Turkish example sentences with "yüzü"

Learn how to use yüzü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Ben isimlerde gerçekten kötüyüm, ama bir yüzü asla unutmam.
Translate from Turkish to English

Mutluluktan yüzü parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Yüzü öfkeden kıpkırmızıydı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü soldu.
Translate from Turkish to English

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü kırmızı.
Translate from Turkish to English

Tom'un ortaya çıkmaya yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un ortaya çıkmamaya yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye köpeğine ne olduğunu söyleyecek yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin ricasını reddedecek yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English

Yüzü kırmızıydı ve o sıcak ve rahatsız hissediyordu.
Translate from Turkish to English

Meg'in güzel bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü kızardı.
Translate from Turkish to English

Onun güzel bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Çocuğun kırmızı bir yüzü vardı.
Translate from Turkish to English

Bebeğin sevimli bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Bir kimsenin yüzü karakteri hakkında çok şey söyler.
Translate from Turkish to English

Birdenbire onun yüzü soldu.
Translate from Turkish to English

Yüzü sevinçle ışıldadı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü acıdan burkulmuştu.
Translate from Turkish to English

Uzaktan görüldüğünde, o kaya bir insan yüzü gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Sevinçten yüzü parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü birçok insan tarafından bilinir.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü parladı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü kızarmıştı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü isliydi.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü aydınlandı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü pembe oldu.
Translate from Turkish to English

Onun komik bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Onun yuvarlak bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Yüzü beyazladı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü aniden kızardı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü çamurla kaplıydı.
Translate from Turkish to English

Pencerede bir adam yüzü gördüm.
Translate from Turkish to English

O yüzü daha önce bir yerde gördüm.
Translate from Turkish to English

Mary'nin gülümseyen yüzü onun mutlu olduğunu gösterdi.
Translate from Turkish to English

Onun kirli bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Tom'un çirkin bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Yüzü bembeyaz olmuştu.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü sinirden maviye döndü.
Translate from Turkish to English

Yüzü kızardı.
Translate from Turkish to English

Yüzü annesininkine benziyor.
Translate from Turkish to English

Hemen hemen hepinizin yüzü tanıdık geliyor.
Translate from Turkish to English

Bana güvenmeyen kim varsa yüzü kara çıktığında bana bakmasın.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü kızardı.
Translate from Turkish to English

Yüzü sinirden kızardı.
Translate from Turkish to English

Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.
Translate from Turkish to English

Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı dünyanın bütün yüzü değişmiş olurdu.
Translate from Turkish to English

Ben bir yüzü asla unutmam.
Translate from Turkish to English

Ona şarkı söylerken onun yüzü kızardı.
Translate from Turkish to English

Galiba o kızın göstermediği bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir bebek yüzü var.
Translate from Turkish to English

Tom bir yüzü asla unutmaz.
Translate from Turkish to English

Tom bir ismi ya da yüzü asla unutmaz.
Translate from Turkish to English

Onun iğrenç yüzü beni biraz bile korkutmadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü gözyaşlarıyla ıslaktı.
Translate from Turkish to English

Yüzü gözyaşlarıyla ıslaktı.
Translate from Turkish to English

Bütün madalyaların iki yüzü var.
Translate from Turkish to English

Küçük kız o kadar çok ağladı ki, yüzü gözyaşları ile örtüldü.
Translate from Turkish to English

Şeytanın herkes için şahsi bir yüzü vardır. Onu fark etmek zordur.
Translate from Turkish to English

Yüzü mutluluktan aydınlandı.
Translate from Turkish to English

Gerçeğin yüzü güzeldir ama elbiseleri yırtıktır.
Translate from Turkish to English

Oyun zarının kaç yüzü vardır?
Translate from Turkish to English

Bayan Jones'in yüzü bu haberi duyduğunda değişti.
Translate from Turkish to English

Haberleri dinlerken, yüzü soldu.
Translate from Turkish to English

Ryoko'nun sevimli küçük bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük.
Translate from Turkish to English

Sorarken yüzü kızarmadı.
Translate from Turkish to English

Adamın yüzü değil özü güzel olsun.
Translate from Turkish to English

Emily'nin güzel bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom üzerinde gülen bir yüzü olan sarı bir tişört giydi.
Translate from Turkish to English

Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir.
Translate from Turkish to English

Yüzü sivilceli biri banyoyu kullanırsa bu onun en az iki saatini alır!
Translate from Turkish to English

Tom'un güzel bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Yüzü korkudan bembeyaz oldu.
Translate from Turkish to English

Yuvarlak bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü bana lise günlerimdeki arkadaşlarımdan birini hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü hep anlamsızdır.
Translate from Turkish to English

Kitaplarınızda sayfa yüzü açın.
Translate from Turkish to English

Aynı madalyonun iki yüzü
Translate from Turkish to English

Her öykünün bir de diğer yüzü vardır.
Translate from Turkish to English

Mary odaya girdiğinde Tom'un yüzü ışıldadı.
Translate from Turkish to English

Benim altıncı karım güzel bir yüzü var. Onun yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü sevinç yansıtıyor.
Translate from Turkish to English

Noel babayı gördüğünde çocuğun yüzü parladı.
Translate from Turkish to English

Yüzü sevinçten parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Yüzü sağlıktan parlıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun anlaması kolay bir yüzü var.
Translate from Turkish to English

Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
Translate from Turkish to English

Şu kızın yüzü inanılmaz çirkin.
Translate from Turkish to English

Benim çizdiğim resim dalgalı dudakları olan bir yüzü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

O onu gördü ve yüzü kızardı.
Translate from Turkish to English

Onun yüzü üzüntüsü yüzünden dokunaklıydı.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü onun şaşkınlığını gösterdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yoktu, işe, aşina, New, York'ta, yaşıyor, sesli, konuştu, ikinci, kattan.