Turkish example sentences with "yürüyüşe"

Learn how to use yürüyüşe in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O, yürüyüşe gitti.
Translate from Turkish to English

O, hasta olduğu için yürüyüşe gidemedi.
Translate from Turkish to English

Her sabah yürüyüşe çıkarım.
Translate from Turkish to English

Dedem her gün yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Eğer hava açarsa, ormanda yürüyüşe gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gideyim mi?
Translate from Turkish to English

Bir yürüyüşe ne dersiniz?
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gitmeyi önerdim.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gidebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gitmeye ne dersiniz?
Translate from Turkish to English

Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
Translate from Turkish to English

Shinji her gün karanlıktan sonra bir yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktım.
Translate from Turkish to English

Kahvaltıdan önce bir yürüyüşe ne dersin?
Translate from Turkish to English

Kahvaltıdan önce bir yürüyüşe gitmek benim alışkanlığımdır.
Translate from Turkish to English

Tom her sabah yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte yürüyüşe gitselerdi, kötü bir şey olacağını biliyordum.
Translate from Turkish to English

Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom yürüyüşe gitti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O, bu sabah onunla bir yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Estella ve ben bir yürüyüşe gidiyoruz.
Translate from Turkish to English

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
Translate from Turkish to English

O bir yürüyüşe gitti.
Translate from Turkish to English

Tom uyuyamadı bu yüzden kalktı ve yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile yürüyüşe girmemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Ben yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe itirazım yok.
Translate from Turkish to English

Ben sadece yürüyüşe gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Onun canı yürüyüşe çıkmak istedi.
Translate from Turkish to English

Grupla yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.
Translate from Turkish to English

Bizimle birlikte bir yürüyüşe ne dersin?
Translate from Turkish to English

İki günde bir yürüyüşe giderim.
Translate from Turkish to English

Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.
Translate from Turkish to English

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Translate from Turkish to English

Parkta bir yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Oğlumla birlikte bir yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

O, onunla birlikte yürüyüşe gitmezdi.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
Translate from Turkish to English

Sadece kafamı dağıtmak için yürüyüşe çıkacağım.
Translate from Turkish to English

Bu sabah canım yürüyüşe gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English

O, bu sabah onunla birlikte yürüyüşe gitti.
Translate from Turkish to English

Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.
Translate from Turkish to English

Ormanda yürüyüşe çıktık.
Translate from Turkish to English

Tek başına yürüyüşe gitmeyi sever.
Translate from Turkish to English

Tom sık sık Mary ile yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Boş olduğu için, dışarı yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Köpeği ile yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Parkta yürüyüşe çıkmayı severim.
Translate from Turkish to English

Tom her öğleden sonra yürüyüşe gider.
Translate from Turkish to English

Ayılmaya çalışmak için yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Bill, şu ana kadar Spot'u yürüyüşe çıkardın mı?
Translate from Turkish to English

Ormanda yürüyüşe gitmek eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

Bazen parkta yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe giderdik.
Translate from Turkish to English

Hava nasıl olursa olsun, köpeğimi yürüyüşe götürürüm.
Translate from Turkish to English

Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı.
Translate from Turkish to English

Bu hafta ilk kez, yürüyüşe çıktım.
Translate from Turkish to English

Yarın hava güzel olursa yürüyüşe gideceğim.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağıyorsa, yürüyüşe gitmeyi planlamıyoruz.
Translate from Turkish to English

Her zaman büyükannesini yürüyüşe götürür.
Translate from Turkish to English

Bu sabah canım yürüyüşe çıkmak istemiyor.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gitmeyi film izlemeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Nisan ayında güneşli bir günde, yürüyüşe çıktık.
Translate from Turkish to English

İşi bitirdikten sonra, yürüyüşe çıktım.
Translate from Turkish to English

Seni yürüyüşe çıkaracağim.
Translate from Turkish to English

Cookie'nin yürüyüşe ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Köpeğimin yürüyüşe ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Her gün yürüyüşe çıkın.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıktı.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkıyorum.
Translate from Turkish to English

Akşamları, köpeğimle yürüyüşe çıkarım.
Translate from Turkish to English

Tama bazen kendi başına yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkın.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sahil boyunca yürüyüşe gittiler.
Translate from Turkish to English

Köpeği yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English

Birlikte uzun bir yürüyüşe gittik.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkabilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Tom bir yürüyüşe çıkmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıktım.
Translate from Turkish to English

Tom iyi hissetmediği için yürüyüşe gidemedi.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe gidelim.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen yürüyüşe gitti.
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe çıkalım mı?
Translate from Turkish to English

Yürüyüşe gideceğim.
Translate from Turkish to English

Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.
Translate from Turkish to English

Canım yürüyüşe gitmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Sahilde yürüyüşe gittik.
Translate from Turkish to English

Hava güzel, yani yürüyüşe gidebiliriz, değil mi?
Translate from Turkish to English

Meydanda bir yürüyüşe çıktık.
Translate from Turkish to English

Parkta bir yürüyüşe çıktık.
Translate from Turkish to English

Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.
Translate from Turkish to English

O, yalnız başına yürüyüşe çıkmayı sever.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Perry, değerli, öğrencinin, sırası, acı, dolu, Köpeğinizin, bakımını, yapmalısınız, an.