Kız yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, eve yürüdü.
Translate from Turkish to English

Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.
Translate from Turkish to English

Odada ileri geri yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, bir süre yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom ve amcası sessizce birlikte yürüdü.
Translate from Turkish to English

Köpek geriye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Bir günde yirmi mil yürüdü.
Translate from Turkish to English

Kapı açıldı ve adam dışarı yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar üç mil öteye yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, büyük bir aceleyle yol boyunca uzun adımlarla yürüdü.
Translate from Turkish to English

Adam köşeye yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar kapıya doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.
Translate from Turkish to English

Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
Translate from Turkish to English

O, eve doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom ormanın içinde sessizce yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary cadde boyunca birlikte yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
Translate from Turkish to English

Alman askerleri Fransa'ya yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar köprüye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom üçüncü kata yürüdü.
Translate from Turkish to English

O sokaklarda yürüdü.
Translate from Turkish to English

Ken koltuk değnekleriyle yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom eve yürüdü.
Translate from Turkish to English

O sessizce yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, ona doğru yürüdü
Translate from Turkish to English

O, önümde yürüdü.
Translate from Turkish to English

O aksayarak yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, ormanda yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, kapıya doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Kıyı boyunca yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, nehir boyunca yürüdü.
Translate from Turkish to English

O büyük bir hızla yürüdü.
Translate from Turkish to English

O çok dikkatli bir şekilde yürüdü.
Translate from Turkish to English

Eve giderken bütün yolu yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom caddenin aşağısına doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Kör adam yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile kapıya kadar yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom kasabanın içinden yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, orman boyunca yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin evine kadar yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, dün parkta yürüdü.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam bir baston ile yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
Translate from Turkish to English

O, ona yetişmek için elinden geldiğince hızlı yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, hızla yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, benim önümde yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, cadde boyunca yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar millerce yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, adamların önünde yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, Shinjuku'ya kadar yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.
Translate from Turkish to English

Yarım saatte iki mil yürüdü.
Translate from Turkish to English

Ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Babası ile kol kola yürüdü.
Translate from Turkish to English

Kaymamak için yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English

Birdenbire, bir adam onların önüne doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onun evinin önünde bir ileri bir geri yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye doğru yürüdü ve ona sarıldı.
Translate from Turkish to English

Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.
Translate from Turkish to English

Belediye başkanı geçit töreninin başında yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız başına yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom karanlık koridorda aşağı doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom dışarıda yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom içeride yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom aşağıya yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom önde yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom dışarıda ayaklarını sürüyerek yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom tek başına sahil boyunca yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom, kapıya yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom pencereye yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom hızlı yürüdü.
Translate from Turkish to English

Hepsi yürüdü.
Translate from Turkish to English

Hoşça kal demeden yürüdü gitti.
Translate from Turkish to English

O ayaklarının ucuna basarak yürüdü bu yüzden onu hiç kimse duymadı.
Translate from Turkish to English

İsa su üzerinde yürüdü.
Translate from Turkish to English

"İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü?" "Hayır bu başka bir konu!"
Translate from Turkish to English

Tom kapıya doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom havuzun kenarına yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom odanın öbür tarafına yürüdü ve pencereyi açtı.
Translate from Turkish to English

Tom ıslık çalarak yolda yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom polis memurları tarafından çevrilmiş mahkeme salonuna yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye doğru yürüdü ve kulağına fısıldadı.
Translate from Turkish to English

Tom kaldırımda yürümenin daha emniyetli olduğunu biliyordu ama yolun merkezinde yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar binanın içine yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Park Caddesine yürüdü ve sonra sola döndü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom pencereye doğru yürüdü ve dışarıya baktı.
Translate from Turkish to English

Tom kapıya doğru yürüdü ve onu açtı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin masasına doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye doğru yürüdü ve onu öptü.
Translate from Turkish to English

Tom oturma odasına yürüdü, hâlâ gömleğini düğmeliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin evini geçerek Park Caddesine doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English