Turkish example sentences with "karın"

Learn how to use karın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kötü bir karın ağrım var.

Lafla karın doymaz.

Taze karın üstünde kaymak çok eğlenceli.

Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..

Karın nasıl?

Karın iyi bir aşçı mı?

O diz boyu karın içindeydi.

Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.

Gel benimle birlikte karın tadını çıkar.

Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.

Kötü bir karın ağrım vardı.

Karın bana İtalyanca öğretiyor.

Mary karın ağrısıyla uyandı.

Karın ağrım hakkında doktorla görüşmek istiyorum.

Ev karın ağırlığı altında çöktü.

Karın var mı?

Sana yalvarıyorum. Beni güldürme. Dün çok fazla mekik çektim ve karın kaslarım ağrıyor.

Karın hala Amerika'da mı?

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.

Senin karın kim?

Kulübenin çatısı karın ağırlığı altında gıcırdadı.

Karın gitti.

Karın aradı.

Karın nerede?

Karın var.

Karın çalışıyor mu?

Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.

Karın telefonda.

Tom şiddetli karın ağrısı çekiyor.

Karın biliyor mu?

Ben senin karın değilim.

Düz bir karın istiyorum.

Bir karın yok, değil mi?

Karın sarışın mı yoksa esmer mi?

O senin karın mı? Göründüğünden daha fazlası var.

Eğer karın sana ihanet ederse, şükret ki o sadece sana ihanet etti vatanına değil.

Bu ilaç senin karın ağrını tedavi edecek.

Karın Berberi mi?

Karın evde mi?

Hepimizin karın ağrısı var.

O senin eski karın mı?

Sen ve karın nasıl tanıştınız?

Karın ofisinde.

Tom karın ne zaman duracağını merak ediyordu.

Hiçbirimiz gitmek istemiyor fakat ya sen ya da karın gitmek zorunda.

Çok kibar bir karın ve çok iyi arkadaşların var.

Karın çok şanslı bir kadın.

Karın güzel mi?

O egzersiz karın kasları için yararlıdır.

Senin karın çılgın değil.

Karın ve çocukların burada mı?

Karın altında çalışıyordu.

Karın telefonda. Acil olduğunu söylüyor.

Karın ağrısı sık karşılaşılan bir sorundur.

"Sen, Tom, Mary'nin karın olmasını kabul ediyor musun?" "Ediyorum."

"Tom, sen, Mary'yi karın olarak kabul ediyor musun?" "Ediyorum."

Karın ağrısı yaygın bir sorundur.

Karın araba sürebilir mi?

Karın burada.

Karın kaç yaşında?

Karın ne dedi?

Bu kadar çok yersen, karın ağrın olur.

Karın kedileri sever mi?

Karın kim, ben mi yoksa Tatoeba mı?

Ben artık senin karın değilim. Senin karın Tatoeba!

Ben artık senin karın değilim. Senin karın Tatoeba!

Karın Almanca biliyor mu?

Bir karın var, değil mi?

Bir karın olmadığını Tom'a söyledim.

Karın kası mutfakta yapılır.

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.

Tom'un botları karın derinliklerine battı.

Karın kışkırtıcı tarzda giyinmeyi sever mi?

Endişelenme. Karın vefasız değil.

Senin karın vefasız.

Kaç tane karın vardı?

Senin karın olmak istemiyorum.

Karın ağrısı geçti.

Karın hapse girdiğini biliyor mu?

Karın kaybolduğunda neredeydin, Tom?

Karın polisi ararken onu bırakma.

Karın o konuda nasıl hissediyor?

Bütün ülke karın altında gömülüydü.

Jane karın güzelliğini açıklayamadı.

O karın ağrısı beni terletti.

Umarım sen ve karın iyi bir yolculuk yapar.

Umarım sen ve karın partimize gidebilirsiniz.

Ahır karın ağırlığı altında çöktü.

Çatı, karın ağırlığı altında çöktü.

Benim, Marika, karın.

Karın ev hanımı mı?

Sami'nin berbat karın ağrısı vardı.

Karın erimesini görmeyi seviyorum.

Karın tuhaf şeyler söylüyor.

Sana bir şey olsaydı karın beni asla affetmezdi.

Karın aradı ve eve giderken pizza almanı istiyor.

Karın çok şanslı.

Senin karın olmaktansa onun fahişesi olmayı tercih ederim.

Mary'yi senin karın sanıyordum.

Karın seni aldatıyor.

Karın ne zaman doğdu?

Also check out the following words: köpek, elimi, ısırmaya, çalıştı, Evimin, arkasında, kilise, Sam, Tom'dan, yaş.