Turkish example sentences with "karar"

Learn how to use karar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.

İşinden istifa etmeye karar verdi.

İşinden ayrılmaya karar verdi.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.

Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.

Arabayı satmaya karar verdi.

Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.

Bu yeni arabada karar kıldım.

Ameliyat edilmeye karar verdi.

Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.

Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir..

O, sonunda ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.

Üniversiteye gidip gitmeyeceğimize karar veremeyiz.

Yurtdışında okumaya karar verdim.

Haydi yazı tura ile karar verelim.

Fransa'ya gitmeye karar verdi.

Eski binayı yıkmaya karar verdiler.

Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.

Biz bir süre onu yalnız bırakmaya karar verdik.

O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.

Steno öğrenmeye karar verdim.

Yazı tura ile karar verelim.

Kısa sürede karar vermeye çalış.

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.

Tom Boston'a gitmeye karar verdi.

Tom yeni bir bilgisayar almaya karar verdi.

Tom, günde üç saat Fransızca eğitimi almaya karar verdi.

Tom kendi başına yemek istediğine karar verdi.

Tom Boston'a gitmemeye karar verdi.

Tom dün baktığı arabayı almamaya karar verdi.

Tom toplantıya katılmamaya karar verdi.

O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.

O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.

O, üniversitede tıp eğitimi almaya karar verdi.

O, üniversitede fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi.

Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim.

Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.

O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.

Çok yavaş karar veriyorum.

Karar vermede çok yavaşım.

Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.

Tom on sekiz yaşındayken, bir asker olmak istediğine karar verdi.

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

Douglas sonunda Lincoln ile konuşmaya karar verdi.

1864 yılında Lincoln yeniden seçim için aday olmaya karar verdi.

Jefferson istifa etmemeye karar verdi.

Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.

Oh, ben henüz ne yapacağıma karar vermedim.

Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi.

Ben eğitime devam etmek için karar verdim.

Japonya'ya gitmek için karar verdiniz mi?

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

Sen benim genç kızımın oğlun ile aynı yaşta olduğunu biliyorsun.Onların nişanlanmalarına karar vermemin nedeni budur.

Gidişini ertelemeye karar verdi.

O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler.

Çalışmak ya da üniversiteye gitmek arasında karar veremiyorum.

Karar kolay değildir.

O Tom'la evlenmeye karar verdi.

Tom'la evlenmeye karar verdi.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.

O, üniversiteye gitmeye karar verdi.

Sizi bizim şirketimiz için çalışmaya ne karar verdirdi?

Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.

O istifa etmeye karar verdi.

O işinden istifa etmeye karar verdi.

O işini bırakmaya karar verdi.

AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.

Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir.

Hangi kursu izleyeceğine bir türlü karar veremedi.

O yasal danışmanlık almaya karar verdi.

Tanrı olmasaydı, o zaman her şeye izin verileceğine karar verdi.

O, işini oğluna devretmeye karar verdi.

Ben hangi yolu seçeceğime karar veremedim.

Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.

Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.

Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi.

Tom, John'un yaptığını Mary'ye söylememeye karar verdi.

Tom, John'un yaptığını Mary'ye söylemenin onun işi olmadığına karar verdi.

Pekala, karar verdiniz mi?

Tom, Mary'nin niçin Tom'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.

Geç karar vermesiyle ünlüdür.

O, Tom'la evlenmeye karar verdi.

Tom odaya girmeye karar verdi.

Tom içmeyi bırakmaya ve davranışını değiştirmeye karar verdi.

Tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.

Tom karar veremez.

Tom niçin Boston'a gitmemeye karar verdi?

Tom Boston'a transfer edilecekti fakat onun yerine onu kovmaya karar verdiler.

Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.

Also check out the following words: göndermeyi, döneceğim, Otele, Hatırladın, İzlanda, Danimarka'ya, aitti, Esperanto'yu, konuşabiliyorum, Dünya.