir tartışma yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, 56 Russell Square'de yaşadı.
Translate from Turkish to English

Mike'ın annesi evlenmeden önce büyük bir şehirde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom 97 yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Onlar barış içinde yaşadı.
Translate from Turkish to English

O yedi yıl boyunca Matsue'de yaşadı.
Translate from Turkish to English

O uzun bir ömür yaşadı.
Translate from Turkish to English

Bin Singapurda yaşadı.
Translate from Turkish to English

O doksan yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, bir süre burada yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, yıllarca orada yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, mutsuz bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Teyzem mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

O amcasına bitişik yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, ne kadar süre orada yaşadı?
Translate from Turkish to English

Amcam mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, on yıl önce burada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom 19. karayolun hemen yakınında yaşadı.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam tek başına yaşadı.
Translate from Turkish to English

O yıllarca yalnız yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, burada bir hafta yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom üç yıl önce burada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Şirket büyük kayıplar yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, seksen yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, bütün hayatı boyunca onunla birlikte yaşadı.
Translate from Turkish to English

O mutsuz bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, tipik bir Japon sitili evde yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, zor bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, doksan yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, orada yalnız yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, her zaman Otaru'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Londra'nın merkezinde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Yetmiş yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Sağlık sorunları yaşadı.
Translate from Turkish to English

Dedem uzun yaşadı.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Beklentilerimize uygun yaşadı.
Translate from Turkish to English

Dedem doksan yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Jackson sekiz yıl daha yaşadı.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam orada tek başına yaşadı.
Translate from Turkish to English

Bu köyde güzelı bir kız yaşadı.
Translate from Turkish to English

Eski insanlar doğaya yakın yaşadı.
Translate from Turkish to English

Hayatının çoğunu yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English

Üniversite günlerinde Kyoto'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, kırsalda sakin bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

On yaşına kadar Hiroshima'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin evini bulmakta biraz sorun yaşadı.
Translate from Turkish to English

O şair 20 yıldan biraz fazla burada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Karısı öldüğünden beri Tom yalnız yaşadı.
Translate from Turkish to English

Üç gün boyunca kraker ve suyla yaşadı.
Translate from Turkish to English

O uzun bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Şimdi bunun hakkında düşündüğüm zaman, bizim aile çok sefil bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Dayım iki yıl Washington DC'de yaşadı.
Translate from Turkish to English

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English

Uzun süre İzlanda'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom birkaç yıl Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

O ne yaşadıysa yaşadı ben onu seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den daha uzun yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom üst katta yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom orada yaşadı.
Translate from Turkish to English

O sizin isteklerinize göre mi yaşadı?
Translate from Turkish to English

O benim istediğim gibi mi yaşadı?
Translate from Turkish to English