Turkish example sentences with "yağmaya"

Learn how to use yağmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kar yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

Çok yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı, ama biz yürümeye devam ettik.

Ben yağmur yağmaya başladığını düşündüm.

Ben yağmur yağmaya başlamadan önce okula vardım.

Az önce yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başlamıştı.

Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.

Kar yağmaya başlıyordu.

Az önce kar yağmaya başladı.

Şiddetli yağmur yağmaya başladı.

Bir hafta boyunca yağmur yağmaya devam etti.

Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.

Ben eve varmadan önce yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı.

Aniden, yağmur yağmaya başladı.

Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.

Evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığında fazla uzağa gitmemiştik.

Yarın kar yağmaya başlayacak, bir hafta boyunca sürecek.

Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.

Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.

O, dışarı çıkar çıkmaz, yağmur yağmaya başladı.

Oraya varır varmaz, yağmur yağmaya başladı.

Eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.

Tam dışarı çıktığımda, yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığında bir mil gitmemiştim.

Yağmur yağmaya başladığında, tam dışarı çıkıyordum.

Yağmur yağmaya başladığında evden ayrılıyordum.

Yağmur yağmaya başladığında, neredeyse başlamamıştık.

Yağmur yağmaya başladığı için, eve doğru koştum.

Oyun başlar başlamaz, yağmur yağmaya başladı.

Evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.

Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.

Onlar başlar başlamaz yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığı için eve doğru koştum.

Evden ayrıldıktan beş dakika sonra yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başlıyor.

Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.

Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.

Oyun iptal edildi çünkü aniden yağmur yağmaya başladı.

Yağmaya devam ediyor.

Ben bisiklete binerken yağmur yağmaya başladı.

Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

Neredeyse yeni başlamıştık yağmur yağmaya başladığında.

Akşam yağmur yağmaya başladı.

O, evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

Sonunda yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başlayıncaya kadar ne kadar zaman alacağını düşünüyorsun?

Yağmur yağmaya başladı bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına geçtim.

Yağmur yağmaya başlayınca, arkadaşımın şemsiyesine sığındım.

Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.

Kar yağmaya başlıyor.

Yakında yağmur yağmaya başlayacak.

Öğleden sonra yağmur yağmaya başladı.

Çiçekleri sulamama gerek yoktu. Bitirdikten hemen sonra yağmur yağmaya başladı.

Oraya bisikletle gideceğimi düşünüyordum ama yağmur yağmaya başladı.

Bunun üstüne, yağmur yağmaya başlar.

Dışarı çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

Parti başlar başlamaz yağmur yağmaya başladı.

Öyle yapar yapmaz yağmur yağmaya başladı.

İstasyona varır varmaz yağmur yağmaya başladı.

O, evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.

Evden ayrılır ayrılmaz çok yağmur yağmaya başladı.

Zaten yağmur yağmaya başladı.

Kar yağmaya başladı mı?

Sadece yağmur yağmaya başladı.

Oyun sırasında, aniden yağmur yağmaya başladı ve ayrıca gök gürledi.

Hava tahmini bu gece yağmur yağmaya başlayacağını söylüyor.

O dışarı çıktığında yağmur yağmaya başladı.

Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.

"Hava nasıl?" "Dışarısı soğuk." "Evet, yağmur da yağmaya başlıyor."

Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.

İki kurbağa dere kenarında otururken yağmur yağmaya başlar. Kurbağalardan biri diğerine şöyle der: "Çabuk suya gir, yoksa ıslanacağız."

Henüz kar yağmaya başlayıp başlamadığını biliyor musun?

Yağmur yağmaya başlıyor. Lütfen şemsiyemi paylaş.

Yağmur yağmaya başlıyordu.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.

Ben yürürken, yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığında evden yeni çıkmıştım.

Tam dışarı çıkmak üzereyken yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden o, çimleri sulamak zorunda değildi.

Kayboldum ve işin daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığında bir arkadaşımla parkta yürüyordum.

Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.

Şiddetli bir yağmur yağmaya başladı.

Kayboldum ve daha da kötüsü, sonra yağmur yağmaya başladı.

Hava çok soğuktu ve daha da kötüsü yağmur yağmaya başladı.

Ben yakında yağmur yağmaya başlayacağını düşünüyorum.

Yağmur yağmaya başladığında, o, oğlunun çamaşırı içeriye almasını söyledi.

Ben ayrılmak üzereyken, yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığında biz başlamak üzereydik.

Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladığı zaman Tom çıkmak üzereydi.

Also check out the following words: anlamak, gerçekten, Dün, yedinci, doğum, günümdü, Evren, oluştu, Elektronik, sigaradan.