Turkish example sentences with "vermeyecek"

Learn how to use vermeyecek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bana biraz para vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Translate from Turkish to English

Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
Translate from Turkish to English

Onlar bizim bahçeye girmemize izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Ona ödünç para vermeyecek kadar akıllıyım.
Translate from Turkish to English

Ona ödünç para vermeyecek kadar mantıklıyım.
Translate from Turkish to English

Sana ödünç para vermeyecek kadar aklı başında.
Translate from Turkish to English

Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.
Translate from Turkish to English

Tom niçin cevap vermeyecek?
Translate from Turkish to English

Tom ona izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom yanıt vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom cevap vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Kımıldama. Bu zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Müze görevlilerine göre ETA gelecekte müzeye zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom hiçbir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom asla gitmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom gitmemize izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onsuz oraya gitmemize izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Bu kimsenin cevap vermeyecek gibi göründüğü bir soru.
Translate from Turkish to English

Tom aramalarıma cevap vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir şans vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerin gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom evde kimsenin kalmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onu yapmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Bana bir öpücük vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Annem bir tane almama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom'a yardım etmeye çalışıyorum ama bana izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom bir motosiklet almama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onun yapmak istediği hiçbir şeyi Mary'nin yapmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom bana Mary'ye yakın bir yere gitmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom asla onu unutmama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Bütçemiz böyle bir lükse izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onları görmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar seni görmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar onu görmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onu yapmamıza izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom oraya gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onu yapmana izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile Boston'a gitmene asla izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom başka hiç kimseye zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom hiç kimseye zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Babam kız kardeşimin Boston'a gitmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Babam Boston'a gitmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Pekala, Tom'a veda öpücüğü vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Tom ödemene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Peki, telefonuna cevap vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Babam Tom'la çıkmama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'la partiye gitmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u görmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom ona yardım etmemize izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom onun olmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

O, hiç kimsenin sandalyesinde oturmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

O seni sormama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Kocam bir işe girmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Ona boş yere sorma, cevap vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Mektubu okumama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gitmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom sana istediğini vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom birinin Mary'ye yardım etmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom ona yardım etmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom neden arabasını kullanmana izin vermeyecek?
Translate from Turkish to English

Tom asla gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Köpek size zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Kimse sana zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Neden Tom çocuklarının bizimle kampa gitmesine izin vermeyecek?
Translate from Turkish to English

Tom'un ebeveynleri onun okul gecelerinde Mary ile dışarı çıkmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

O terk etmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom kendine tekrar zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Babam onunla evlenmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin ona gitmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin seninle konuşmasına asla izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom bir motosiklet satın almak istiyor, ama anne ve babası ona izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse bana para vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom neden Mary'nin sorularına cevap vermeyecek?
Translate from Turkish to English

Tom onların girmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

O günden sonra, o bana asla selam vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom senin oraya tek başına gitmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

O bize yeterli zaman vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar sana bir şey vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom sana herhangi bir şey olmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Neden kimse benim sorulardan birine cevap vermeyecek?
Translate from Turkish to English

O sana zarar vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Bana bir yer vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Onlar içeri girmene izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom içeri girmemize izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom içeri girmeme izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom evinde köpeklere izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Beth o çok kirli olduğu için Chris'in kendini öpmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Beth, o son derece kirli olduğu için Chris'in kendisini öpmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onlar içeri girmene izin vermeyecek, Tom.
Translate from Turkish to English

Babam onu yapmama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Babam buna izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!
Translate from Turkish to English

Negatif bir zihin size asla olumlu bir hayat vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Bu dükkan artık müşterilere naylon torba vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Tom yakalanmasına izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim çıkmama izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: sağlıklıyım, Elmaları, Kabul, Öğretiyorum, Andrea, yaşındasın, başım, ağrıyor, pahalı, soğuk.