Learn how to use yürümek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Yürümek iyi egzersizdir.
Translate from Turkish to English
Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.
Translate from Turkish to English
Yürümek için ideal bir gündü.
Translate from Turkish to English
İstasyondan okula yürümek yirmi dakika sürer.
Translate from Turkish to English
Tom ağ olmadan ipte yürümek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
İstasyon yürümek için çok uzak, bu nedenle bir otobüse binelim.
Translate from Turkish to English
İstasyona yürümek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Tom kazadan sonra tekrar yürümek için çabaladı.
Translate from Turkish to English
O, evine giden on milin tamamını yürümek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Her sabah yürümek sağlığın için iyidir.
Translate from Turkish to English
Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.
Translate from Turkish to English
Eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yürümek için çok uzak mı?
Translate from Turkish to English
Okula yürümek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Yağmurda yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun canı yürümek istedi.
Translate from Turkish to English
Şu anda yürümek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Buradan evine yürümek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Yağmurda yürümek beni rahatsız etmez.
Translate from Turkish to English
Buradan belediye binasına yürümek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Son treni kaçırdım, bu yüzden eve kadar bütün yolu yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Orası yürümek için yeterince yakın mı?
Translate from Turkish to English
Bu tıpkı ayda yürümek gibi bir şey.
Translate from Turkish to English
Canım şimdi yürümek istemiyor
Translate from Turkish to English
Tom şimdi yürümek istemiyor.
Translate from Turkish to English
Gece yalnız yürümek güvenli değildir.
Translate from Turkish to English
Beş mil yürümek için uzun bir mesafe.
Translate from Turkish to English
Otobüs olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Oraya yürümek sadece on dakika aldı.
Translate from Turkish to English
Araba bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldılar.
Translate from Turkish to English
Yirmi mil yürümek için uzun bir mesafe.
Translate from Turkish to English
Taksi olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Taksi olmadığı için yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
İstasyona yürümek on dakika alır.
Translate from Turkish to English
Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Yolculuğun son etabında yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Gerçekten yürümek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Sanırım gece yalnız yürümek tehlikelidir.
Translate from Turkish to English
Arabası bozulduğu için Tom eve yürümek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Seçeneğimiz yok. Sanırım yürümek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Belediye binasına yürümek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Yürümek taksiye binmekten daha hızlı olacaktır.
Translate from Turkish to English
Derin karda yürümek bize zor geldi.
Translate from Turkish to English
Yürümek güzeldir.
Translate from Turkish to English
Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.
Translate from Turkish to English
Eğer hava kötüyse yürümek için dışarı çıkmayacağız.
Translate from Turkish to English
Canım yürümek istiyor.
Translate from Turkish to English
Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.
Translate from Turkish to English
Arabam bozulduğu için oraya yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Okula yürümek on dakikamı alıyor.
Translate from Turkish to English
Biraz daha yavaş yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yürümek için çok uzak değil.
Translate from Turkish to English
Buradan yürümek için çok fazla uzak.
Translate from Turkish to English
Yürümek için çok uzak.
Translate from Turkish to English
Sahilde bir köpekle yürümek birçok yerde yasal değildir.
Translate from Turkish to English
City Hall'e yürümek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Taksi yoksa yürümek zorunda kalırız.
Translate from Turkish to English
Oraya varmak için 5 dakika yürümek zorundasınız.
Translate from Turkish to English
Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.
Translate from Turkish to English
Yürümek en iyi egzersizdir.
Translate from Turkish to English
Tekrar yürümek istemiyor musun?
Translate from Turkish to English
Taksi yoktu bu nedenle eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun suratı asık, çünkü metroyu kaçırmış ve işe yürümek zorunda kalmıştı.
Translate from Turkish to English
Buraya kadar bütün yolu yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Benimle istasyona yürümek ister misin?
Translate from Turkish to English
Seninle yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.
Translate from Turkish to English
Taksi olmadığı için eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ayaklarımızı yürümek için kullanırız.
Translate from Turkish to English
Bildiğim kadarıyla yürümek için o kadar uzak değil.
Translate from Turkish to English
Bu yolda hiç otobüs olmadığı için yürümek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Eve yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Benimle istasyona kadar yürümek ister misin?
Translate from Turkish to English
Şehrin çocuklarla yürümek için harika yerleri var.
Translate from Turkish to English
Normal bir insan gibi yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yağmurda eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Hava karardıktan sonra sokaklarda yürümek güvenli değildir.
Translate from Turkish to English
Ben yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yürümek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Eve yalnız yürümek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Yürümek için çok geç değil.
Translate from Turkish to English
Yürümek zorunda kalacağız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Yürümek istemiyor musun?
Translate from Turkish to English
Seninle yürümek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Birlikte yürümek ister misin?
Translate from Turkish to English
Eve yürümek için yorgunum.
Translate from Turkish to English
Bisikletim bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
Translate from Turkish to English
Tom yürümek istiyor.
Translate from Turkish to English
Az daha yavaş yürümek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
Translate from Turkish to English
Eve yürümek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Arabam bozulduğu için buraya yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Tom bisikletinin patlak tekeri olduğundan bugün okula yürümek zorundaydı.
Translate from Turkish to English
Tom eve yürümek zorunda kalmadan önce yağmurun duracağını umuyordu.
Translate from Turkish to English
Canım çok hızlı yürümek istemiyor.
Translate from Turkish to English